34,4980$% 0.08
36,5098€% 0.4
2.945,45%0,37
5.059,00%0,33
20.159,00%0,49
Türk edebiyatında sis, doğanın doğal bir unsuru olarak sıklıkla kullanılmıştır. Bu nedenle, birçok şairimiz de sis temalı şiirler kaleme almıştır. İşte Türk edebiyatında sis şiiri olarak bilinen ve önemli şairlerimizin kaleme aldığı bazı şiirler:
Sisli İstanbul seni sevmiştim bir kere Ayrılmak kolay mı sandın öyle hemen Sonsuzluğa dek sürer sandın ömür denen şey İyi bak bu son sigarama… sana son sözüm.
İstanbul’da sonbahar Gökte uçan kuşlar, Üşüyor insanlar.
İstanbul’a yağmur yağıyor hem de öyle bir yağmur ki; Adını sen koy, ben koyayım farketmez, yağmur bu işte…
Sisli şafaklarda öylesine hüzünlüyüm ki sensiz, şu karanlıkta, boş sokaklarda insan yok, kuş yok, köpek yok yalnızlığım çığlık çığlığa…
Göl kenarında bir adam bekliyor Bir kadın geliyor uzaktan Sis onları ayırıyor birbirinden Sonsuz bir sessizlik dökülüyor üstlerine
Gözlerin kör olsun diye çıktım yola Güneşin battığı yerde bir köpek ölüsü var Şimdi ayaklarım yalın ıslak Kara soğuk bir sis çöküyor üstüme
Kırlarla kaplıdır sisli bir dünya Dağların ardında kaybolur yıldızlar Denizlerde boğulan gözyaşları Bir dünya ki, yalnızlıktan ibaret.
Şairlerimizin kaleme aldığı sis temalı şiirler, doğanın güzelliklerine vurgu yaparak, aynı zamanda insanın iç dünyasını yansıtır. Sis, genellikle melankolik bir atmosfer yaratır ve insanın kendini yalnız hissetmesine neden olabilir. Ancak şairlerimizin şiirlerinde sis, doğanın bir parçası olarak kabul edilir ve insanın doğayla bütünleşmesi gerektiği vurgulanır.
Türk Edebiyatında Çayın Önemi