40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
02:00
Komresor Sesı ve Zamanın Ağır Bastonu
Zaman…
Bazen hiç akmaz,
gölgeler uzar da uzar,
günler kabuk bağlamış bir yara gibi
üzerimize çöker.
Çocukken sıkılırdık,
her dakika ağır bir zincir,
ne yapsak geçmezdi.
Dedem bastonuna yaslanır,
“Çok çabuk geçti,” derdi ömrüne bakıp.
Belki de zaman,
çocuklara dikenli bir çit,
yaşlılara ise akan bir sudur.
Mahalleye kompresör sesleri yayılırdı,
sıcak asfalt dökülürdü yollara.
Tozlu sokaklarımız artık
kara bir nehir gibi parlar,
işçiler kürek sallarken
duman yükselirdi ziftten.
Yaz demek, kompresör sesi demekti.
Sabah erkenden güvercin sesleriyle karışır
çekiç, silindir, makine uğultusu.
“Vay be, bizim de asfalt yolumuz oldu,” derdik.
O yolda ne güzel tornet kayılırdı;
top sahasının oradan
kömür deposuna kadar
hiç durmadan giderdik.
Ama komşular kızardı,
tam oyunun en heyecanlı yerinde:
“Topunuz bahçeye kaçıyor!”
Bir bıçakla kesilen top,
paramparça edilen tornet…
Zaman da böyle işte:
sevincin tam ortasında
bir el gelir, dağıtır oyuncağını.
Bir kere mükemmel yapılırdı yol,
sonra hep yamalanırdı.
Her yıl yeniden kompresörler çalışırdı;
ya su boruları patlar,
ya kanalizasyon kazılırdı.
Bir yanı çöker, bir yanı yükselirdi.
Bizim ömürlerimiz de böyle değil mi?
Eksik bir parça,
kırık bir tahta…
Bir yerden kazılır,
öte yanda kapatılır.
Uc uca getirmeye çalışırız
hayatımızı.
Zamanın ağır bastonu
asfalta vurur her yıl yeniden,
biz ise hâlâ
çocukluk sıkıntımızın gölgesinde
tornet kaydırırız içimizde.
Sonra bir gün,
kompresörler sustu.
Fark etmedik bile
ne zaman kaybolduklarını.
Ve anladık ki
artık zaman yavaşlamıyor;
aksine, o sıkıcı uzun günler yerini,
Dedemin ömrünün hızlıca akıp gittıği nehre dönüşmüştü.
bir nehir gibi hızla akıyor,
hepimizi içinde sürükleyerek
bilinmezlere götürüyor.
Meltem Yalçın
#eskigünler
#nostalji
#öykü
#şiir
#öyküterapi
#çocukluk
#hikaye
ÇEŞME BAŞINDA BEKLEMEK