34,5467$% 0.18
36,0147€% -0.62
3.005,41%1,48
5.110,00%0,95
20.381,00%1,12
Bilge Tonyukuk, Türk tarihinin bilinen ilk vezirlerindendir. İsim ve ünvanları arasında, kaynaklarda en çok geçen ünvanı Bilge Tonyukuk’tur. Bilge; “hakim, akıllı, bilgin, alim” anlamına gelmektedir. Bilge Tonyukuk’un, olaylara hakim olması, siyasi ve askeri işlerde akıllıca çözümler bulup, gelişen olayları pratik bir şekilde halletmesi, olaylara akılcı şekilde yaklaşması “Bilge” ünvanını almasına en büyük etkendir. Tonyukuk adının da bir unvan olduğu bilinmektedir. Tonyukuk akıllı, uyanık ve çok iyi bir stratejist olarak bilinmektedir.
Tonyukuk’un unvanlarından biri de “Baga”, “Boyla”dır. İkisinin de bir rütbe düşünülüyor. Baga ünvanını “Tarkan” ünvanı ile birlikte taşındığı görülür k; Tarkan, vezir, nazır anlamında kullanılmaktadır.
Tonyukuk Anıtı
Bilge Tonyukuk kendisi ile ilgili Orhun Yazıtları’nda bilgi verirken kendisinin Çin’de dünyaya geldiğini bildirir. Bilge Tonyukuk’un Çinli değil, Çin boyunduruğu altında yaşayan Türk Boylarından birine mensup olduğunu düşünülüyor.
Tonyukuk’un kökeni ile ilgili olarak ilk araştırmayı Alman sinolog Friederich Hirth yapar. Sinoloji: Çin uygarlığını, dili, kültürü, dünü ve bugünüyle araştıran bir bilim dalıdır.
Tonyukuk’un doğum tarihi ile net bir bilgiye ulaşılamamıştır. Lui Mau-tasi, Çin yıllıklarından 716 yılı olaylarını aktarırken Bilge Tonyukuk’un yetmiş yaşının üzerinde olduğunu yazar. İngiliz şarkiyatçı Sir Gerard Clauson, Lui Mau-tasi’nin kayıtlarına dayanarak bir yaş tespiti yapmaya çalışır. Buna göre Bilge Tonyukuk’un 646 yılında doğmuş olması gerektiği hakkında tahmin yürütür. Başka bir araştırmacı Louis Bazin, Bilge Tonyukuk’un 646 yılında doğduğunu yazar. Ancak bunlar hep tahmindir; bu nedenle Bilge Tonyukuk’un kesin doğum tarihi bilinmez.
Ⅰ. Köktürk Devleti’nin parçalanıp fetret devrine girdiği ve Çin’e bağlandığı bir dönemde Çin sınırları içinde doğan Tonyukuk, bunu yazıtlarında da ifade etmiştir: “Bilge ton͡yuḳuḳ ben özüm tabġaç ilin͡ge ḳılındım türk bodun tabġaçḳa körür erti: Bilge Tonyukuk ben kendim Çin ilinde kılındım. Türk milleti Çine tâbi idi.” Çin kaynakları da bu bilgiyi doğrular niteliktedir. Çin yıllıklarında adı anılan Aşide Yüan-chen’in, Tonyukuk olduğunu düşünen bir kesim araştırmacı, bu kişinin Çin’in siyasi ve askerî kademelerinde görev aldığını belirtir. O dönemde Çin’i yöneten T’ang hanedanına karşı başlatılan isyanda Tonyukuk’un, Aşına soyundan olan Kutlug’a (sonra İlteriş Kutlug Kağan olacak) katıldığı ve bu isyanı desteklediği bilinmektedir.
630 ile 680 yılları arasında tamamen Çin egemenliğine girmiş olan Türkler, devletlerinin tesisi için Çin’de birçok defa isyanlar çıkarır. İsyan hareketinde Kutlug Kağan’ın çağrısı ile Bilge Tonyukuk, Çin sarayındaki görevinden hemen ayrılarak Kutlug Kağan’ın yanında yer alır. Kutlug Kağan’ın istikbal mücadelesinde başta olmasını destekler ve onun hem ordu komutanı hem de devlet yöneticisi olarak devleti kurması hususunda teşvik eder.
Tonyukuk, Aşide boyundan gelir. Bu boyun geleneksel misyonu kağan yapıcılıktır. Devlet yönetimini etkileyen ve genellikle devlet idaresine mensup aileye kız veren bu boydan gelen Tonyukuk da kendi yazıtında, şad (yüksek rütbeli bir asker) olan Kutlug’u kağan ilan ettiğinden bahseder. Bu olayı aktarırken onun ayıgması “akıl vereni, danışmanı” olduğunu belirterek rolünü de vurgular.
Devletin kuruluş aşamasında stratejik kararlar alan Kutlug Kağan ve Bilge Tonyukuk öncelikle devletin ikamet alanlarını belirler. Türklerin toplanarak bir araya gelmesi için yazlık ve kışlık alanlar belirler daha sonra bu bölgelerde gerekli hazırlıklar yapılır.
İlteriş Kağan’ın 7. y.y. ait Yazıtı
Tonyukuk, mücadelelerin daha hızlı ve baskın bir şekilde yapılmasını tavsiye eder. Bu tavsiyeye uyan Kutlug Kağan, 682 yılında Köktürk Devleti’nin İnekler Gölü kıyısında ilk zaferin kazanılmasını sağlar. Bu zafer ile diğer boyların Köktürk Devleti’ne intisap etmesini sağlar. Kutlug’un önderliğinde yapılan birçok akının ardından 682 yılında Ⅱ. Köktürk Kağanlığı kurulur ve Kutlug “memleketi-ili derleyen kağan” anlamına gelen İlteriş Kağan unvanını alır. Tonyukuk, bu isyan neticesinde kurulan devlete çabış (komutan) olduğunu söyler: “bilge ton͡yuḳuḳ boyla baġa tarḳan birle iltiriş ḳaġan boluyın biriye tabġaçıġ ön͡gre ḳıtan͡yıġ yırıya oġuzuġ üküş ök ölürti bilgesi çabışı ben ök ertim: Bilge Tonyukuk Boyla Baga Tarkan ile İltiriş Kağan beraber olunca güneyde Çinlileri, doğuda Kıtayları, kuzeyde Oğuzları çokça öldürdüler. Danışmanı ve kumandanı bizzat ben idim.”
Tonyukuk’un 693-717 yılları arasındaki seferleri
İlteriş Kağan döneminde Çinlilerin, dokuz boydan oluşan bir Oğuz kavmi olan Dokuz Oğuzlar ve Moğol kökenli bir kavim olduğu düşünülen Kıtanlar ile kurdukları ittifaktan casus ağı sayesinde haberdar olan Tonyukuk, 686-688 yılları arasında Dokuz Oğuzlara sefer düzenlenmesini sağlayarak onları bozguna uğratır ve Türk halkının Ötüken’e girmesini sağlar. Hunlardan beri Türklerin kutlu başkenti olan Ötüken, Türkler için kutsal başkent olarak kabul edilir. Aynı zamanda Ötüken stratejik olarak önemli bir bölge olduğundan dolayı buranın alınması bu bölgedeki akınların kolaylıkla yapılmasını sağlar. Bu karalar alındıktan sonra Bilge Tonyukuk bir an önce mücadeleye girilmesini ister.
Bu dönemde Çinlilere karşı yapılan baskınlardaki rolünden de yazıtlarında bahseden Tonyukuk, bu baskınlar sonucu Türk halkının daha önce hiç varmadığı Şantung şehirlerine ve Sarı Irmak’a vardığını, bu bölgede yirmi üç şehir zapt ettiklerini söyler: “türk bodun ḳılınġalı türk ḳaġan olurġalı şantun͡g balıḳ[ḳ]a taluy ögüzke tegmiş yoḳ ermiş ḳaġanıma ötünüp sü iltdim şantun͡g b[alıḳḳa] taluy [ögüzk]e tegürtüm üç otuz balıḳ sıdı: Türk milleti yaratıldığından beri, Türk kağanı tahta çıktığından beri Şantung şehirlerine, Büyük Irmak’a (Sarı Irmak’a) ulaşmış olanı yok imiş. Kağanıma arz edip ordu sevk ettim. Şantung şehirlerine, Büyük Irmak’a ulaştırdım. Yirmi üç şehir zapt ettiler.“
Çin yıllıklarında da Kutlug’un, Tonyukuk’u apa tarkanlık (atalık) mevkiine getirdiği ve askerî işlerden sadece onun sorumlu olmasını istediği aktarılır.
692 yılında Kutlug Kağan ölünce yerine Kapgan Kağan geçer. Kutlug Kağanın çocukları Bilge ve Kül-Tegin küçük olduklarından dolayı başa amcaları geçmiştir. Kapgan Kağan 27 yıllık kağanlığı döneminde Köktürk devletinin sınırlarını genişletmiştir. Ayrıca sert tutumu devlet içerisinde kendisine karşı muhalif cephenin oluşmasına neden olmuştur. Kağanlığı boyunca 3 prensibi belirlemiş ve hayata geçirmek için mücadele etmiştir. Birinci olarak Çin’i baskı altına alarak, Çin’in tekrar Türk boylarını egemenliği altına almasını engellemek ve ekonomik olarak bağımsız hareket etmeyi amaçlamıştır. İkinci olarak Çin içerisinde yaşayan Türk boylarını kendi topraklarına getirerek rahat hareket etmelerini sağlamak ve ekonomiyi canlandırmak istemiştir. Üçüncü olarak ise Türkistan coğrafyasındaki bütün Türkleri bir bayrak altında toplamak istemiştir. Kapgan Kağan başa geçince ilk başlarda Aygucu olarak Bilge Tonyukuku görevlendirmiştir. Kutlug Kağanın oğulları Bilge ve Kül-Tegin’i de ordusunda görevlendirerek başarılı seferler imza atar.
Kapgan Kağan 705 yılına kadar yönetimde sürekli olarak istikrarlı bir ilerleme kaydeder; fetihler sürekli devam eder; Çin egemenlik altında tutulur. Bu yıldan sonraki agrasif tutumu nedeniyle yönetime karşı muhalif davranışlar ortaya çıkmaya başlar. Devlette var olan düzen bozulmaya başlar. İç huzur ortadan kalkarak çeşitli isyan hareketleri baş göstermeye başlar; bu nedenle devlet içerisindeki huzursuzluk artar.
Bilge Tonyukuk ile Kapgan Kağan’ın Demirkapı Harekatı’ndan itibaren aralarında soğukluk olduğu anlaşılmaktadır. Kapgan Kağan’ın çelişkili emirleri neticesinde Bilge Tonyukuk, kendi aldığı karaları uygular. Kapgan Kağan ise Bilge Tonyukukun başına buyruk hareketlerini sindiremez. Soğdak seferi dönüşünde Bilge Tonyukuk’un askeri seferlerinden bahsedilmez. Ayrıca 705 yılı itibariyle Bilge Toyukuk’un devlet kademesinde bürokratik kararlarda da bulunduğu hakkında bilgiye de rastlanmaz. Bu tarih itibariyle Bilge Tonyukuk’un görevlerinden ayrıldığı düşünülür.
Bilge Tonyukuk’un Ayguculuk görevinden uzaklaştırılıp, Yarganlık görevine getirilir. Bu görevi Yüksek Devlet Mahkemesi üyeliği olarak tanımlayabiliriz. Yarganlık, Ayguculuktan daha düşük bir makam olduğundan Bilge Tonyukukun Yarganlık görevine atanması yönetimde Bilge Tonyukuk’un, Kapgan kağanla arasında soğukluk olduğunun diğer bir göstergesidir.
708 yılına gelindiğinde ise Tonyukuk bir Türk boyları birliği olan On Oklar, Çinliler ve Kırgızların Köktürk’lere saldırma hazırlığı içinde olduğunu öğrenir. Kapgan Kağan’a, Kırgız seferine çıkılmasını arz eder. Kırgız topraklarına ulaşmak için geçilecek Kögmen Dağları’nın tek yolunun kar sebebiyle kapalı olduğunu öğrenen Tonyukuk, başka bir kavimden bir kılavuz bularak Kırgız topraklarına ulaşmanın farklı bir yolunu dener ve Köktürk ordusunu Anı Irmağı boyunca yürütür. Askerleri önce Yenisey Nehri’nin bir kolu olduğu düşünülen Ak Termel adlı bir yere, ardından da Kırgız yurduna ulaştırır.
710 yılında gerçekleştirilen sefer sonucu bir gece baskını yaparak Kırgızları bozguna uğratırlar. Bu baskın Tonyukuk yazıtlarında oldukça destansı ve edebî bir biçimde anlatılır: “kün yime tün yime yelü bardımız ḳırḳızıġ uḳa basdımız [usın] sün͡gügün açdımız: Gündüz de gece de dört nala koşturup gittik. Kırgızları uykuda bastık. Uykularını mızrak ile açtık.” Bu seferden sonra Kapgan Kağan’ın yeğeni, Tarduş Şadı Bilge (Bilge Kağan) ve Kapgan’ın oğlu İnel Kağan ile On Okları yöneten Türgişler üzerine sefere çıkan Tonyukuk; Türgişlerin bozguna uğratıldığı, ardından ordunun Soğd bölgelerine girerek Temir Kapıg’a kadar ulaşması ile sonuçlanan bu harekât esnasında Kapgan Kağan ile bir anlaşmazlık yaşar. Yaşadığı bu anlaşmazlık, yazıtlarına da yansımıştır.
Bu seferi anlatan satırların ardından Tonyukuk Yazıtları, savaşlarla alakalı konularda derin bir sessizliğe gömülür. Bu dönem ile ilgili Çin kaynaklarında da Tonyukuk hakkında bir bilgi verilmemiştir. Fransız Türkolog Rene Giraud, bu seferden sonra yetkileri elinden alınan Tonyukuk’un kendi boyuna ait bir araziye yerleşerek orada yaşamaya başladığını düşünmektedir.
Bilge Kağan Yazıtı
Tonyukuk adı Çin kaynaklarında yeniden geçmeye başladığında tarih 716 yılını göstermektedir. Bu tarihte Kapgan Kağan’ın oğlu İnel Kağan ile İlteriş Kağan’ın küçük oğlu Kül Tigin arasında bir taht kavgası yaşanır. Bu kavga, Kül Tigin’in İnel Kağan’ı ve ona bağlı olan kişilerin neredeyse tamamını öldürmesi ve ağabeyi Bilge Kağan’ı tahta geçirmesi ile sonuçlanır. Tonyukuk, Bilge Kağan’ın eşinin babası olmasına rağmen bu kavgada, İnel Kağan’dan yana saf tutar. Bu aile bağından dolayı da, İnel Kağan’ın maiyetinde yer almasına rağmen Kül Tigin tarafından öldürülmeyen tek kişi olur.
Kül-Tigin
Bir süre kendi boyuna ait arazide yaşamına devam eden Tonyukuk, daha sonra Bilge Kağan’ın onu devlet yönetimine almasıyla beraber hakanın danışmanı olur. Bu dönemde Tonyukuk’un yaşı yetmişi geçmiştir ve Türkler ona çok saygı göstermektedir. Tonyukuk’un Bilge Kağan döneminde üstlendiği danışmanlık görevi sırasında Bilge Kağan ile arasında yaşanan bazı önemli konuşmalar Çin kaynaklarında yer bulur. Kaynaklarda verilen bilgiye göre bu dönemde Bilge Kağan Çin’e baskınlar yapmak ister, Tonyukuk ise önce karşı tarafın avantajlarını sıralar, ardından da “halkımız daha yeni bir araya geldi, henüz kendimize gelemedik; daha birkaç sene dinlenip beslenmeye ihtiyacımız var.” diyerek akınlar için henüz uygun şartların doğmadığını anlatır, kağanı bu fikirden vazgeçirir.
Bilge Kağan ise bu kez mabet ve tapınaklar inşa ettirmek, kale ve surlar yaptırmak istediğinden bahseder. Tonyukuk’un cevabı, milletinin yaşayış tarzı ve kültürünün korunmasını isteyen stratejist bir devlet adamının düşünce tarzını yansıtması bakımından oldukça önemlidir: “Olmaz! Türk halkının nüfusu az. T’ang idaresindeki hanelerin sayısının yüzde biri kadar bile değil. Bizim düşmana karşı uzun zaman direnebilmemizin sebebi, sadece su ve otları izleyerek yaşamamız, oturduğumuz yerin devamlı olmaması yani, devamlı olarak aynı mekanda oturmamamız, yabanî hayvanları avlayarak geçinmemiz ve hepimizin silah kullanmaya alışık olmasıdır. (…) Eğer, kale ve surlar yapıp yerleşir, eski adetlerimizi değiştirirsek, günün birinde mağlup olur ve T’ang tarafından yutuluruz. Ayrıca mabet ve tapınaklarda yapılan ibadet ile insanlar, insancıl ve zayıf olarak yetişmektedir; mücadeleci olmanın, savaşmanın ve güçlenmenin yolu bu değildir. Yani, bizim için bu durumda mabet ve tapınaklar inşa etmek olacak iş değildir.” Bilge Kağan ve yanındakiler Tonyukuk’un bu siyasetini onaylarlar.
Köktürk Alfabesi
Bilge Tonyukuk tarafından yazılıp diktirilen iki taştan oluşan yazıt; Moğolistan’ın başkenti Ulan Bator’un 50 km güneydoğusunda Bayan Çokto adı verilen yerde bulunmaktadır. Bulunduğu bölge dolayısıyla Batı literatüründe Bain Tsokto Inscriptions adıyla da bilinmektedir. Her iki taşın dört yüzünde de satırlar yer almaktadır. Yazıt 35’i birinci, 27’si ikinci taşta olmak üzere toplam 62 satırdan oluşmaktadır. Yazıtta II. Köktürk Devleti’nin kuruluş yıllarında Tonyukuk’un üstlendiği rol ile kişisel bilgi ve tecrübeleri anlatılmaktadır.
Bilge Tonyukuk Anıtı, sadece Türk tarihinin değil medeniyet tarihininde en değerli eserlerinden biridir. Bu abideyi 716 yılında Tonyukuk bizzat kendisi yaptırmış ve kendisi yazmıştır. Bu nedenle ilk Türk tarih yazarı olarak kabul edilir. Tonyukuk bu yazıtlarında Türk devlet ve milleti için yaptıklarından ayrıntılı bir şekilde söz eder. Onun vermiş olduğu bilgiler Türk siyasi, askeri, hukuk tarihleri ile düşünce hayatına dair kayda değer bilgiler içerir. Yazıtında bir devlet adamında bulunması gereken vasıfları da ortaya koyar.
Tonyukuk Yazıtı, 1897 yılında Yelizaveta Klements tarafından bulunmuştur. Yazıt ile ilgili ilk bilimsel çalışmayı 1899 yılında Wilhelm Radloff yapmıştır. 1916 yılında Vilhelm Thomsen tarafından bir okuma çalışması yapılmıştır.
Bilge Tonyukuk kendi yazdığı kitabede: “Bilge Tonyukuk ben kendim Çin ilinde kılındım. Türk milleti Çine tabi idi. Türk milleti hanını bulamayıp Çin’den ayrıldı, hanlandı. Hanını bırakıp tekrar Çine teslim oldu. Tanrı şöyle demiştir: Han verdim, hanını bırakıp teslim oldun. Teslim olduğun için Tanrı öldürmüştür. Türk milleti öldü, mahvoldu, yok oldu. Türk sir milletinin yerinde boy kalmadı. Rmanda taşta kalmış olanı toplayı yedi yüz oldu. İki kısmı atlı idi, bir kısmı yaya idi. Yedi yüz kişi sevk eden büyükleri Şad idi. Katıl dedi. Katılanı ben idim. Bilge Tonyukuk; Kağan mı kılayım, dedim. Düşündüm. Zayıf boğa ve semiz boğa arkada tekme atsa; semiz boğa, zayıf boğa olduğu bilinmezmiş derler diyip, öyle düşündüm. Ondan sonra Tanrı bilgi verdiği için kendim bizzat kağan kıldım. Bilge Tonyukuk Boyla Baga Tarkan ile beraber İlteriş Kağan olunca güneyde Çini, doğuda Kıtayı, kuzeyde Oğuzu pek çok öldürdü. Bilicisi, yardımcısı bizzat bendim. Çogayın kuzey yamaçları ile Kara Kumda oturuyorduk.” Böylelikle kendisi ile ilgili en net bilgi yazdığı Tonyukuk anıtından öğrenilmiştir.
Köktürk Devleti dönemine ait buluntular. (Ulan Batur, Moğolistan)
Tonyukuk’a dair edinebildiğimiz son bilgi de yine Çin kaynaklarında yer alır. 725 yılında Çin ve Köktürkler arasında evlilik bağları sağlamak ve ticareti geliştirmek amacıyla gelen bir elçi o dönemde devlet idaresinde görevli olan üst düzey yöneticilerden bahsederken Tonyukuk’u büyük Çinli şahsiyetlere benzetir: “...Küçük Şad (Bilge Kağan) merhametli ve insanlarını seviyor, bu nedenle onun emrinde olmaktan memnuniyet duyuyorlar. K’üe T’ê-lê (Köl Tigin) cesur ve savaş sanatını iyi biliyor, hiçbir rakip onunla boy ölçüşemez. Tun-yü-ku (Tonyukuk) içten pazarlıklı ve aklı planlarla, entrikalarla dolu; özellikle de yaşından dolayı daha da esprili. Li Tsing ve Sü Tsi (=Li Şi-tsi) türünden bir adam o.” Araştırmacılar, Çin kaynaklarında geçen bu aktarımdan sonra belgelerde Tonyukuk ile ilgili olarak herhangi bir bilgiye rastlanmaması sebebiyle onun ölümünü 725 veya birkaç yıl sonrasına tarihlendirirler.
Bilge Kağan’a ait olduğu düşünülen heykel.
Köktürk devletinin askeri siyasi meseleler dışında kararlar almasında Tonyukuk’un fikirleri belirleyici rol oynamıştır. Devletin sadece siyasi ve askeri olarak değil kültürel ve dini olarak da yeniden inşasında fikirlerini beyan etmiştir. Türklerin yaşam tarzına uygun olmayan karaların alınmasına engel olmuştur. Türklerin kendilerine mahsus adetlerinin devamı konusunda Kağanları ikna etmiştir. Bu nedenle Türk kültürünün yozlaşmasını önlemiş ve var olan kültürün devamına katkı sağlamıştır.
Bilge Tonyukuk, Türk Milleti’nin göçebe yaşam tarzını benimsediği için göçebelikten vazgeçilmemesini istemiştir. Köktürklerin yerleşik olarak bir yerde yaşayacak kadar gelişmediğini savunmuştur. Bilge Tonyukuk göçebe yaşayan Türk milletinin her zaman savaşa hazır olduğunu söylemiş ve savaşçılık özelliğinin yerleşik yaşamla kaybolacağını savunmuştur.
Savaş taktikleri konusunda Bilge Tonyukuk kurnazlıkla hareket etmiştir. Çin devleti içerisinde görevli iken edindiği tecrübeleri Köktürk devletinde uygulamıştır. Savaşlarda stratejilerin nasıl belirleneceği konusunda görüşlerini dile getirmiştir. Bu nedenle Gök-Türk devletinin başarılı olmasını sağlamıştır. Savaşacakları devletlerin strateji ve taktikleri hakkında bilgi sahibi olmuştur. Mücadele içerisinde oldukları devletlerin hangi strateji ile saldıracağını tahmin etmiştir. Ayrıca devletlerin içerisinde bulundukları durum hakkında istihbarat elde etmiştir. Elde ettiği istihbaratı değerlendirerek gelecek tehlikeleri ona göre bertaraf etmiştir.
II. Köktürk Devleti’nde Kutlug İlteriş Kağan, Kapgan Kağan ve Bilge Kağan ile çalışmış, özellikle devletin kuruluş aşamasında gerek askeri yönden gerek siyasi yönden, devletin tekrar toparlanmasında ve kurumsallaşmasında etkili olur. Kurumsallaşmanın yanında toplumda adaleti ve sosyal yapıyı kuvvetlendirmek için gerekli olan düzenlemeleri yapar. Halk arasından çıkmış bir vezir olarak, hem Kağan’ın, hem halkın yanında olup, Türk töresine uygun hareket etmesi, danışmanlık, ordu komutanı, bilgelik, alimlik gibi meziyetlerinin bulunması Tonyukuk’u, II. Köktürk Devleti’nin vazgeçilmez veziri yapar.
Kaynak
Bilge Tonyukuk Enstitüsü, Bilge Tonyukuk Yazıtı-Ötüken Neşriyat, Tonyukuk Kitabesi: Eski Bir Türk Şaheseri, Tonyukuk’un Hayatı, Akınlardaki Rolü ve Devlet İdaresinde Üstlendiği Görevler, Bilge Tonyukuk-Tonyuquq the Wise, Bilge Tonyukuk Yazıtı Ali Akar (2020), Bilge Tonyukuk Yazıtı, İstanbul: Ötüken Yayınları, Bilge Tonyukukun Gök türk Devleti’ne Katkısı
Osmanlı İmparatorluğu’nun Kurucusu Osman Gazi Kimdir?