34,7173$% 0.07
36,5152€% -0.65
2.935,34%-0,88
4.888,00%-0,58
19.552,00%-0,58
İşlediği Cinayeti Yazan Polisiye Yazarı: Krystian Bala! Polonyalı bir yazar olan Krystian Bala, 2003 yılında Amok adında bir roman yayımladı. Bir cinayeti konu alan bu roman aslında Krystian’ın 2000 yılında işlediği ve yakayı ele vermediği bir cinayetti. Kendi cinayetini anlatan bu roman ve Krystian Bala’nın gizem dolu sıra dışı hayatı..
Krystian Bala bir gün eşinin kendisini aldattığını öğrendi. Eşini, Dariusz Janiszewski isimli bir adamla birlikte görmüş ve itiraf etmesi için eşine baskı yapmaya başlamıştı. Kristiyan, Dariusz’u telefonla dahi aramıştı; bu, çok sonradan telefon kayıtlarında ortaya çıktı.
Krystian Bala, bu olayların yaşandığı günlerin birinde Dariusz Janiszewski’yi çalıştığı otelde takip etti ve işten çıktıktan sonra evine doğru giden Dariusz’u kaçırdı. Adamı bir depoya kapatan Krystian, burada Dariusz’u ellerinden ve ayaklarından bağlayarak tam 4 gün boyunca sistematik şekilde işkenceler yaptı.
Dariusz’un vücudunda yanık ve kesik izleri vardı. Üstelik Krystian, Dariusz’a 4 gün boyunca su ve yiyecek de vermemişti. Artık açlıktan ve kan kaybından ölmek üzere olan Dariusz’u depodan çıkardı, yakınlardaki bir göle elleri ve ayakları bağlı şekilde attı; Dariusz boğularak can verdi.
Polisler cesedi bulduklarında tüm araştırmalarına rağmen bir kanıt bulamadılar. Faili meçhul cinayet TV’de bile yer buldu. Hatta Uzak Doğu’dan birisi televizyon kanalını telefonla arayarak cinayetin çözülmesinin pek mümkün görünmediğini söylemiştir. Sonradan arayan kişinin, o sıralarda Uzak Doğu ülkelerin birinde olan Krystian olduğu oraya çıkacaktır.
Krystian daha sonra işlediği bu cinayeti kitaplaştırmak istedi. Kitabın adına ise cinnet anlamına gelen Amok ismini verdi. Kitabın konusu aşk, kıskançlık ve cinayet üzerine kuruluydu. Yani Krystian yaşadıklarını tümüyle bu kitabında anlatmıştı, hem de işkenceleri dahi oldukça detaylı bir şekilde.
Kitap ilk çıktığı zamanlarda çok fazla satılmadı. Krystian yakalanmayacağından çok fazla emindi, ancak yazdığı bu kitap ile kendi sonunu hazırladı. 2007 yılında bazı dedektifler bu polisiye romanının, 2000 yılındaki çözülemeyen cinayetin tamamı ile aynı olduğunu fark etti. Üstelik kitapta kurbana ait hiç kimsenin bilemeyeceği bir takım bilgiler yer alıyordu.
Dava yeniden açıldı ve Krystian dedektifler tarafından takibe alındı. Bir gece yarısı evine baskın yapılan Krystian tutuklanarak polis merkezine götürüldü. Dedektifler, Krystian’ın evinde yaptıkları incelemeler sonucunda Krystian Bala’nın bir başka cinayet planladığına dair kanıtlar buldu.
Krystian çıktığı duruşmada bu suçlamaları reddetti. Romandaki tüm yazılanların cinayetten ilham alınarak yazıldığını ileri sürdü. Ancak öldürülen Draiusz’un, bir zamanlar eşinin aşığı olduğu ve daha birçok somut kanıt ortaya çıkınca Krystian 2008 yılında 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Şu an Kristiyan Polonya’daki bir cezaevinde kalan günlerini saymaktadır.
Olay medyaya yansıyınca Amok kitabı başta Polonya olmak üzere tüm dünyada satış rekorları kırdı. Şu an hala Amok kitabı en çok okunan polisiye romanları arasındadır. Muhtemelen polisiye sevenler bu yazımızdan sonra bu kitabı listelerine ekleyeceklerdir.
Kyrstian Bala’nın 2007’deki davası dünyada ama özellikle Polonya’da büyük yankı bulmuştu. Bu olayın 10. yılında hikaye filme uyarlandı, Polonya yapımı film 24 Mart 2017 tarihinde sinemalarda gösterime girdi. Filmde iki önemli karakter var, biri tabii ki Kyristin Bala ve diğeri de cinayetin peşine düşen polis. Filmde Krystian Bala ince çerçeveli gözlükleri ile entelektüel, filozof bir kişilik ile uyarlanmış ancak bunun altında rahatsız edici karanlık bir tarafı var. Filmin ikinci kahramanı ise içki bağımlılığı ile mücadele eden ve bu cinayeti çözmeyi takıntılı hale getirmiş bir polis. Bulmacaları çözmeye çalışan polis, cinayetin zanlısını bulabilecek mi?
2. bir film ise hepimizin yakından tanıdığı Jim Carrey’nin baş rolde olduğu Karanlık Suçlar adlı film. Bu film de yine Krystian Bala’nın yazdığı roman ve cinayetinden ilham alınarak beyazperdeye uyarlanmış, fakat senaryoda bir takım değişiklikler var. Amok filmi gibi bu hikaye ile tamamen birebir aynı değil. Ancak film bir yazarı ve işlediği cinayetleri konu alıyor. Bu katilin peşinde olan dedektif rolünü ise Jim Carrey üstleniyor. Her iki filmi de severler için tavsiye edebiliriz.
Dünya Edebiyatı’nda İz Bırakan Tutkulu Aşk Mektupları
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.