39,5851$% -0.32
45,6681€% -0.99
4.322,05%1,03
7.024,00%2,53
28.013,00%2,53
Sanatçının Güçlü Kalemi Nereden Beslenir?
Bildiği Topraktan mı, Bildiği Yaradan mı?
İçten yazılmış bir yazının sizi neden bu kadar etkilediğini hiç düşündünüz mü?
Bazı cümleler vardır, okurken boğazınız düğümlenir.
Bir sahne gözünüzde canlanır…
Sanki sizin anınızmış gibi gelir.
İşte o, güçlü bir kalemin dokunuşudur.
Peki, sanatçının kalemi neden bazı satırlarda bu kadar derindir?
Cevap basit ama çok güçlü:
Çünkü bildiği bir duygudan, tanıdığı bir insandan, yaşadığı bir hayattan yazar.
Yaşar Kemal’in Çukurova’sı sadece bir coğrafya değildir.
Topraktan, güneşten, yorgunluktan, emekten gelen bir anlatıdır.
Sabahattin Ali, Trakya sokaklarında yürürken adaletsizliği yutkunarak anlatır.
Orhan Kemal’in hikâyeleri, alın teriyle yazılmıştır.
Hepsi bildiği yerden yazmıştır.
O yüzden dokunur, o yüzden iz bırakır.
Ben de öyle…
En çok bildiklerimi yazarken rahatlıyorum.
Yokuşlu bir sokağı, yalnız bir kadını, balkonlarda uçuşan çamaşırları, soba dumanını…
Çünkü yaşadım.
Çünkü hâlâ içimde taşıyorum.
“Ne yazacağımı bilmiyorum” diyorsan,
Çocukluğuna dön. Doğduğun toprağa bak. Orada mutlaka bir hikâye vardır.
Ama yazmak sadece yaşanmışı mı anlatmaktır?
Hayır.
Bazen hiç sahip olamadığımız bir huzuru, hiç tutamadığımız bir eli yazarız.
Bir düş, bir özlem…
Ama eğer kalpten yazılmışsa, o da gerçektir.
Çünkü yazar sadece gözle değil, yürekle de görür.
İyi bir yazar, bilmediğini bile hissederek yazabilir.
Empatiyle, araştırarak, içselleştirerek…
Başkasına ait bir hikâyeyi bile, kendisiymiş gibi anlatabilir.
Çünkü mesele sadece ne yazdığın değil,
neden yazdığındır.
Ve o neden güçlü olursa,
Kalem de güçlü olur.
Yazı da kalıcı.
Sanatçının en güçlü kalemi,
Bildiği yerden, yaşadığı hayattan ve kalbinin en derininden çıkar.
Meltem Yalçın
Minimalizm; Az Olanın İçindeki Zenginlik Minimalizm Üzerine Bir İç Konuşma
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.