34,2452$% 0.28
37,6376€% -0.37
2.921,73%0,22
4.978,00%0,00
19.847,00%-0,02
Sonbaharın en çok yakıştığı duraklardan biri olan Karadağ, biraz İtalyan biraz Balkan esintisi ve manzaralarıyla insanın aklını başından almayı başarıyor. Yaz mevsimini uğurlayıp kendimizi sonbaharın ılık rüzgarlarına bırakmışken bu rotayı kaçırmamanızı öneriyorum.
Yazımda milli parklar, yol manzaraları, Kotor Körfezi’ndeki kasabalar ve Karadağ’ın diğer güzel noktalarından bahsettim.
Haydi gelin, yazımıza doğal güzelliklerden başlayalım.
Aslında bir yeri ülkemizde bir yere benzetmeyi genelde tercih etmem. Her yeri kendi özelinde değerlendirmek gerekir düşüncesindeyim, ama burası gerçekten Bolu Yedigöller ile Artvin Borçka-Karagöl arasında gidip geliyor bana göre. Kişi başı 4 euro ödeyerek girdiğiniz milli parkta isterseniz piknik veya yürüyüş yapabilir, isterseniz kano veya tekne kiralayarak göle açılabilirsiniz. Sık ormanlarla çevrili harika bir doğal güzellik kesinlikle.
Karadağ’da yazı ayrı, kışı ayrı tercih edilen harika bir alan burası. UNESCO tarafından koruma altına alınan bölgede Büyük Kanyon’dan sonra dünyanın en uzun 2. kanyonu olan Tara Nehri’nin bölgeye ne kadar renk kattığını gözlerinizle görmeniz mümkün. Tara Nehri boyunca uzanan güzergahta zipline, rafting, atv turu, safari gibi aktiviteler de yapabilirsiniz.
Bölge, gölleri ve trekking güzergahlarıyla da ön planda olan bir yer. National Park içinde yer alan Crno Gölü, özellikle gün doğumu ve batımı saatlerindeki manzarasıyla nefes kesiyor diyebilirim. Bir küçük restoran ve hediyelik eşyacıların bulunduğu göl civarında kendinizi doğaya bırakarak yürüyüşler yapabilir veya tekneyle göle açılabilirsiniz. Karadağ’da en beğendiğim lokasyonlardan biri oldu diyebilirim.
Durmitor’a geldiğinizde konaklama için tavsiyem ise Zabljak kasabası. Zaten geldiğinizde birçok otel ve restoranın da bu bölgede konumlandığını göreceksiniz. Ve görülecek yerler de araçla en fazla 30 dakika uzaklıkta. Kışın kayak tesisleriyle ön planda olan Durmitor’da bahar ve yaz aylarında ise doğal güzellikler ilgi çekiyor.
Peki, UNESCO koruması altındaki bu parka geldiğinizde görülecek yerler neler?
Durdevica Tara Bridge
Vrazje Gölü (Crno Jezero)
Prevoj Sedlo
Bosaca yolu üzerinde bulunan Vidikovac Kanjon Tare
Zminje Gölü (Zminje Jezero)
Jablan Gölü (Jablan Jezero)
Katun Plitki Do
Zarisnik Viewpoint
Piva Canon Viewpoint
Durmitor-Kotor arasında yol üzeri bonus manzaralar: Slansko ve Krupac Gölleri
Niksic şehrine geldikten sonra dağ yollarından kıvrıla kıvrıla ulaştığım bir manastır burası. Sırp Ortodoksların da aynı zamanda çok kutsal saydığı ve hac görevlerini yerine getirdikleri bir ibadethane. Manastıra ilk giriş yaptığımda dikkatimi çeken inanılmaz bir kalabalık ve insanların manastırın duvarlarını, kapılarını öperek içeriye giriş yapması olmuştu. Bu ritüel içeride de devam etti. Mumlar öpülerek dikildi. Hatta gözyaşlarıyla ibadet yapanları gördüm. İlginç olan kısım ise şu: Buraya gelen ziyaretçiler battaniye ve sabun gibi sarf malzemeleri bağışlıyor, ihtiyaç sahibi başka bir kitle ise onları alarak manastırın bahçesinde yatıyorlardı.
Manastır her sene 12 Mayıs tarihinde bayramını kutluyor ve 3 kilometre uzaklıktaki diğer manastırdan buraya çıplak ayakla yürüyorlarmış. Türkiye’de Sümela Manastırı ve İtalya’da Madonna della Corona Sanctuary’e benzeyen yapı, gerek ritüelleri gerek mimarisiyle Karadağ’da görülmesi gereken yerler arasında bulunuyor.
Kotor körfezi içinde yer alan en beğendiğim kasaba olabilir. İtalyan mimarisinin Balkan salaş hayatıyla buluştuğu bu kasabada bir ucundan diğer ucuna sadece 10 dakika süren yürüyüşler yapabilir, harika deniz mahsullerinin tadına bakabileceğiniz restoranlarda oturabilir veya denizin tadını çıkarabilirsiniz.
Perast’ın tam karşısında bulunan Dorde Adası ve Leydilerin Kayası olarak anılan iki ada ise Perast’ın manzarasına renk katıyor gerçekten. Bu adalardan, içinde manastır bulunan Dorde Adası ziyaret edilemiyor. Fakat Leydilerin Kayası’na tekneyle gitmek mümkün. Ayrıca Perast içinde bulunan iki çan kulesine de 1 euro ödeyerek çıkmak mümkün.
Perast Restoran Önerileri
Dobroto, Kotor Old Town’a en yakın ve gerek konaklama gerek restoranlarıyla ön planda olan yerleşim yeri. Açıkçası Kotor konaklaması olacaksa ya Dobroto ya da hemen karşı kıyısı olan Muo’yu tavsiye ediyorum. Aracınız varsa kesinlikle old town’da plan yapmayın. Çünkü park yeri çok az ve çok güzel trafiği var maalesef.
Dobroto Restoran Önerileri
Kotor tarihi merkezine geldiğinizde muazzam bir kaleye giriş yaptığınızı fark edeceksiniz. Ve hemen denize bakan kale kapısından girdikten sonra sağ tarafta bir posta zarfı atacağınız alana denk geleceksiniz. Zamanında halk Kotor hakkında duyduğu tüm dedikoduları isimsiz olarak buraya atarmış ve sonrasında bu dedikodular gazetede yayınlanırmış. Çok iyi değil mi? “Ne ocaklar yıkılmıştır, ah ah!” diyor insan. Neyse konumuza dönelim.
Kotor tarihi merkezde ara sokaklarda dolaşırken birçok dükkandan Türkçe konuşmalar duymanız çok olası. Turistler kadar işletmeler de artık Türk. Tarihi İtalyan mimarisi sokaklarda bir diğer denk geleceğiniz manzara ise çok tatlı kafeler. Mimarileriyle uyumlu şekilde öyle güzel dekore ve entegre etmişler ki sanki o sokakta o sandalye masalar olmasa bir şey eksik gibi hissederiz düşüncesi uyandırıyor.
Sokaklarda dolaşırken 300 yıldır aynı ailenin bakımını yapıp kontrol ettiği saat kulesi ve saat kulesinin hemen altında, ayıbı veya suçu olan vatandaşların teşhir edildiği sütunu göreceksiniz. St Tryphon Katedrali ve Aziz Nicholas Kilisesi’nin bulunduğu sokaklarda Gurdic Kapısı’na doğru gittiğinizde filmlerde gördüğünüz bir kalede olduğunuzu anlıyorsunuz. Kotor Kalesi istendiğinde hızlıca kendini dışarıya kapatabiliyor.
“Kotor’a bir de tepeden bakalım.” derseniz iki seçenek var: Bunlardan birisi San Giovanni Kalesi. 1300 basamaklı tırmanış rotası var. Bu yolun yarısında ise “Yoruldum, yeter!” diyenler için bir mola ve kilise durağı var. Dilerseniz bu kadar yukarısı yeter diyerek dönüşe de geçebilirsiniz. Ben şiddetli yağış nedeniyle buraya çıkamadım maalesef. İkinci seçenek ise old town bölgesine 20 km uzaklıkta Kotor’a tepeden bakabileceğiniz Horizont Bar isimli mekan. Navigasyona yazarak kolayca bulabileceğiniz mekanda, Kotor ve Adriyatik Denizine tepeden bakabilir, bir şeyler içebilirsiniz.
Kotor Old Town Restoran Önerileri
Kotor’da en sevdiğim özelliklerden biri de denizlerin bizim olması. Dilediğin yerden denize girmek mümkün. Evet, konforunu düşünenler için beach kültürü de var. Ama havlunuzu serip direkt yüzmeye başlayabileceğiniz çok uygun yerler de var. 4 beach önerimi aşağıda belirtiyorum. Fakat özellikle Muo ve Prcanj kısımlarında ücretsiz denize girebileceğiniz taş merdivenli gayet güzel küçük yerler mevcut.
Kotor Beach Listesi
Perast Pirate Beach
Beach Ljuta
Kotor Beach
Virtu Beach
Kotor ne kadar sakin sessiz bir yerse Budva da bir o kadar hareketli geldi bana. Daha eğlence odaklı bir hayatın aktığı bölgede ilk görülecek yer Kotor Old Town’a benzeyen Budva Old Town bölgesi. Yine daracık sokaklardan denize kıyısı olan bu bölgede dolaşabilir, pek tatlı restoran ve kafelerde oturabilir, hatta konaklamanızı buradaki taş evlerden birinde yapabilirsiniz. Budva tarihi merkezin en hoşuma giden kısmı ise Kotor’a göre önü açık deniz olduğu için tarihi merkez manzaralı plajlarda yüzebilmeniz. Çok otantik bir atmosfer katıyor kesinlikle.
Budva ile Bar arasındaki yolda ise inanılmaz plajlar hatta bana kalırsa Karadağ’ın en iyi plajları ve Sveti Stefan gibi dünya güzeli bir yerleşim var. Budva’ya 5 kilometre uzaklıkta olan bu ada içinde 100 ev, 3 kilise yer alıyor. Dünyanın en özel tatil diyarlarından biri olan Sveti Stefan’da günümüzde sadece turistik konaklama yapılıyor. Fiyatlar da inanılmaz yüksek. Fakat sizler de isterseniz benim gibi “Ada olmasa da olur, plaj bizimdir.” düşüncesiyle adanın iki cephesine de bakan plajlardan denize girebilirsiniz.
Sveti Stefan’dan 9 kilometre uzaklıkta ise bu sefer bir küçük kasaba olan Petrovac’ı göreceksiniz. Denizin dibinde yer alan kalenin bir karakter kattığı Petrovac da bana kalırsa deniziyle ön planda olan ve tatilde değerlendirilebilecek bir lokasyon.
Budva Restoran Önerileri
Budva Beach Listesi
Plaza Ploce
Trsteno Beach
Plaza Jaz
Plaza Pizana
Plaza Ricardova Glava
Mogren Plaza
Becici Beach
Kamenovo Beach
Sveti Stevan Beach
Petrovac Beach
Lucica Beach
Buljarica Beach
Bar şehrinin tarihi merkezi, Balkanlar’daki en büyük ve en önemli Orta Çağ arkeolojik sit alanına ev sahipliği yapıyor. 600 kamu ve özel yapı kalıntısının bulunduğu Bar şehrinde, Rumija Dağı’na karşı antik kenti dolaşmak kesinlikle ayrıcalıklı bir durum. Bar Old Town bölgesinin bir diğer ilginç özelliği ise Kotor ve Budva’da gördüğümüz denize sıfır antik kent durumunun bu kez denize 5 km uzaklıkta olması. Dağların arasında yer alan bu yerleşimde birçok Türk esnafla karşılaşmak, ürünlerini satın almak da mümkün.
Bar Restoran Önerileri
Arnavutluk ve Karadağ’ın ortak dünya mirası olan İşkodra Gölü’nde sazlıklar arasında tekne turu yapmak için en uygun yer Virpazar isimli yerleşim alanı. Buradan kiralayacağınız teknelerle gölde tur atabilir, belirlediğiniz sürede keşifte bulunabilirsiniz. Yok “Ben tekne turu istemiyorum, ama manzaraları yine de görmek istiyorum.” derseniz de harika bir dağ yolu öneriyorum size. Panoramic Road isimli güzergahta Pavlova Strana Viewpoint noktasına ulaşabilir ve enfes manzaralara şahit olabilirsiniz.
Podgorica’ya 15 dakika uzaklıkta bulunan ve üzüm bağları arasından yapacağınız yolculukla ulaşacağınız Nizam Camii’nin hikayesi oldukça ilginç. Osmanlı döneminde koleradan ölen askerler için yapılan mezarlıklar ve cami bakımsız olduğu için yerel halk Osmanlı’dan yardım ister, fakat imparatorluk içindeki karışıklıklardan dolayı cevap asla gelmez. Arşivlerde ortaya çıkan mektup sonrası ise tam 100 yıl sonra Türkiye Cumhuriyeti tarafından mezarlık ve caminin tüm bakımı gerçekleştiriliyor.
Galata Kulesi Hikayeleri: Bir İstanbul Masalı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.