34,2452$% 0.28
37,6376€% -0.37
2.921,73%0,22
4.978,00%0,00
19.847,00%-0,02
Marilyn Monroe, 20. yüzyılın en ünlü ve sevilen sinema yıldızlarından biriydi. Onun güzelliği, cazibesi, zekası ve yeteneği milyonlarca insanı büyüledi. Ancak onun hayatı da acılar, sırlar ve skandallarla doluydu. Bu makalede, Marilyn Monroe’nun hayatını, kariyerini, ilişkilerini ve mirasını her yönüyle ele alacağız.
Marilyn Monroe, 1 Haziran 1926’da Los Angeles’ta doğdu. Gerçek adı Norma Jeane Mortenson idi. Annesi Gladys Pearl Baker, bir film stüdyosunda çalışan bir sekreterdi. Babası ise bilinmiyordu. Annesi zihinsel sağlık sorunları yaşadığı için, Norma Jeane çocukluğunu çeşitli koruyucu ailelerin yanında geçirdi. Bazıları ona iyi davranırken, bazıları ona kötü davranır, hatta taciz ederdi.
Norma Jeane 16 yaşındayken, koruyucu ailesinin taşınması nedeniyle yetimhaneye gitmekten kurtulmak için James Dougherty adında bir fabrika işçisiyle evlendi. Ancak bu evlilik mutsuzdu ve Norma Jeane kocasından uzaklaştı. II. Dünya Savaşı sırasında, bir mühimmat fabrikasında çalışırken, bir fotoğrafçı tarafından keşfedildi. Bu onun modellik kariyerinin başlangıcı oldu.
Norma Jeane, modellik yaparken, Hollywood’un dikkatini çekti. Bir film stüdyosuyla sözleşme imzaladı ve sahne adını Marilyn Monroe olarak değiştirdi. İlk başlarda küçük rollerde oynadı, ancak yavaş yavaş daha büyük roller kazandı. Onun sarı saçları, kum saati vücudu ve seksi sesi onu bir seks sembolü haline getirdi. Ancak o sadece güzel bir yüz değil, aynı zamanda iyi bir oyuncuydu. Komedi, dram, müzikal gibi farklı türlerde filmlerde başarı gösterdi.
Marilyn Monroe’nun en ünlü filmleri arasında All About Eve (1950), Gentlemen Prefer Blondes (1953), How to Marry a Millionaire (1953), The Seven Year Itch (1955), Bus Stop (1956), Some Like It Hot (1959) ve The Misfits (1961) sayılabilir. Bu filmlerdeki performanslarıyla hem eleştirmenlerin hem de seyircilerin beğenisini kazandı. Ayrıca birçok ödül ve adaylık da aldı. Örneğin, Some Like It Hot filmiyle Altın Küre En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü kazandı.
Marilyn Monroe’nun sinema kariyeri boyunca, hem stüdyoların hem de medyanın baskısı altında kaldı. Onun imajını kontrol etmeye çalıştılar ve onu ciddiye almadılar. O ise daha fazla saygı ve özgürlük istiyordu. Bu yüzden kendi yapım şirketini kurdu ve daha kaliteli filmler yapmaya çalıştı. Ancak bu süreçte de birçok zorlukla karşılaştı. Sağlık sorunları, bağımlılıkları, depresyonu ve kişisel sorunları onun işini aksattı. Bazı filmleri iptal edildi veya ertelendi. Son filmi olan Something’s Got to Give (1962) de tamamlanamadı.
Marilyn Monroe’nun hayatı, birçok erkekle yaşadığı ilişkilerle de gündeme geldi. İlk evliliği James Dougherty ile 1946’da bitti. İkinci evliliği ise ünlü beyzbol oyuncusu Joe DiMaggio ile 1954’te oldu. Ancak bu evlilik de sadece 9 ay sürdü. Üçüncü evliliği ise ünlü oyun yazarı Arthur Miller ile 1956’da oldu. Bu evlilik de 1961’de bitti.
Marilyn Monroe’nun ayrıca birçok ünlü erkekle de ilişkisi olduğu iddia edildi. Bunlar arasında aktörler Marlon Brando, Yul Brynner, Tony Curtis, Frank Sinatra; müzisyenler Sammy Davis Jr., Elvis Presley; politikacılar John F. Kennedy, Robert F. Kennedy sayılabilir. Ancak bu iddiaların ne kadarı doğru olduğu kesin olarak bilinmiyor.
Marilyn Monroe’nun ölümü de bir gizem olarak kaldı. 5 Ağustos 1962’de Los Angeles’taki evinde ölü bulundu. Resmi rapora göre, ölüm sebebi aşırı dozda uyku ilacı almasıydı. Ancak bazıları bunun bir intihar olduğunu, bazıları ise bir cinayet olduğunu iddia etti. Ölümüyle ilgili birçok komplo teorisi ortaya atıldı. Ancak gerçek ne olursa olsun, Marilyn Monroe’nun ölümü milyonlarca hayranını yasa boğdu.
Marilyn Monroe, öldükten sonra bile popülerliğini korudu. Onun filmleri, fotoğrafları, sözleri ve eşyaları hala ilgi görüyor. Onun hayatını anlatan birçok kitap, film, belgesel ve müzikal yapıldı. Onun tarzı, görünüşü ve tavırları birçok sanatçıya ilham verdi. Madonna, Lady Gaga, Gwen Stefani, Christina Aguilera gibi ünlü şarkıcılar onun taklitlerini yaptılar.
Marilyn Monroe, sadece bir sinema yıldızı değil, aynı zamanda bir kültür ikonu oldu. Onun güzelliği, cazibesi ve yeteneği onu unutulmaz kıldı. Ancak onun hayatının da acılı ve trajik yanları vardı. O hem hayranlık hem de merhamet uyandırıyor. O hem hayal hem de gerçek. O hem Marilyn hem de Norma Jeane.
Immanuel Kant Biyografi: Modern Felsefenin Babasının Hayatı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.