34,5089$% 0.06
36,1900€% -0.15
2.985,62%0,81
5.082,00%0,78
20.266,00%0,79
Jack LONDON
Asıl adı John Griffith London olan Jack London 1876’da San Francisco’da doğdu. Annesi Amerikalı, babası ise İrlandalı bir serseriydi. Düzensiz bir öğrenim gördü. Bir yıl koleje, bir yıl da California Üniversite’sine devam etti. Denemediği iş kalmadı. En büyük tutkusu açık denizler ve uzun yollardı. Vahşetin Çağrısı ile üne kavuştu. 22 Kasım 1916’da intihar etti. Kendi yaşamından kaynaklanan olağanüstü serüvenlerle dolu yapıtlarıyla ABD’nin ve dünyanın en önemli yazarlarından biri olan, ülkemizde de birçok yapıtı yayımlanan ve çok tanınan bir yazardır. Başlıca eserleri: Buck’ın Maceraları, Vahşetin Çağrısı, Martin Eden, Demir Ökçe, İstiridye Korsanları, Uzak Diyarlarda’dır.
BEYAZ DİŞ
1897 yılını içeren bu roman yerel renkleri yansıtan önemli bir eserdir. Kuzey Kanada faunası, bazı yerli oymakların yaşayışları ve altın, serüven peşinde koşan insanların kaderi üzerine zengin gözlemler içermektedir. Yabani hayvanla yabani insanın ortak serüvenini anlatan ve yırtıcı bir hayvanı derinden kavrayan bir roman olması itibariyle çok önemlidir. Yabanın, sevginin ve doğanın hikâyesidir bu eser.
Başlıca Kahramanlar:
Dişi Kurt: Bir kurtla köpeğin birleşmesinden doğmuş olan dişi kurt, romanda tamamen yırtıcılığı, hayvansal özellikleri ile çarpıcı bir şekilde anlatılır. Diğer kurtlar gibi yaşamak için taze ete ihtiyaç duyar ve soğuk bölgelerde yaşar. Diğer kurtlardan farklıdır. Kanının yarısı köpek kanı olduğundan evcilleşebilir.
Tek Göz: Romanda sözü edilen erkek kurttur. Yaşlıca ve kördür. Dişi kurtla çiftleşmesinden romanın başkahramanı olan Beyaz Diş doğmuştur. Bir kıtlık sırasında av peşinde koşarken ölür.
Beyaz Diş: Annesinden dolayı köpek kanı taşıdığı için evcilleşebilen ve insanlarla dost olabilen bir kurttur. Uzun zaman köpeklerle insanların yanında yaşar. Bu bakımdan köpeklerin yanında kendini hep dışlanmış hisseder, kendini savunmak zorunda kaldığından yaşıtlarına göre daha yırtıcıdır. Dişleri bembeyaz olduğundan sahibi adını ‘Beyaz Diş’ koyar.
Collie: Taşındıkları güney ülkesinde önceleri ona rahat vermeyen köpek. Daha sonra Beyaz Diş’ten enikleri olur.
Weedon Scott: Beyaz Diş’i çok kötü bir durumdayken kurtaran ve onu sevgisi sayesine evcilleştiren bir gençtir.
ÖZET
Ladin ormanlarının soğuk karları arasında iki adam altı köpeğin çektiği bir kızakla yol almaktadır. Hava öyle soğuktur ki solukları havaya çıkınca donmaktadır. Kızağın arkasında ise gömülmek üzere bir başka yere, M’Gurry adlı şehre götürülen bir ölü vardır. İki adam, ölünün kendilerinden daha şanslı olduğunu düşünmektedir. Çünkü böyle bir ortamda kendileri ölse kimse onları bir başka yere götürmeyecek, onların ölüsü ancak aç kurtların işine yarayacaktır. Adamlar, kurt ulumalarını duymakta ve çok korkmaktadırlar.
Adamlardan birincisi Bili, aç kurtların peşlerinde olduğunu anlamıştır. Diğeri Henry, çok korkmaktadır. Sadece üç fişekleri vardır. Yavaş yavaş köpeklerin azaldığı dikkatlerini çeker. Geceleri kurtlar köpekleri kapıp yemekte, adamların yanında ateş yandığı için onlara yaklaşmamaktadır. Fakat dişi bir kurt, onların yanına kadar sokulmakta, onlara taze etmiş gibi bakarak uzaklaşmaktadır. Adamlar kurdun ancak köpek soyundan geldiğini bu yüzden yanlarına yaklaşabildiğini düşünür.
Kurtlar her geçen gün yanlarına kadar sokulmakta, bu da onların iyice sinirlerini bozmaktadır. Ve bir gün Bili’i haklarlar. Bili, canlı canlı kurtların yemi olur. Henry, geceleri hiç uyumamakta, tek koruyucusu ateşe sokulmaktadır. Kurtlar ateşe yaklaşamadıkları için bu birkaç gece böyle devam eder. Artık uykusuzluktan canından bile vazgeçecek hâle gelir. Bir gün tam kurtların yaklaştığı sırada adam uyuyakalır ve ateş söner. Adam kurtlara arkadaşı gibi yem olacakken bazı adamlar ona rastlar ve şans eseri kurtulur.
Bu aç kurt sürüsünün içinde en öne çıkan dişi kurttur. Önderin yanı başında yer alır her avda. Bir yere doğru ilerlerler. Burada av eti bol olduğu için bir süre beslenebilirler. Dişi kurt için sürü içinde iki kurt birbirlerine saldırır ve savaşta genç kurt ölür, yaşlı kurt dişi kurda sahip olma hakkını kazanır. Bundan sonra yaşlı kurtla dişi kurt birlikte avlanmaya, öldürmeye ve yol almaya başlar. Zamanla dişi kurt hamile kalır ve bir mağaraya çekilir. Yaşlı kurt onu bu dönem boyunca besler. Fakat kıtlık vardır. Av bulamamaktadır. Dişi kurdun beş tane eniği olur. Diş kurt çok hırçınlaşmıştır. Baba kurtların aç olduklarında kendi eniklerini yediğini bildiği için yaşlı kurdu eniklerine yaklaştırmamaktadır. Yaşlı kurt zor bela dışarıda tavuk, kuş avlamakta fakat bu av eniklere yetmemektedir. Müthiş bir kıtlık baş gösterir ve enikler birer birer ölür. Yalnızca bir tanesi hayatta kalır. Hayatta kalan boz enik mağaradan başka bir dünyadan haberdar değildir. Babasının bir av sırasında ölmesi ile dışarıya çıkmaya ve dünyayı tanımaya başlar. Vahşi doğada canlı ve cansız varlıkların olduğunu, canlıların tehlikeli olabileceğini anlar. Doğada sen yemezsen seni yerler kuralının geçerli olduğunu idrak eder. İlk yediği tavuk avı ile taze et ve kanın lezzetini tanır. Bundan sonra ormanda çok iyi avlanabilen bir kurt hâline gelir.
Bu boz eniğin hayatında bir değişim olur. Boz enik, ilk kez ormanda ateş yakan insanlarla karşılaşır. Onların kendinden daha üstün olduğunu anlar. Meğer Kızılderili olan bu dört adam boz eniğin annesini tanımaktadırlar. Onu yanlarına alınca boz eniği de alırlar. Sahibi ona Beyaz Diş adını takar ve çadırlarının olduğu yere götürür. Beyaz Diş, zamanla evcilleşir; fakat sahibinin köpekleri tarafından dışlanır. Bu yüzden çok sinirli bir kurt olur. Annesinden de ayrılmak zorunda kalınca kendini yapayalnız hisseder.
N Sahibi onu sık sık dövmesine rağmen o sahibine alışmıştır. Onlarsız bir hayat düşünememektedir. Fakat bir gün Yakışıklı Smith adlı çok çirkin ve gaddar bir adam onu satın alır. Sürekli sahibinin yanma kaçan Beyaz Diş, yakışıklı Smith’ten feci şekilde dayak yer, ona hiç alışamaz bu yüzden. Yakışıklı Smith, onu kafesin içine tıkar ve dövüştürmek için kullanır. Yanına koyduğu en güçlü köpekleri dahi yendiği için onun üzerinden çok para kazanır. Fakat Beyaz Diş, çok yırtıcı ve nefret dolu bir hayvan olmuştur. Onu bu korkunç yaşantıdan Weedon Scott kurtarır. Merhametli ve saygın bir adam olan Scott onun hâline acır ve onu bu adamdan kurtarır. Ona sevgiyle yaklaşır, okşar. Başlangıçta insanlardan hep dayak ve ceza gören Beyaz Diş ona yaklaşmaz, yırtıcı davranır. Daha sonra aralarında çok güzel bir muhabbet gelişir. Beyaz Diş, sahibine sevgi dolu bakar, onun elinde evcilleşir, insanlara kötülük yapmaz. Bir gün, Scott’ın sıcak iklime sahip memleketine dönmesi gerekir. Beyaz Diş, bunu önceden sezer ve içine bir hüzün çöker. Sahibi kurdun sıcak iklimde yaşamayacağını düşündüğü için onu götürmeyecektir. Onu, sahibinin gidişini görmemesi için bir yere kapatırlar. Fakat Beyaz Diş kapatıldığı yerin camını kırar ve sahibinin gemisine son anda biner. Scott, onu götürmek zorunda kalır.
Scott’ın ailesi, kurt olduğu için Beyaz Diş’i istemezler. Ondan korkmaktadırlar. Fakat Scott onun evcilleşeceğini söyler. Beyaz Diş, birkaç kişiyi yaraladıktan ve komşuların tavuklarını yedikten sonra bunların yapılmaması gerektiğini anlar ve bir köpek gibi evcilleşir. Ailenin hayatını bir hırsızdan kurtarır. Bunun üzerine artık bu evde yaşayacaktır. Komşularının köpeğinden enikleri de dünyaya gelir.
Hafta sonu yasaklarda Okunacak 6 Kitap