34,1919$% -0.27
36,7360€% -2
2.938,50%-2,80
4.952,00%-2,23
19.744,00%-2,25
Hammurabi, MÖ 1792-1750 yılları arasında hüküm süren, Amori kökenli Birinci Babil Hanedanlığı’nın altıncı kralıdır. Mezopotamya tarihinin en önemli figürlerinden biri olarak kabul edilir. Çünkü hem başarılı bir savaşçı hem de adaletli bir yönetici olarak tanınmıştır. Hükümdarlığı boyunca Babil’i küçük bir şehir devletinden büyük bir imparatorluğa dönüştürmüş ve Mezopotamya’nın neredeyse tamamını egemenliği altına almıştır. Hammurabi’nin en ünlü eseri ise Hammurabi Kanunları’dır. Bu kanunlar, Mezopotamya’da yazılı olarak kaydedilen ilk yasa kodlarından biridir ve daha sonraki kanunlara, özellikle de Tevrat’taki Musa Kanunları’na ilham kaynağı olmuştur.
Bu makalede, Hammurabi’nin hayatı, saltanatı, fetihleri, kanunları ve mirası hakkında detaylı bilgiler sunacağız. Makalemizin alt başlıkları şöyledir:
Hammurabi’nin hayatına dair kesin bilgiler çok azdır. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, orta kronolojiye göre MÖ 1810 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Babası Sin-Muballit, Amori kökenli Birinci Babil Hanedanlığı’nın beşinci kralıydı ve sağlığı bozulduğu için tahttan feragat etmiştir. Hammurabi, babasından sonra MÖ 1792 yılında Babil’in kralı olmuştur.
Hammurabi’nin eşi veya eşleri hakkında da çok az şey bilinmektedir. Sadece bir oğlunun adı bilinmektedir: Samsu-iluna. Samsu-iluna, babasının ölümünden sonra tahta çıkmıştır. Hammurabi’nin diğer çocukları veya torunları hakkında ise hiçbir kaynak bulunmamaktadır.
Hammurabi’nin ölüm tarihi de kesin olarak bilinmemektedir. Ancak orta kronolojiye göre MÖ 1750 civarında olduğu düşünülmektedir. Hammurabi, yaklaşık 60 yaşında ölmüştür. Ölüm sebebi bilinmemektedir. Hammurabi’nin mezarı da bulunamamıştır. Ancak bazı kaynaklar, Babil’in kutsal alanı Esagila’da gömüldüğünü belirtmektedir.
Hammurabi, Babil’in kralı olduğunda, Mezopotamya’da birçok güçlü ve bağımsız şehir devleti vardı. Bu şehir devletleri arasında sürekli savaşlar, ittifaklar ve rekabetler yaşanıyordu. Hammurabi, ilk yıllarında Babil’i savunmak ve güçlendirmek için çeşitli siyasi ve askeri hamleler yaptı. Örneğin, Babil’in kuzeyindeki Mari şehriyle dostane ilişkiler kurdu. Mari kralı Zimri-Lim ile yazışmalar yaptı ve kızını onunla evlendirdi. Böylece Babil ile Mari arasında bir ittifak oluşturdu. Ayrıca, Babil’in güneyindeki Larsa şehriyle de barışçıl ilişkiler geliştirdi. Larsa kralı Rim-Sin ile anlaşarak, iki şehir arasındaki ticareti arttırdı.
Hammurabi’nin saltanatının ilk 30 yılı boyunca, Mezopotamya’daki en güçlü devlet Elam’dı. Elam, bugünkü İran’ın güneybatısında yer alan bir krallıktı. Elam kralı Siwe-Palar-Huppak, Mezopotamya’nın büyük bir bölümünü istila etmişti. Özellikle, Isin ve Uruk gibi önemli şehirleri ele geçirmişti. Hammurabi, Elam’ın baskısına karşı direnmek için diğer Mezopotamyalı krallarla ittifak kurdu. Bu ittifaka dahil olanlar arasında Larsa kralı Rim-Sin, Eshnunna kralı Ibal-pi-El II ve Mari kralı Zimri-Lim vardı.
Hammurabi ve müttefikleri, MÖ 1764 yılında Elam’a karşı bir savaş başlattılar. Bu savaşa Der Savaşı adı verilir. Der, bugünkü Irak’ın Diyala ilinde yer alan bir antik şehirdir. Hammurabi ve müttefikleri, Der yakınlarında Elam ordusuyla karşılaştılar. Ancak savaş sonuçsuz kaldı. Hiçbir taraf kesin bir galibiyet elde edemedi. Savaştan sonra, Hammurabi ve Siwe-Palar-Huppak arasında bir barış antlaşması imzalandı. Bu antlaşmaya göre, Elam Mezopotamya’dan çekilecek ve iki taraf arasındaki sınır Der’de belirlenecekti.
Der Savaşı’ndan sonra, Hammurabi’nin saltanatının ikinci dönemi başladı. Bu dönemde Hammurabi, Mezopotamya’yı fethetmek için harekete geçti. Önce müttefiklerine ihanet etti ve onları teker teker ele geçirdi. MÖ 1763 yılında Eshnunna’yı aldı. MÖ 1762 yılında Mari’yi aldı. MÖ 1761 yılında Larsa’yı aldı. Son olarak MÖ 1755 yılında Asur’u aldı. Böylece Hammurabi, Mezopotamya’nın neredeyse tamamını egemenliği altına aldı. Sadece Sümer’in güneyindeki bazı küçük şehir devletleri bağımsız kaldı.
Hammurabi’nin saltanatının son yıllarında ise Babil İmparatorluğu’nun iç işlerine odaklandı. İmparatorluğunu merkezi bir yönetimle idare etti. Şehirlerin yöneticilerini kendisi atadı ve onlara vergi toplama, adalet dağıtma ve kamu hizmetleri sağlama gibi görevler verdi. Hammurabi, imparatorluğunun refahını arttırmak için çeşitli reformlar yaptı. Örneğin, tarımı geliştirmek için kanallar inşa ettirdi, ticareti teşvik etmek için yollar ve köprüler yaptırdı, tapınakları ve sarayları güzelleştirdi ve bilim, sanat ve edebiyatı destekledi. Hammurabi’nin en önemli reformu ise kanun kodunu oluşturmasıydı. Bu konu için makalemizi okumaya devam edin.
Hammurabi Kanunları, Mezopotamya’da yazılı olarak kaydedilen ilk yasa kodlarından biridir. Hammurabi, kanun kodunu MÖ 1754 yılında oluşturmuş ve Babil İmparatorluğu’nun her yerine dikilmiş olan siyah diorit taşlarına yazdırmıştır. Bu taşlardan en iyi korunmuş olanı, bugün Paris’teki Louvre Müzesi’nde sergilenmektedir.
Hammurabi Kanunları, 282 maddeden oluşmaktadır. Bu maddeler, çeşitli konuları kapsamaktadır. Örneğin, aile hukuku, ceza hukuku, ticaret hukuku, borç hukuku, miras hukuku, tarım hukuku ve kölelik hukuku gibi. Hammurabi Kanunları’nın temel ilkesi, “göze göz, dişe diş” olarak bilinen misilleme (kısas) ilkesidir. Bu ilke, suçluların işledikleri suçlara eşit veya orantılı bir ceza almalarını öngörmektedir. Örneğin, kanun kodunun 196. maddesi şöyledir: “Bir adam başka bir adamın gözünü çıkardıysa, onun gözünü çıkaracaklar.”
Hammurabi Kanunları’nın bir diğer önemli özelliği ise sosyal adaleti sağlamaya çalışmasıdır. Hammurabi Kanunları, toplumdaki farklı sınıflara göre farklı cezalar belirlemiştir. Örneğin, kanun kodunun 198. maddesi şöyledir: “Bir adam başka bir adamın dişini kırdıysa ve bu adam awilum (soylu) ise, gümüşle onu ödeyecek; ama bu adam muskenum (fakir) ise, dişini kıracaklar.” Hammurabi Kanunları, ayrıca kadınların, çocukların, dul ve yetimlerin haklarını da korumaya çalışmıştır. Örneğin, kanun kodunun 148. maddesi şöyledir: “Bir adam karısını boşadıysa ve karısı hiçbir suç işlemediyse, karısına evlilik bağı kurulduğunda verdiği çeyizi geri verecek ve çocuklarının bakımını sağlayacak.”
Hammurabi Kanunları’nın başında ve sonunda ise Hammurabi’nin kendisi tarafından yazılmış olan giriş ve sonuç bölümleri bulunmaktadır. Bu bölümlerde Hammurabi, kanun kodunu neden ve nasıl oluşturduğunu anlatmaktadır. Hammurabi’ye göre, kanun kodunu oluşturmasının amacı şudur: “Adaleti ülkede sağlamak için; kötülüğü ve zulmü yok etmek için; güçlünün zayıfı ezmesini engellemek için; tanrılar Anu ve Enlil’in emriyle; tanrı Marduk’un seçtiği kral Hammurabi…”
Hammurabi Kanunları, Mezopotamya tarihinde büyük bir öneme sahiptir. Çünkü hem Hammurabi’nin imparatorluğunu birleştirmesine hem de daha sonraki kanunlara ilham kaynağı olmasına yardımcı olmuştur. Özellikle Tevrat’taki Musa Kanunları’nda Hammurabi Kanunları’ndan alınmış veya benzer olan pek çok madde bulunmaktadır. Hammurabi Kanunları’nın etkisi sadece Mezopotamya ile sınırlı kalmamıştır. Daha sonraki medeniyetlerde de Hammurabi Kanunları’ndan esinlenilmiştir. Örneğin, Antik Yunanistan’da Solon’un kanunları, Antik Roma’da On İki Levha Kanunu, İslam Hukuku’nda Şeriat Kanunu ve modern hukuk sistemlerinde de Hammurabi Kanunları’nın izleri görülebilir.
Hammurabi Kanunları, Hammurabi’nin saltanatının en önemli eseridir. Hammurabi, kanun kodunu oluşturarak hem kendi döneminde hem de sonraki dönemlerde adaletin sembolü olmuştur. Hammurabi’nin kanun kodu, insanlık tarihinin en eski ve en etkili yasal belgelerinden biridir.
Hammurabi, Mezopotamya’nın en büyük imparatorlarından biri olarak kabul edilir. Çünkü hükümdarlığı boyunca birçok şehir devletini fethetmiş ve Babil İmparatorluğu’nu kurmuştur. Hammurabi’nin fetihleri, iki aşamada gerçekleşmiştir. Birinci aşamada, Hammurabi, Mezopotamya’daki en güçlü devlet olan Elam’a karşı mücadele etmiştir. İkinci aşamada ise Hammurabi, müttefiklerine ihanet ederek onları teker teker ele geçirmiştir. Bu bölümde, Hammurabi’nin fetihlerinin ayrıntılarını inceleyeceğiz.
Hammurabi’nin saltanatının ilk 30 yılı boyunca, Mezopotamya’daki en güçlü devlet Elam’dı. Elam, bugünkü İran’ın güneybatısında yer alan bir krallıktı. Elam kralı Siwe-Palar-Huppak, Mezopotamya’nın büyük bir bölümünü istila etmişti. Özellikle, Isin ve Uruk gibi önemli Mezopotamya şehirlerini ele geçirmişti. Hammurabi, Elam’ın baskısına karşı direnmek için diğer Mezopotamyalı krallarla ittifak kurdu. Bu ittifaka dahil olanlar arasında Larsa kralı Rim-Sin, Eshnunna kralı Ibal-pi-El II ve Mari kralı Zimri-Lim vardı.
Hammurabi ve müttefikleri, MÖ 1764 yılında Elam’a karşı bir savaş başlattılar. Bu savaşa Der Savaşı adı verilir. Der, bugünkü Irak’ın Diyala ilinde yer alan bir antik şehirdir. Hammurabi ve müttefikleri, Der yakınlarında Elam ordusuyla karşılaştılar. Ancak savaş sonuçsuz kaldı. Hiçbir taraf kesin bir galibiyet elde edemedi. Savaştan sonra, Hammurabi ve Siwe-Palar-Huppak arasında bir barış antlaşması imzalandı. Bu antlaşmaya göre, Elam Mezopotamya’dan çekilecek ve iki taraf arasındaki sınır Der’de belirlenecekti.
Der Savaşı, Hammurabi için bir dönüm noktası oldu. Çünkü bu savaştan sonra Hammurabi, Mezopotamya’yı fethetmek için harekete geçti. Önce müttefiklerine ihanet etti ve onları teker teker ele geçirdi.
Hammurabi’nin saltanatının ikinci döneminde, Hammurabi, Mezopotamya’yı fethetmek için müttefiklerine ihanet etti. Önce Eshnunna’yı aldı. Eshnunna, bugünkü Irak’ın Diyala ilinde yer alan bir antik şehirdi. Eshnunna kralı Ibal-pi-El II, Hammurabi ile ittifak halindeydi. Ancak Hammurabi, Eshnunna’nın zenginliğinden ve stratejik konumundan yararlanmak istedi. MÖ 1763 yılında Eshnunna’ya saldırdı ve şehri ele geçirdi.
Sonra Mari’yi aldı. Mari, bugünkü Suriye’nin Halep ilinde yer alan bir antik şehirdi. Mari kralı Zimri-Lim, Hammurabi’nin dostu ve kayınbiraderiydi. Çünkü Hammurabi’nin kızını evlendirmişti. Ancak Hammurabi, Mari’nin ticaret yollarını kontrol etmesinden rahatsızdı. MÖ 1762 yılında Mari’ye saldırdı ve şehri ele geçirdi. Zimri-Lim ise kaçtı ve öldürüldü.
Ardından Larsa’yı aldı. Larsa, bugünkü Irak’ın Dhi Qar ilinde yer alan bir antik şehirdi. Larsa kralı Rim-Sin, Hammurabi ile barış içindeydi. Çünkü iki şehir arasında ticaret anlaşması vardı. Ancak Hammurabi, Larsa’nın Sümer’in güneyindeki şehirleri kontrol etmesini istemiyordu. MÖ 1761 yılında Larsa’ya saldırdı ve şehri ele geçirdi.
Son olarak Asur’u aldı. Asur, bugünkü Irak’ın Ninova ilinde yer alan bir antik şehirdi. Asur kralı Shamshi-Adad I, Hammurabi’nin rakibiydi. Çünkü Asur, Mezopotamya’nın kuzeyinde büyük bir imparatorluk kurmuştu. Shamshi-Adad I, MÖ 1776 yılında öldüğünde, oğulları arasında taht kavgası başladı. Hammurabi, bu durumdan yararlanarak Asur’a saldırdı ve MÖ 1755 yılında şehri ele geçirdi.
Böylece Hammurabi, Mezopotamya’nın neredeyse tamamını egemenliği altına aldı. Sadece Sümer’in güneyindeki bazı küçük şehir devletleri bağımsız kaldı. Hammurabi’nin fetihleri, onu Mezopotamya tarihinin en büyük imparatorlarından biri yaptı.
Hammurabi, Mezopotamya tarihinin en önemli figürlerinden biridir. Çünkü hem başarılı bir savaşçı hem de adaletli bir yönetici olarak tanınmıştır. Hammurabi, hükümdarlığı boyunca Babil’i küçük bir şehir devletinden büyük bir imparatorluğa dönüştürmüş ve Mezopotamya’nın neredeyse tamamını egemenliği altına almıştır. Hammurabi’nin en ünlü eseri ise Hammurabi Kanunları’dır. Bu kanunlar, Mezopotamya’da yazılı olarak kaydedilen ilk yasa kodlarından biridir ve daha sonraki kanunlara, özellikle de Tevrat’taki Musa Kanunları’na ilham kaynağı olmuştur.
Hammurabi’nin mirası, sadece kendi dönemiyle sınırlı kalmamıştır. Daha sonraki dönemlerde de Hammurabi’nin etkisi görülmüştür. Örneğin, Hammurabi’nin kurduğu Babil İmparatorluğu, Mezopotamya’da uzun süre varlığını sürdürmüştür. Hammurabi’den sonra tahta çıkan oğlu Samsu-iluna, babasının fethettiği toprakları korumaya çalışmıştır. Ancak bazı isyanlar ve saldırılar sonucunda imparatorluk küçülmüştür. Babil İmparatorluğu, MÖ 1595 yılında Hititler tarafından yıkılmıştır. Ancak daha sonra Kassitler tarafından yeniden kurulmuştur. Kassitler, Hammurabi’nin kanun kodunu kabul etmiş ve Babil kültürünü devam ettirmişlerdir. Babil İmparatorluğu, MÖ 1155 yılında Elamlılar tarafından yıkılmıştır. Ancak daha sonra Asurlular tarafından yeniden kurulmuştur. Asurlular da Hammurabi’nin kanun kodunu saygı duymuş ve Babil kültürünü devam ettirmişlerdir. Babil İmparatorluğu, MÖ 612 yılında Medler ve Babilliler tarafından yıkılmıştır. Ancak daha sonra Persler tarafından yeniden kurulmuştur. Persler de Hammurabi’nin kanun kodunu saygı duymuş ve Babil kültürünü devam ettirmişlerdir.
Hammurabi’nin mirası, sadece Mezopotamya ile de sınırlı kalmamıştır. Daha sonraki medeniyetlerde de Hammurabi’nin etkisi görülmüştür. Özellikle Antik Yunanistan, Antik Roma, İslam Hukuku ve modern hukuk sistemleri, Hammurabi Kanunları’ndan esinlenmiştir. Hammurabi Kanunları, insanlık tarihinin en eski ve en etkili yasal belgelerinden biridir.
Hammurabi, Mezopotamya tarihinin en büyük imparatorlarından biri olarak anılmaktadır. Çünkü hem güçlü bir devlet kurmuş hem de adaletli bir kanun kodu oluşturmuştur. Hammurabi’nin eserleri, hem kendi döneminde hem de sonraki dönemlerde saygı görmüştür. Hammurabi, Mezopotamya kültürünün ve uygarlığının sembolüdür.
Bu makalede, Hammurabi hakkında her detayı veren adım adım kapsamlı bir makale yazdık. Makalemizin amacı, Hammurabi’nin kim olduğunu, ne yaptığını ve neden önemli olduğunu anlatmaktı. Makalemizin alt başlıkları şunlardı:
Makalemizde, Hammurabi’nin hayatına dair kesin bilgilerin çok az olduğunu, ancak onun saltanatı, fetihleri ve kanunları hakkında çok daha fazla bilgiye sahip olduğumuzu gördük. Hammurabi’nin saltanatının iki aşamada gerçekleştiğini, birinci aşamada Elam’a karşı savaştığını, ikinci aşamada ise müttefiklerine ihanet ederek Mezopotamya’yı fethettiğini öğrendik. Hammurabi’nin en ünlü eseri olan Hammurabi Kanunları’nın, Mezopotamya’da yazılı olarak kaydedilen ilk yasa kodlarından biri olduğunu, “göze göz, dişe diş” ilkesine dayandığını ve sosyal adaleti sağlamaya çalıştığını anlattık. Hammurabi’nin mirasının ise sadece kendi dönemiyle sınırlı kalmadığını, daha sonraki dönemlerde de saygı gördüğünü ve etkili olduğunu belirttik.
Makalemizin sonuna geldik. Umarız makalemiz size yardımcı olmuştur. Makalemizi beğendiyseniz, lütfen bize olumlu bir geri bildirim verin. Makalemizi geliştirmek için yapabileceğimiz bir şey varsa, lütfen bize bildirin. Başka makalede görüşmek dileğiyle
Stephen King Kimdir? Ünlü Yazarın Eserleri, Tarzı ve Uyarlamaları