DOLAR

34,5106$% 0.04

EURO

36,4162% 0.15

GRAM ALTIN

2.955,54%0,71

ÇEYREK ALTIN

5.040,00%0,02

TAM ALTIN

20.099,00%-0,27

Akşam Vakti a 17:49
Şanlıurfa HAFİF YAĞMUR 16°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

EMRAH KORKMAZ- AŞK

Bir şey demedi. Utandı. Yanakları al al oldu. Bir bana baktı, sonra ayağımızın dibine kadar gelen kediye baktı. Kediyi kucağına alıp bebeği gibi sevdi. Sarıldım ben de ona. Aynı zamanda kediye de sarılmış oldum. Kedilere bırak dokunmayı uzaktan bakmaya bile tahammül edemeyen ben şuan neredeyse kucağıma almıştım kediyi. Aşk nelere kadir.

ad826x90
ad826x90

                                                                       AŞK

Ömrümde ilk defa  bir insana bakarken nabzımın yükseldiğini, soğuk terler döktüğümü, içimde adını koyamadığım duygu fırtınasının koptuğunu görüyorum. Ansızın yaşadığım bu duyguyu kelimelere dökmeyi çok istiyorum ama karşımda öyle güzel biri duruyor ki hiçbir kelime ne onu ne de hissettiğim şeyleri anlatmaya yeter. Sanırım aşık oldum.

Hatta bu zannın çok ötesinde, kesin olarak aşık oldum. Hem de ilk görüşte. Bu yaşıma kadar ilk görüşte aşkın aslında uydurulmuş bir safsata olduğunu, böyle bir şeyin mümkün olmadığını düşünürdüm. Ama tam da onu ilk gördüğüm anda dizlerimin bağının çözüldüğünü, nefes almakta güçlük çektiğimi ama etrafımdaki her şeyin bir anda o kadar güzelleştiğini farkettiğimi ve içimde adını koyamadığım çok güzel şeylerin olduğunu hissettim.

Üzerimdeki yorgunluğu atmak için geldiğim deniz kenarında onu gördüğümde bir sokak kedisi besliyordu. Öyle merhametli, öyle naif davranıyordu ki kediye, bir annenin çocuğuna olan sevgisi andırıyordu. Kediye olan davranışı beni o kadar etkilemişti ki belki bir insana öyle davransa bu derece etkilenmezdim.

Zannediyorum yaklaşık bir yarım saat kedinin beslenmesi ile ilgilendi. Ben de karşısında film izler gibi dikildim ve onu izledim. İşi bitince kedinin sırtını sıvazladı ve bana doğru yürümeye başladı. O anda ne yapacağımı bilemedim. Hiçbir şey olmamış gibi kaçıp gidebilirdim ama cesaretimi topladım ve kaldım olduğum yerde. Bana yaklaştıkça kalbimin yerinden çıkacağını zannetim. Yürüdü, biraz daha yürüdü ve benim yanıma geldi.

ad826x90

“Kedileri çok seviyorsun galiba.”

“Kedi mi? Ha! Evet tabi ki, kim sevmez ki kedi?

“Neden gelmedin peki, burdan izlemeyi tercih ettin, uzaktan sevmek daha mı kolay geliyor?

Böyle söyleyince afalladım bir anda. Ne diyeceğimi bilemedim. Aslında kedileri hiç sevmiyorum diyemezdim elbette. Ayrıca gidip ne yapacaktım ki? Altı üstü bir kediye birazcık yem veriyordu. Tüm bunlar aklımdan geçen ama dilime dökülmeyen şeylerdi.

Halbuki o, benim onu izlediğimi görmüş ve yanına geleceğimi umarak yem verme işini biraz uzatmış söylediğine göre. O günden sonra neredeyse her gün aynı saatte elimde bir torba kedi mamasıyla gelip onunla birlikte kedilere yem verdik.

Her gün; ama her gün farklı bir şairin şiir kitabıyla geliyor ve ona veriyordum,  okumasını umarak. İçlerinden en sevdiğim şiiri de işaretleyip veriyordum elbette. Günlerden bir gün yine elimde kedi maması ve şiir kitabıyla yine aynı yere geldim.

Geldiğimde o çoktan gelmiş beni bekliyordu. Yanına geldim ve elimdeki şiir kitabını uzattım. Kitabı aldı. Birkaç sayfa çevirip kapağını kapattı ve bana döndü.

“Sen bana neden her seferinde şiir kitabı getiriyorsun.?”

“Oku diye, şiir ruhun gıdasıdır. Aslında müzik ruhun gıdasıdır derler ama bence öyle değil. Ruhun gıdası olan şiirdir.”

“Ben şiir sevmem ki. Okumam da hiç. Daha doğrusu ben bir şeyler okumayı da sevmem. Verdiğin hiçbir kitabı da okumadım. Hatta hiçbirinin kapağını da açmadım.”

“Şiir sevmeyen insan yoktur bence. Sadece bu sevmenin farkında değildir. Şiir güzel söz söyleme sanatıdır. Mesela ben sana çok güzelsin dediğimde mutlu olduğunu görüyorum. Esasında bu bir tek cümlelik şiirdir bence. Tıpkı senin gibi. Yek vücut şeklinde uzunca bir şiirin güzelliği var üzerinde.”

“Ya çirkin olsaydım peki.? O zaman da şiir gibi olacak mıydım? Ya da sen bana şiir gibi cümleler kuracak mıydın.”

“Bilmem, belki de kurmazdım, bilmiyorum. Ama ben senin güzelliğine değil aslında kediyi beslediğindeki merhametine, naif davranışına aşık olmuştum o gün. Tüm bunların üstüne bir de güzel olman rabbimin bir armağanı oldu.”

Bir şey demedi. Utandı. Yanakları al al oldu. Bir bana baktı, sonra ayağımızın dibine kadar gelen kediye baktı. Kediyi kucağına alıp bebeği gibi sevdi. Sarıldım ben de ona. Aynı zamanda kediye de sarılmış oldum. Kedilere bırak dokunmayı uzaktan bakmaya bile tahammül edemeyen ben şuan neredeyse kucağıma almıştım kediyi. Aşk nelere kadir.

Artık gün aşırı şiir kitabı getirmeyi bırakmış kendim ona şiirler yazmaya başlamıştım. Kısa şiirler, uzun uzadıya yazılmış şiirler, akrostiş şiirler… Bazen şiir yazamadığımda tek cümlelik şeyler yazıp bu sana yazdığım en kısa şiir diyordum.

Uzun zaman sonra bir Nisan akşamında yine kedilere mama verirken Cahit SITKI’nın desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır şiirini okuyarak evlenme teklifi ettiğimde evet demesiyle birlikte gökyüzüden bir yıldızın kaymasını mutluluğumuza gökyüzünün de bir şiirle karşılık verdiiğini düşünüp kahkahalar atmıştık.

Şimdi evimizin bir köşesinde, kucağımızda sarı patileri olan bir kedi ile şiir okuyarak iki ay sonra doğacak ikiz çocuklarımızı bekliyoruz. Kim bilir belki dünyaya iki şair getiriyoruz.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

  EMİNE ÖYKÜ GÜNERİ-Ben Yok Oldum

HIZLI YORUM YAP