DOLAR

38,1588$% 0.3

EURO

43,6101% 1.61

GRAM ALTIN

3.957,73%2,27

ÇEYREK ALTIN

6.483,00%1,90

TAM ALTIN

25.853,00%1,89

İmsak Vakti a 02:00
Şanlıurfa KAPALI
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

KARIM BERCESTE HANIM

ad826x90
ad826x90

Hayallerimin bulutlara takılı kaldığı bir gün daha bitiyor. Sonu yok ki hayallerimin, uçsuz bucaksızlar bende. Kurar, kurgular, bitirir, başlar ve tekrar bitirir bir daha başlar dururum. İnanır mısınız ben tam bir hayalperestim. Ne fiyakalı kelime ama değil mi, hayalperest. Vay canına! Oysa kelimenin kökenini bile bilmiyorum, kimin umurunda. Farsça dediklerini duymuşluğum var lakin Arapçadır Farsçadır falan bildiğim yok, öğrenmeye hevesim isteğim de yok. Şu an istediğim tek şey bir akşam yemeği. Yalnız aç olduğumdan sanmayın, çünkü bu sanı bir hayalperesti üzer. Güneşin yavaş yavaş çekilir olduğu, etrafın huzur sessizliğine büründüğü ve gün batımına dalıp gittiğim bir akşam yemeği. Ne hoş hayal değil mi? Lakin karşımdaki sandalye boş.  Peki ya neden boş?

Neden olacak! O güneşin batışını seyre dalmayı sevmez de o sebepten. Tanıdığımdan beri gün doğmadan uyanır, biraz oyalanır, ağzına iki lokma belki atar belki atmaz, direkt rutinine koşar. “Hiç mi yorulmazsın be kadın” dersin- tabii içinden- duymaz o yine koşar, lüzumundan fazla koşar. Kimi mi anlatıyorum? Kimi olacak canım, kırk yıllık yol arkadaşımı, can paremi, karımı; Berceste Hanımı. O, adının hakkını veren sükuti kişilik ve tam bir işkolik, evet yanlış okumadınız adamakıllı işkolik. Söz aramızda bu kelimeye de fazla takıktır. Birinin ağzından yanlışlıkla çıkmaya görsün. Vay efendim iş zaruriymiş keyif lüzumsuzmuş, iş cinsiyet seçmez kadın erkek bilmezmiş, çalışmak nadideymiş boş boş durmanın nesi elzemmiş falan filan… İşin tuhafı ne biliyor musunuz? Bizim yollarımızın kesişme noktasının bir lunapark oluşu. Fazlasıyla tezat ama bir o kadar romantik başlangıç esasında. Hoş kime sorsak hepsininki bir harika, fazla mucizevi, müthiş romantik ya neyse! Sıcak bir temmuz akşamı, cumartesi olmalı. Her yaz akşamı yaptığım gibi, yine kordondan geçiyor, usul usul evin yolunu tutuyorum. Yine sınav sonucumu düşünüyor ve yine hayallerimin soğuk sularda çırpınışını izliyorum. Babama kıyamıyor, bin bir emekle okutup öğretmen ettiği üç ablamı aklımdan çıkaramıyorum. Ben de nihayetinde büyüyor, adam oluyor ve ekmeğin artık aslanın midesine indiğine şahit oluyorum. Biraz yorgun, biraz da uykusuz ve çokça da mutsuzum. Bir anda onu görüyorum lunaparkta. İtinayla, hiç görmediğim kadar ciddiyetle bilet kesiyor. Bir müddet dalıyor, izliyorum Ardından yakasındaki ismine değiyor gözlerim. Berceste… Uyuyana kadar gözlerimi kapadığım an karşıma dikiliyor. Sadece uyuyana kadarla kalsa iyi. Başka bir şey düşünemez, düşleyemez oluyorum epey bir süre. Ve bir sabah uyanıyorum ki, o benim gözümde insanoğlunun en güzeli, en harikası, en bercestesi. Koca bir yazı gündüzleri kalem kağıtla, geceleri de kordonda onu seyriyle geçiriyorum. Okumuyor olmalı, hem okusa bu saatlerde nasıl dayansın diye düşünüyorum, tabii içimden. Sonra mesafeler giriyor araya ve düşünceler de düşler yarım kalıyor. Epey bir süre memlekete uğramıyor, büyük adam olmaya gidiyor, öğretmen çıkıyorum. Ardından şark hizmeti, rotasyon derken oradan oraya savruluyor, uzunca süre ona hiç rast gelmiyorum.

Aradan bulutlu birçok koca yıl geçiyor. Bulutlara takılı kalan hayallerimin üzerine, güneş defalarca doğup, defalarca batıyor. Akrep yelkovanı sayamadığım kadar kovalıyor. Gel zaman git zaman , bulutlu bir günde tekrar yollarımız kesişiyor. Neye uğradığımı şaşırıyor, demek okuyordun he diye diye bir süre kendime gelemiyorum. İlk şaşkınlığın Seneyi devriyesinde bulutlara uzanıyorum, takılı kaldığı yerden hayallerimi itinayla indiriyorum. Bir teklif sunuyorum ona ve evet hayır merasimi ile hasreti bitiriyorum. Bugün, merasimimizin artık kırka merdiven dayadığı günü kutluyorum. Karşımda boş sandalyeyi hayaliyle dolduruyor, bir kadeh de ona kaldırıyorum.  Günümüz kutlu olsun namı kendinden önce yürüyen değerli müdirem, canım karım, kıymetli meslektaşım.

GAMZE AYDIN

ad826x90

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

YOLLARA ÖVGÜ

HIZLI YORUM YAP