SEVDA: BİR YUDUM BAHAR

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sevda, bir sabah güneşi gibi içten doğar. Kışın hırçın soğukları, o bahar rüzgarında erir; kalbin derinliklerinde bir umut tomurcuğu filizlenir. Her anı, bir melodinin notaları gibi sarar ruhu; gözler, sevdiğin gözlerinde kaybolmuş bir deniz yıldızı misali parıldar.

Sevda, bir kelime gibi basit ama bir roman gibi derin. Kimi zaman bir gülüş, kimi zaman bir gözyaşıdır; sevda, duyguların karmaşasında kaybolmuş bir harf gibi, anlamını bulmak için susar. Her bakış, her dokunuş, aşkın en güzel dizelerini yazar. Zaman, sevda ile dans ederken, anılar birer birer kazınır kalbe; iz bırakan her an, bir yıldız gibi parıldar gökyüzünde.

Sevda, bazen bir hayal, bazen bir gerçek. Gece yarısı yıldızların altında, kalp atışlarıyla birlikte yankılanır. Her ses, sevdanın melodisi; her nefes, onun özlemi. Kayıp bir masalın kahramanı gibi, sevda, içinde kaybolduğumuz bir labirenttir. Her köşe başında yeni bir umut, yeni bir düş; her döngüde yeniden başlamak için bir fırsat.

İşte bu yüzden sevda, bir bahar sabahıdır; her yeni gün, tazelenmiş bir sevgiyle açar perdelerini. Her anı, bir çiçek gibi açarken, kışın izleri geride kalır. Sevda, yaşamın en güzel rengidir; o rengi yakalamak için kalbimizi açmak yeter. Ve en önemlisi, sevda her daim yanımızda; sadece onu görmek ve hissetmek gerekir.

Sevda, bir su damlası gibi akar; bazen yavaş, bazen coşkulu bir nehir gibi. Kalbin derinliklerine ulaştığında, ruhu besler. Geceleyin ayın altında hayaller kurarken, bu sevda, yüreğin en karanlık köşelerini aydınlatır. Bir gülümseme, bir dokunuş, bir anı… Her biri, sevdanın öyküsünü dokur.

Bir sabah, uyanırsın ve her şey farklıdır; bir gün önceki gri gökyüzü, aniden maviye bürünür. İçinde sevda yeşermiştir. Sokaklarda yürürken, her şey daha canlı, daha anlamlı gelir. Rüzgârın melodisi, sevgilinin sesine benzer; bir şeylerin doğru olduğunu hissettirir. Sevda, hayata yeni bir soluk getirir.

Ama sevda, yalnızca mutluluk değildir; bazen bir hüzün, bir özlem taşır. Sevgilinin uzaklığı, kalpte açılan yaralarda yankılanır. Anılar, gülüşlerin yanı sıra gözyaşlarıyla da doludur. Her kaybediş, sevdanın derinliğini artırır; her ayrılık, bir hikâye daha yazar kalpte. Sevda, acı ve tatlı hatıralarla bir araya gelir; sevinç ve hüznün bir bütün olduğu bir dans gibi.

Ve yine de sevda vazgeçilemez bir tutkudur. İnsanı diri tutan, umutlandıran bir ateş. Gecenin en karanlık anında bile, içimizde bir kıvılcım yanar. Sevda, kalbin en derin sırlarını açığa çıkarırken, insanı kendine getirir; gerçeklerle yüzleşmeye zorlar. Bazen yaralar açar, ama bu yaraların her biri, sevdanın cesaretini gösterir.

Sevda, bir yolculuktur. Kimi zaman taşlı, kimi zaman pürüzsüz. Her adımda, yeni bir şey öğreniriz; her kırılma anında, kendimizle yüzleşiriz. Sevda, kendimizi bulma yolculuğunun en güzel rehberidir. Ve her yeni gün, bu sevdanın getirdiği derinlikle başlar; kalbin ritmi, sevdanın melodisiyle ahenk içinde atar.

Sevda, bir yudum bahar gibidir; içini ısıtan, ruhunu canlandıran. Hayatın en anlamlı anlarını biriktirir. Ve biz, bu sevdanın peşinden koşan kayıp ruhlarız; aşkın efsanesini yaşatan, her yeni günde biraz daha büyüyen…

YALÇIN SEVİM / SEVİMLİ ŞAİR