34,7173$% 0.07
36,5152€% -0.65
2.935,34%-0,88
4.888,00%-0,58
19.552,00%-0,58
Babasının otoriter tutumu ve iri yapılı bir adam olmasına karşın Kafka’nın zayıf ve çelimsiz vücudu yazarın her zaman kendisini ezik ve mutsuz olarak hissetmesine sebep olmuştur. Ayrıca Franz Kafka’nın tüm eserleri yazarın vefatından sonra yayınlanmış ve şöhrete öldükten sonra sahip olmuştur. Asla et yemeyen Kafka bu konuda sıkı bir inanışa sahipti ve onun için et yemek cinayet ile aynıydı.
Bu özellik sizlere sıradan gelebilir fakat dünyaca ünlü yazar Balzac’ın kahveye olan düşkünlüğü aslında bir tutkudan öte tiryakilikti. Öyle ki; günde 50 bardağa yakın kahve içerdi. Kahve yapacak birini bulamadığında ise kahve çekirdeği çiğnediği söylenmektedir.
Ünlü düşünür ve yazar Cemil Meriç edebiyatın en çok kitap okuyan yazarlarından biri. En ünlü sözleri kitap okumak üzerine olan Cemil Meriç gözlerinde oluşan bir rahatsızlık nedeni ile yazıları okumayacak duruma gelmiştir. Bu sorunu onu okumaktan geri koymamış, hatta çalışma masasının üzerine sandalye koyarak ışığa en yakın alanda kitap okumaya devam etmiştir. Artık gözleri göremez duruma geldiğinde ise yakınlarının yardımı ile yazmaya devam etmiş hatta en verimli eserlerini gözlerinin görmediği dönemlerde kaleme almıştır.
Alice Harikalar Diyarında’nın yazarı olan Lewis Carroll oldukça yetkin bir matematik dehası olmasının yanı sıra tam bir kelime fabrikasıdır. Hatta ilk defa yazarın kullandığı çok fazla kelime günümüzde dahi İngilizce’de hala kullanılan kelimeler arasında yer alıyor.
Türk edebiyatının en usta yazarlarından olan Orhan Veli tam bir kuş gönüllüdür. Çapkın olduğu dönemindeki birçok tanıdığı tarafından dile getirilmiştir. Orhan Veli çapkın olduğunu kabul eder hatta sevgililerini saydığı Aşk Resmigeçidi isimli bir şiir de kaleme alarak edebiyata unutulmaz bir şiir kazandırır.
Yaşlanma durumu her canlı için kaçınılmaz. Her insanın bir gün kaçınılmaz şekilde yaşayacağı yaşlanma bazı kişilerde büyük bir takıntı. Fransız edebiyatının en büyük yazarlarından olan Victor Hugo’da yaşlanmaya karşı epey takıntılı bir yazar. Hatta vücudunu diri kalması için her sabah buzlu su ile duş alarak sesinin güzelleşmesi için çiğ yumurta içer yazar her zaman bakımlı ve şık olarak başkaları tarafından beğenilmek için uğraşırmış.
“Yaş otuz beş yolun yarısı eder, Dante gibi ortasındayız ömrün” dizeleriyle Türk şiirinin güçlü kalemi Cahit Sıtkı Tarancı kendini hiç beğenmezmiş. Lise yıllarında sınıfındaki arkadaşlarına mektup gelmesine karşı, ona hiç mektup gelmemesinden dolayı kendine mektuplar yazar, yollar sonra bir başkası yazmış gibi sevinirmiş. Kendini her zaman çirkin bulmasına karşın her zaman şık ve bakımlı biriymiş.
Tom Sawyer Maceralarının yazarı Mark Twain uykusuzluk hastalığından hayatı boyunca kurtulamamıştır. Tom Sawyer kitabı aynı zamanda ilk daktilo ile yazılan kitap unvanına sahiptir. Tıpta İnsomnia olarak adlandırılan uykusuzluk hastalığı yüzünden geceleri uyuyamadığı için yazı yazar gündüzleri ise olmayacak yerlerde uykuya dalarmış. Ayrıca Mark Twain’in bilinmeyen bir yönü de yazarlık dışında stand-up yapmasıdır. Hatta bu gösterilerin temelini atan ilk insanlardan biridir.
Oscar Wilde küçük yaşlarından itibaren yaşıtı olan erkek arkadaşlarından oldukça farklıymış. Oyun oynayan yaşıtlarına rağmen Wilde odasını dekore etmeyi sever hareketleri ve giyimi ile onlardan oldukça farklıymış. Çok başarılı bir öğrenci olarak dikkat çeken yazar çok önemli okullarda önemli başarılar kazanmıştır.
Sevgilisine yazdığı mektuplar ortaya çıkınca 2 yıl hapis yatan Oscar Wilde’nin bu mektupları 2010 yılında açık arttırma ile satılmıştır.
Aslında bunu her okurunun fark ettiğini umuyoruz. Sabahattin Ali su gibi Türkçesi ile kitaplarını kaleme almıştır. Kısacık ömründe hayata her daim pozitif düşüncelerle bakan Ali diksiyon takıntısına sahipmiş. Yanlış telaffuz edilen bir söz duyduğunda hemen bunu düzeltme girişiminde bulunurmuş. Hatta bu durumundan eşi Aliye Hanım oldukça rahatsızmış olur bunu da kendisine söylermiş. Sabahattin Ali bu olayı arkadaşlarına “ Aliye hanım bana bu yüzden fena içerliyor. Karı koca ağız tadı ile kavga edemiyoruz. Kavganın ortasında tutup diksiyon yanlışlarını düzeltiyorum” diye anlatırmış.
Türkçeyi en iyi kullanan şairlerimizden Ahmed Arif aynı zamanda Zazaca, Arapça ve Kürtçe dillerini de biliyordu. Ata binmeyi daha küçük yaşlarda öğrenen Arif şahlanmayan ata binmezdi. Yaşamının büyük bir bölümünde günde 4 paket sigara içen Ahmed Arif tam bir sigara tiryakisiydi.
Büyük yazarların bazen akıl almaz alışkanlıkları olduğu gerçeği Charles Dickens ile birlikte tekrar karşımıza çıkıyor. İngiliz edebiyatının büyük ismi Dickens başını kuzey kutbuna doğru uzatmadan uyumuyormuş.
Kulağa sevimli gelen bir alışkanlık! Unutulmaz filmlerden olan Gulyabani filminin esinlenildiği aynı ismi taşıyan kitabın yazarı Hüseyin Rahmi Gürpınar temizlik hastasıymış. Öyle ki, bu özelliğinden dolayı hiç evlenmemiş ve devamlı eldivenleri ile gezmiş. Kendini sosyal ortamlardan soyutlayan büyük yazar evde örgü örmekten çok hoşlanır. Yurtdışından yeni örgü modelleri getirtirmiş. Aynı zamanda örmediği ve yazmadığı zamanlarda mutfağına kapanır ve ev reçelleri yaparmış.
Eserleri dünya çapında çok sevilen polisiyenin en başarılı kadın yazarı Agatha Christie yazılarını kendi yazamıyordu. Disgrafi adı verilen öğrenme bozukluğu olan yazar kitaplarını dikte ettirerek yazıyor ve bastırıyormuş. Bu sorun zekâsı ve öğrenmesi oldukça normal olan kişilerin yazı yazma konusunda öğrenme güçlüğüne sahip olması olarak biliniyor.
Yaşamı boyunca Türk edebiyatına sayısız eser bırakan usta kalem Yaşar Kemal çocukluğunda pek bir talihsiz olaylar yaşamış. Babası Van’dan göç ettiği sırada yanına aldığı Yusuf isimli bir çocuğu kendi çocukları ile birlikte büyütmüş. Yusuf’un camide namaz kılarken babasını kalbinden bıçaklayarak öldürülmesine tanık olan Büyük yazar 12 yaşına kadar kekeleyerek konuşmuş. Sağ gözündeki durum ise daha küçük yaşlarda eniştesinin kurban kesmesini izlerken bıçağın bir anda fırlayarak Yaşar Kemal’in gözüne gelmesi ile kör olmasına neden olmuş.
Türk edebiyatımızın ünlü şairlerinden olan Nazım Hikmet her türden şiirleri ile dünyaca tanınmıştır. Özellikle aşk şiirleri ve aşkları ile ünlenen Nazım Hikmet’in en değişik özelliği devamlı beyaz pantolon giymesiydi. İlham geldiğinde aklındaki sözleri hemen beyaz pantolonuna not alıyormuş. Tüm dünyanın tanıdığı bir şair olmak, böyle değişik özelliklere sahip olmaya bağlıdır belki de.
Döneminin en önemli şairlerinden biri olan şiirlerinde her daim doğayı hissettiğimiz Friedrich Schiller masasındaki çürük bir elmayı koklar ve ilham gelmesini beklermiş. Elma ile gelmeyen ilhamı ise kendini banyoya kapatarak suyun içinde beklermiş.
Dünya Edebiyatı’nda İz Bırakan Tutkulu Aşk Mektupları 2
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.