34,5209$% 0.15
36,4680€% 0.31
2.954,57%0,67
5.064,00%0,21
20.158,00%0,21
Herkese merhabalar…
Yeni bir haftaya yepyeni kitap yorumu ile geldim.
Gerek konusu, gerek işleyişi gerekse de içerik olarak çok severek okuduğum bir kitap oldu.
Ahh nasıl naif nasıl kalbi pırpır ettiren bir anlatım.
Deniz bir ressamdır.
Annesini kaybettikten sonra babası ile birlikte zorluklara göğüs germişlerdir.
Babasının da ondan ayrılacağını ne yazık ki kanserinin son evresinde öğrenir.
Babası bir klinik de yatar durumu ağırlaşınca ise apar topar onu yanına çağırır.
Deniz’e bir vasiyeti vardır.
Yıllar önce onun düzeni ve mutluluğu için vazgeçip terk ettiği onun olanı alması için Deniz’in Kıbrıs’a gitmesini ister.
Orada ona yardım edecek olan Yavuz Hasan’ı bulmasını ve hakkı olanı geri almasını söyler.
Bu onun hem son sözleri hem de vasiyeti olur.
Deniz babasının defin işlemlerini yaptıktan sonra en yakın arkadaşı Duygu’ya durumu anlatıp, köpeğini de ona emanet ederek yollara düşer.
Bir yalnızlık bir gariplik çökse de vasiyeti yerine getirmek için her şeyi yapacağından şüphe yoktur.
Hava alanında onu izleyen bir çift göz ile karşılaşır.
Bu gözler onu öylesine çeker ki…
Hemen kendine gelip Yavuz Hasan’ı bulur ve bildiği kadarını öğrenir.
Orada bir ailesi olduğunu ve sımsıcak karşılama ile de yalnız ol olmadığını hisseder.
Olayları çözmek için ise bir otele yerleşir.
Burada o gördüğü bir çift göz karşısına çıkar ve yine çekim alanına girer.
Murat de aynı duygular içerisindedir.
Bu kadar denk gelmeleri ve aynı şeyleri hissetmeleri de tesadüf değildir üstelik.
Aralarında olan çekimi inkar etmeden bir arkadaşlık kurarlar.
Ama kader ağlarını onlar için çok önceden örmüştür.
İkisi arasında olan bağ ve amaçları da birbirlerinden habersiz aynıdır.
Aşk onları sarıp sarmalarken bir yandan da açığa çıkması gereken gerçekler ve yerine getirilmesi gereken bir vasiyet vardır.
Onlar için hiç kolay olamayacak…
Keskinlikle tavsiye ediyorum. ✌️
Bisküvi Kolisinden Şiirler 2. Baskıda