34,5651$% 0.24
36,1670€% -0.19
2.998,36%1,24
5.096,00%0,41
20.323,00%0,57
Merhabalar. Ben Şeyma çalışkan. 19 yaşındayım. Samsun’da yaşıyorum. Amasya Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde öğrenim görmekteyim. İlk kitabım “Benden Sana” çıkalı bir yıl olacak. İlkler her zaman güzel ve özeldir, bir tecrübedir aynı zamanda. Şimdi ise o tecrübeleri geliştiriyorum. Yeni hikayeler, güzel hikayeler çıkacak ortaya. Yani yazmaya ve okumaya kalpten, büyük bir aşkla devam ediyorum.
Kitap okuma alışkanlığımı ortaokul yıllarında kazandım ve bu süreç büyük bir tutkuyla devam etti. Lise yıllarında ise okumanın yanına yazmakta eklenince otomatikten kalbim, düşüncelerim, hayallerim böyle bir hayale doğru, iyi bir yazar olmaya doğru yöneldi. Ve her zaman söylerim, bir hayalle başladım bu yola şimdi ise gerçeğin ve yolun en güzel yerindeyim.
Bazı zamanlar vardır ya insanın kendi kendiyle kalası gelir. O gerçek dünyadan, kalbinde bir yerlerde sıkışıp kalan duygularından uzaklaşmak ister. Bunun sonucunda da kendi kurduğu o hikayede bir karaktere hayat vererek rahatlar, tamamen o olur. Bazı duygularını su yüzüne çıkararak, kaleme dökerek rahatlar. İşte bende böyle zamanlarda yazmaya sığınırdım.
Kitabım yayınlandıktan yaklaşık altı ay sonra yayınevinin Edebiyat Dergisi’nin birinci sayısı için hazırlıklar başlamıştı. Bir duyuru yapıldı. Bende görünce hemen büyük bir heyecanla yazımı gönderdim ve bu süreç böyle başladı.
Evet, ilk sayıdan bu zamana kadar dergide yazıyorum. Her yeni sayı çıkarken insanın içini kıpır kıpır eden bir heyecan kaplıyor. Bir taraftanda ileriye dönük “Bende bunları bunları yapmışım.” Dediğim çok özel ve güzel anılar da biriktirmiş oluyorum. Burdan da emek veren herkese teşekkür ediyorum.
Ben bu ana kadar yazılarımda hep deneme türünü kullandım. Zaten ilk kitabım da bir deneme kitabı oldu. Ben şunu söyleyebilirim kendi adıma, bir yazar olarak tek bir konuya bağlı kalmaktansa yeni türlerle yeni tecrübeler kazanmak en doğrusu geliyor bana.
Genel olarak bir şey söylemek gerekirse ilk hayalim kitabımın okunması, sevilmesi ve kendimi her daim geliştirmemdir. Ama en önemlisi de şudur ki ileride geriye dönüp baktığımda aileme, arkadaşlarıma, sevdiklerime, beni sevenlere ve şu hayata benden güzel ve küçük armağanlar bırakmak. Şöyle küçük bir şey daha eklemek isterim ki kalbimi heyecanlandıran en güzel hayalim, bir gün yazdığım kitaplardan birinin dizi ya da film olmasıdır.
Şöyle anlatabilirim ki, bir akşam oturdum ve kitap okuyacağım, aldım kitabı elime okudum sonra kapatıp bıraktım. Her akşam düzenli bir şekilde ilerliyor bu. Bir akşam da kitabım için bir bölüm yazmaya karar verdim. Oturdum masanın başına ve belki oradan hiçbir şey yazmadan kalktım ya da belki de aklımda hiçbir şey yokken masanın başında satırları doldururken buldum kendimi. İşte benim için fark budur. İnsan kitabı alır, okur, bırakır böyle devam eder. Ama insan içindekileri her zaman yazıya dökemeyebilir. Bazen nereden başlayacağını nasıl ifade edeceğini bilemez insan. Yazmak bir anlıktır.
Pablo Picasso’nun bir sözü vardır. Kitabımda da yer alıyor. Der ki “Hayal edebildiğin her şey gerçektir.” Ben bu söze çok inanıyorum. Ben her zaman hayatta büyük hayaller kurmuşumdur. Hep de serim büyük hayaller kurun ve onları gerçekleştirmek için çabalayın. Her insanın bir hayali olmalı ve ona sımsıkı tutunmalı.
Gerçekten kalpten isteyen herkes yazsın. Bu bir yetenektir ve yeteneğinizin farkında olup onu en güzel şekilde değerlendirin. Ufak bile olsa mutlaka bir yerlerden başlayın. Sonuç ne olursa olsun sonuna kadar gidin. En azından ileride geriye dönüp baktığınızda “ Ben sonuna kadar gittim. Oldu ya da olmadı ama elimden geleni yaptım.” Diyebilmeli insan.
Səma Muğanna Kimdir?