Sürükleyici bir Hollywood destanı olan Son Samuray, hayatını Japonya’nın geleneksel değerlerini bozduğuna inandığı güçlerle savaşmaya adayan asi bir samuray olan Katsumoto’nun hikayesini anlatıyor. Japonya İmparatorluk Ordusu tarafından isyancılarla savaşmak için tutulan ancak onlar tarafından esir alınan ABD Ordusu Yüzbaşı Nathan Algren’in gözünden görüldüğü gibi, Katsumoto ve asi samuray çetesi onurlu savaşçıyı özetliyor: korkusuz, kendilerine adanmış görevli, çalışkan ve disiplinli ama esirlerine karşı kibar ve yardımsever. Samurayın asil yollarına tanık olan Algren, kaderindeki görevinde Katsumoto’ya yardım etmek için sadakatini değiştirir.
Hollywood’un gişe rekorları kıran filmlerinden Japon TV dizilerine kadar, samuray yıllar boyunca hem fiziksel mükemmellik hem de ahlaki dürüstlüğün bir modeli olarak tasvir edildi ve onlar için onur ve sadakat hayattan daha değerli. Bu samuray imgesi, tarihsel olarak doğru olmasa da, büyük ölçüde popüler hayal gücüne yerleşmiştir, çünkü küçük bir kısmı, 20. yüzyılın başında Inazito Nitobe tarafından İngilizce olarak yazılmış ince bir cilttir.