34,8851$% 0.03
36,7990€% 0.46
3.044,92%-0,02
4.960,00%-0,20
19.842,00%-0,19
Anubis, Antik Mısır mitolojisinde ölüm ve cenaze tanrısıdır. Set ve Nephthys’in oğludur. Çakalların mezarlar etrafında dolaşması nedeniyle çakal başlı Anubis ölümle beraber anılır. Daha sonra Set tarafından öldürülen Osiris’i mumyaladığı için mumyalama tanrısı olmuştur. Görevi tüm ölüleri korumak ve yüceltmektir. Bu yüzden mumyalamayla görevli kişiler Anubis maskesi takarlardı. Ölen kişi diğer dünyada yargılanırken Anubis ona yardım eder. Anubis diğer dünyada ölülerin koruyucusu ve ölüler kentinin efendisidir. Anubis, Antik Mısır tanrıları arasında en saygın olanlarındandır. Ölüleri tekrar hayata döndürme gibi bir özelliği de olduğu sanılmaktadır. Yüzünde bir çakal ısırığı vardır. Kutsal mumyalayıcı olarak da bilinir.
Anubis genellikle bir çakal ya da çakal başlı bir insan olarak resmedilir. Bu tasvirin nedeni, çakalların Antik Mısır’da mezarların yakınında görülmesi ve cesetleri parçalamasıdır. Ancak bazı araştırmacılar, Anubis’in tasvir edildiği hayvanın gerçekte bir çakal değil, bir Afrika yaban köpeği olduğunu ileri sürerler. Anubis’in rengi siyahtır, çünkü siyah renk hem mumyalama işleminde kullanılan reçineyi hem de verimli Nil toprağını simgeler. Siyah renk aynı zamanda ölümün ve yeniden doğuşun sembolüdür. Anubis’in sembolleri arasında mumya gazlı bez, Imiut fetiş, çakal ve salla bulunur. Imiut fetiş, bir direğe bağlanmış bir hayvan derisi parçasıdır ve Anubis’in gücünü temsil eder. Salla ise bir çeşit değnektir ve Anubis’in yeraltındaki otoritesini gösterir.
Anubis’in rolü Antik Mısır tarihinde zamanla değişmiştir. İlk dönemlerde yeraltının tanrısı olarak kabul edilen Anubis, daha sonra Osiris tarafından bu görevden alınmıştır. Ancak Anubis hala ölülerin bakımı ve korunması ile ilgili önemli roller üstlenmiştir. Anubis’in başlıca rolleri şunlardır:
Anubis, ölen kişilerin bedenlerini korumak için mumyalama işlemini gerçekleştiren tanrıdır. Bu işlem sırasında ölünün iç organları alınır, bedeni natron tuzu ile kurutulur ve gazlı bezlerle sarılır. Mumyalama işlemi sırasında dua eden rahipler, Anubis maskesi takarlardı. Anubis, mumyalama işlemini ilk olarak Osiris’in cesedi üzerinde uygulamıştır.
Anubis, mezarların güvenliğini sağlayan tanrıdır. Mezarların üzerine yerleştirilen çakal heykelleri ya da resimleri, Anubis’in mezarları hırsızlardan ve hayvanlardan koruduğunu gösterir. Ayrıca mezar girişlerine yerleştirilen Imiut fetişleri de Anubis’in koruyucu gücünü simgeler.
Anubis, ölen kişilerin ruhlarını yeraltına götüren tanrıdır. Ruhlar yeraltına indikten sonra yargılanmak üzere Osiris’in huzuruna getirilirler. Bu yolculuk sırasında ruhlar pek çok tehlike ile karşılaşırlar. Örneğin Amenti adlı yedi kapılı salondan geçmek zorundadırlar. Her kapının bekçisi farklı bir soru sorar ve doğru cevap verilmezse ruh geri döndürülür ya da yok edilir. Bu nedenle ruhların yanlarında Amduat adlı bir kitap bulundurmaları gerekir. Bu kitapta yeraltının haritası ve soruların cevapları vardır. Anubis, ruhlara bu kitabı sağlar ve onları güvenle yeraltına ulaştırır.
Anubis, ölen kişilerin kalplerini tartan tanrıdır. Bu işlem sırasında kalp, adaletin sembolü olan Maat’ın tüyü ile karşılaştırılır. Eğer kalp tüyden daha ağır ise, ruh kötülük yapmış demektir ve Ammit adlı canavar tarafından yenilir. Eğer kalp tüy ile eşit ya da daha hafif ise, ruh iyilik yapmış demektir ve Aaru adlı cennete gider. Bu işlem Duat’taki Maat Salonu’nda gerçekleşir ve diğer tanrılar da buna şahit olurlar. Thoth adlı tanrı da tartım sonucunu kaydeder.
Anubis’in kökeni ve soyu ile ilgili pek çok farklı mit vardır. En ünlü versiyonu Yunan tarihçi Plutarkhos’un (46-120 MS) anlattığıdır. Buna göre Nephthys (Neftis) kocası Set’ten memnun değildir ve onun kardeşi Osiris’i baştan çıkarmaya karar verir. Osiris’i sarhoş eder ve onunla yatar. Sonra da hamile kalır ve Anubis’i doğurur. Nephthys korkar ve oğlunu terk eder. Oğlu Nil kıyısında büyür ve sonradan Isis tarafından bulunur. Isis onu evlat edinir ve Osiris’e sunar. Osiris de onu sevgiyle kabul eder. Böylece Anubis hem Osiris’in hem de Nephthys’in oğlu olur.
Başka bir versiyona göre ise Nephthys kendini Isis gibi giydirerek Osiris’i kandırır ve onunla yatar. Sonra da hamile kalır ve Set’ten korkarak oğlu Anubis’i terk eder. Oğlu Nil kıyısında büyür ve sonradan Isis tarafından bulunur. Isis onu evlat edinir ama Osiris’e söylemez. Set bunu duyunca çok sinirlenir ve Osiris’i öldürür. Sonra da cesedini parçalarına ayırarak Nil’e atar. Isis cesedi aramaya başlar ve onu bulmak için Nil boyunca dolaşır. Cesedin parçalarını buldukça toplar ve mumyalamak için Anubis’ten yardım ister. Anubis, Isis’e cesedi mumyalama sanatını öğretir ve ona yardımcı olur. Böylece Osiris’in bedeni korunur ve yeniden hayat bulur. Ancak Osiris artık dünyada yaşayamaz ve yeraltına iner. Orada ölülerin tanrısı olur ve ölüleri yargılar.
Anubis’in kültü Antik Mısır’da çok yaygındı ve halk arasında çok seviliyordu. Bunun bir nedeni, bu kültün her ölüye güzel bir ahiret hayatı vaat etmesiydi. Bir diğer nedeni ise, Anubis’in karakteri ve duygularının gerçek insanların hayatlarına daha yakın olmasıydı. Özellikle Anubis, Isis ve Horus arasındaki aile bağı ve sevgisi, halkın ilgisini çekiyordu.
Anubis’in kültü ilk olarak Eski Krallık döneminde (MÖ 2686-2181) ortaya çıkmıştır. Ancak muhtemelen bundan çok daha önce de tapınıldığı düşünülmektedir. Anubis’in kültü ile ilgili en eski kanıtlar, beşinci hanedanlık dönemine ait piramit metinleridir. Bu metinlerde Anubis, kralın ölümü sonrasında onunla ilgilenen tanrı olarak anılır. Daha sonra Yeni Krallık döneminde (MÖ 1550-1070) Anubis’in kültü daha da yaygınlaşmıştır. Bu dönemde artık sadece krallar değil, herkesin öldükten sonra Anubis ile ilişkilendirildiğine inanılmıştır. Bu da ölülerin yeniden doğuşuna dair bir umut yaratmıştır.
Anubis’in kültünde bazı ritüeller vardı. Orta Krallık döneminde (MÖ 1938-1630) Anubis’in festivalleri alaylar ve gece törenleri şeklinde kutlanırdı. Bu festivaller Abydos kentindeki tapınakta yapılırdı. Burada Anubis, çok eski bir ölüler tanrısı olan Khenty-Imentiu ile özdeşleşmişti. Ölülerin mumyalanması sırasında da Anubis’e dua edilirdi. Mumyalama işlemini yapan rahipler Anubis maskesi takarlardı. Ayrıca yeraltındaki yargılama sırasında da Anubis’e başvurulurdu. Ölen kişilerin kalplerinin tartılması işlemi Duat’taki Maat Salonu’nda yapılırdı. Burada Anubis kalbi tartar, Thoth sonucu kaydeder ve Osiris de kararı verirdi.
Anubis, Antik Mısır mitolojisinde önemli bir tanrıdır. Ölüm ve cenaze ile ilgili pek çok rol üstlenmiştir. Çakal başlı olarak tasvir edilen Anubis, mumyalama işleminde uzmanlaşmıştır. Ayrıca mezarları korumuş, ruhları yeraltına götürmüş ve kalplerini tartmıştır. Anubis sayesinde Antik Mısırlılar ölüm sonrası yaşama inanmış ve ölülerine saygılı davranmışlardır.
Kaynakça
İlk çağın en büyük bilimsel keşifleri nelerdir?
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.