DOLAR

40,2607$% 0.13

EURO

46,7252% 0.08

GRAM ALTIN

4.320,96%0,56

ÇEYREK ALTIN

7.017,00%0,27

TAM ALTIN

27.981,00%0,27

İmsak Vakti a 02:00
Şanlıurfa AÇIK 33°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Belgin Doruk Kimdir? Yeşilçam’ın Küçük Hanımefendisinin Masalsı Hayatı

Belgin Doruk’un Çocukluğu ve Sinemaya İlk Adımı 28 Haziran 1936’da Ankara’da doğan Belgin Doruk’un gamzeli gülüşü, annesinin hamileyken bol bol ayva yemesiyle özdeşleştirilir. Bu detay, onun kaderinde saklı bir işaret gibiydi. 1952 yılında katıldığı bir yarışmada birinci seçilmesi, sinema perdesine açılan ilk kapısı oldu. Aynı yıl, “Çakırcalı Mehmet Efe’nin Definesi” filmiyle Yeşilçam’a adım attı.

Belgin Doruk Kimdir? Yeşilçam’ın Küçük Hanımefendisinin Masalsı Hayatı

Türk sinemasının altın çağında, gülüşüyle milyonların kalbine taht kuran Belgin Doruk, yalnızca bir oyuncu değil, Yeşilçam’ın masal prensesiydi. Onun hayatı; parıltılı bir yıldızın yükselişi, düşüşü ve ardında bıraktığı unutulmaz izlerle doludur. İşte “Küçük Hanımefendi” lakaplı Belgin Doruk’un masalsı yaşam öyküsü…


Belgin Doruk’un Çocukluğu ve Sinemaya İlk Adımı

28 Haziran 1936’da Ankara’da doğan Belgin Doruk’un gamzeli gülüşü, annesinin hamileyken bol bol ayva yemesiyle özdeşleştirilir. Bu detay, onun kaderinde saklı bir işaret gibiydi.

1952 yılında katıldığı bir yarışmada birinci seçilmesi, sinema perdesine açılan ilk kapısı oldu. Aynı yıl, “Çakırcalı Mehmet Efe’nin Definesi” filmiyle Yeşilçam’a adım attı.


Güzellik Yarışmasından Yeşilçam Yıldızlığına

1953 yılında Türkiye İkinci Güzeli seçilen Doruk, kısa sürede sinemanın aranan yüzü oldu.

Ayhan Işık, Zeki Müren, Sadri Alışık gibi dönemin en önemli yıldızlarıyla başrol oynadı.

Onun adı özellikle “Küçük Hanımefendi” serisi ile özdeşleşti:

Küçük Hanımefendi

Küçük Hanım Avrupa’da

Küçük Hanımın Kısmeti

Küçük Hanımın Şoförü

Bu filmler, Belgin Doruk’u Yeşilçam’ın en zarif yüzlerinden biri haline getirdi.


Özel Hayatı: Evlilikler ve Çocukları

Henüz 18 yaşındayken yönetmen Faruk Kenç ile evlenen Belgin Doruk’un bu evlilikten Gül adında bir kızı oldu. Daha sonra yapımcı Özdemir Birsel ile ikinci evliliğini yaptı ve bu evlilikten de Aydın adında bir oğlu dünyaya geldi.


Yıldızlığın Ardındaki Gölge: Zorluklar ve Sağlık Sorunları

1970’li yıllarda Türk sinemasının değişimiyle birlikte, Belgin Doruk’un yıldızı sönmeye başladı. Aşırı kilo sorunları ve kullandığı zayıflama ilaçları, sinir sistemini yıprattı.

Psikolojik krizler, hastane günleri ve maddi sıkıntılar onun hayatını gölgeledi. Bir dönem ev eşyaları bile haczedildi.

Ama o, daima şu sözün arkasında durdu:

“Hayranlarım beni hep filmlerdeki gibi hatırlasın.”


Belgin Doruk’un Vefatı

Belgin Doruk, kalp yetmezliği nedeniyle 26 Mart 1995’te hayata veda etti. İstanbul Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi. Ardında ise Yeşilçam’ın en zarif, en masalsı hikâyelerinden birini bıraktı.


Belgin Doruk’un Filmleri (Seçme Liste)

Küçük Hanımefendi (1961)

Küçük Hanım Avrupa’da (1962)

Küçük Hanımın Kısmeti (1962)

Küçük Hanımın Şoförü (1962)

Fosforlu Cevriye (1969)

Affetme Beni Allahım (1970)


Son Söz: Küçük Hanımefendi’nin Ardından

Belgin Doruk, yalnızca bir sinema oyuncusu değil, bir dönemin ruhunu taşıyan, masal gibi filmleriyle insanların kalbine dokunan bir sanatçıydı. Onun hikâyesi, hem parlak bir yıldızın hem de hayatın sert yüzüyle mücadele eden bir kadının hikâyesidir.

Bugün hâlâ onun filmleri izlendiğinde, Yeşilçam’ın zarif perdesinde bir masal kahramanı gibi belirir.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

Bir Zamanlar Gelecek: 2121(Film)

HIZLI YORUM YAP

istanbul eşya depolama

casino siteleri