34,5573$% 0.03
36,2253€% 0.56
2.962,82%-1,41
5.031,00%-0,66
20.062,00%-0,50
Bilinçli düşüncelerimiz, kararlarımızın ve davranışlarımızın belirleyicisi olduğunu düşündüğümüz bir gerçektir. Ancak, birçok durumda, bilincimizin ötesinde çalışan bir dizi süreç, kararlarımızı ve davranışlarımızı etkilemektedir. Bu noktada, bilinç dışı süreçlerin önemi ortaya çıkmaktadır. Bilinç dışı süreçler, farkında olmadığımız, otomatik veya sezgisel düşünce ve tepkilerin kaynağıdır. Bu süreçler, özne-merkezcilik ve özne-dışıcılık arasında bir sentez sunarak, karar verme ve davranışlarımızın nasıl şekillendiğini anlamamıza yardımcı olur. Bu makalede, bilinç dışı süreçlerin karar verme ve davranışlarımız üzerindeki etkilerini daha ayrıntılı bir şekilde keşfedeceğiz. Aynı zamanda, bilinçli düşünme süreçlerinden ayrı bir perspektif sunarak, bütüncül bir yaklaşımın nasıl bir sentez sağlayabileceğini göreceğiz. Bilinç dışı süreçlerin göz ardı edilmemesi ve anlaşılması, insan davranışının daha kapsamlı bir şekilde anlaşılmasına katkıda bulunacaktır.
1- Bilinç dışı Karar Verme
Bilinç dışı süreçlerin karar verme süreçlerimizi derinden etkileyen faktörlerin başında gelir. Bu alt başlık altında, bilinç dışı düşünce, sezgisel karar verme, otomatik tepkiler ve dürtüsel davranışlar gibi konuları ele alabilirsiniz. Örneğin, bazı kararlarımızı bilinçli bir şekilde düşünmeden, içgüdülerimize veya geçmiş deneyimlerimize dayanarak alırız.
Örneğin, günlük hayatta pek çok basit kararı bilinçli bir şekilde düşünmeden alırız. Örneğin, sabahları hangi giysileri giyeceğimize karar verirken, genellikle bilinçli bir şekilde tüm seçenekleri değerlendirmeyiz. Bunun yerine, geçmiş deneyimlerimiz, kişisel zevklerimiz ve içgüdülerimiz, giyim tercihlerimizi belirler. Bu, bilinç dışı süreçlerin karar verme sürecimize müdahale ettiği bir örnektir.
Sezgisel karar verme de bilinç dışı süreçlerin bir örneğidir. Bazı durumlarda, karmaşık bir sorunla karşılaştığımızda, bilinçli bir şekilde mantıksal bir analiz yapmak yerine, sezgilerimize güveniriz. Örneğin, bir mülakatta adayları değerlendirirken, bazen bir adayın uyumlu olup olmadığına veya enerjisiyle uyumlu olup olmadığına dair içgüdülerimize güveniriz. Bu kararlar bilinçli bir düşünce sürecinden ziyade bilinç dışı sezgilerle belirlenir.
Bilinç dışı süreçler aynı zamanda otomatik tepkiler ve dürtüsel davranışlarımızı da etkiler. Örneğin, trafikte sürüş yaparken, bir acil durumda hızla fren yapmamız veya bir tehlike anında ani bir refleksle tepki göstermemiz genellikle bilinçli düşüncelerimizle değil, otomatik tepkilerimizle gerçekleşir. Bu durumlar, bilinç dışı süreçlerin bizi korumak ve hızlı tepki vermemizi sağlamak için devreye girdiği örneklerdir.
Güncel bir örnek olarak, reklamcılık alanında bilinç dışı süreçlerin kullanılması oldukça yaygındır. Reklamcılar, tüketici davranışlarını etkilemek için bilinç dışı düzeyde çalışan stratejileri kullanır.
2- Bilinç dışı Etkileşimler
Bilinç dışı süreçlerin sosyal etkileşimlerimiz üzerindeki rolünü inceleyebilirsiniz. Bu alt başlık altında, kişiler arası ilişkilerde bilinç dışı etkiler, önyargılar, empati ve toplumsal normlar gibi konulara odaklanacağız. Örneğin, birisinin yüz ifadesi veya beden dili, bilinçli olarak farkında olmadan duygusal tepkilerimizi ve davranışlarımızı etkileyebilir.
Sosyal etkileşimlerimizde, bilinç dışı süreçlerin oynadığı rol oldukça önemlidir. Bilinç dışı etkileşimler, diğer insanlarla olan ilişkilerimizde, duygusal tepkilerimizi, davranışlarımızı ve algılarımızı etkileyen faktörlerdir. Bu bağlamda, önyargılar, empati, toplumsal normlar gibi konular, bilinç dışı etkileşimlerin birer örneğidir.
Örneğin, birisinin yüz ifadesi veya beden dili, bilinçli olarak farkında olmadan duygusal tepkilerimizi ve davranışlarımızı etkileyebilir. İnsanlar, birinin yüzündeki ifadeden veya beden dilinden, karşısındaki kişinin duygusal durumunu anlamaya çalışır. Bunu bilinçli olarak yapmasak da, bilinç dışı süreçler bize diğer kişinin mutlu, üzgün, kızgın veya endişeli olduğunu işaret edebilir. Örneğin, bir arkadaşınızın üzgün olduğunu fark etmeden önce, onun yüz ifadesi ve beden dilini bilinç dışı olarak algılamış olabilirsiniz.
Bilinç dışı etkileşimler, önyargıların oluşmasında da önemli bir rol oynar. Önyargılar, bilinçli düşüncelerimizin ötesinde, bilinç dışı süreçlerin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Örneğin, bir kişi bir etnik kökene veya sosyoekonomik duruma karşı önyargılı olabilir, ancak bu önyargıları bilinçli bir şekilde fark etmeden veya kabul etmeden sergileyebilir. Bu önyargılar, bilinç dışı etkileşimlerin bir sonucu olarak içselleştirilir ve davranışlarımızı bilinçsizce etkiler.
Empati de bilinç dışı etkileşimlerin bir örneğidir. Empati, başkalarının duygularını anlama ve paylaşma yeteneğidir. Empatik bir şekilde davranmak, bilinç dışı süreçlerin bir sonucu olabilir. Örneğin, bir arkadaşınızın zor bir dönemden geçtiğini hissedebilir ve ona destek vermek için otomatik olarak empatik bir tutum sergileyebilirsiniz. Bu, bilinçli bir düşünce süreci gerektirmez, çünkü empati bilinç dışı düzeyde gerçekleşebilir.
3- Bilinç Dışı İnançlar ve Tutumlar
Bilinç dışı süreçlerin inançlarımız, tutumlarımız ve değerlerimiz üzerindeki etkisini keşfedebilirsiniz. Bu alt başlık altında, bilinç dışı önyargılar, tutum oluşumu, stereotipler ve öz-yeterlik inancı gibi konuları ele alabiliriz. Örneğin, bilinç dışı inançlarımız veya önyargılarımız, bize farkında olmadan belirli bir gruba karşı tutumlarımızı etkileyebilir.
Örneğin, bilinç dışı önyargılar, belirli bir gruba karşı bilinçli olarak sahip olduğumuz önyargılarımızın ötesine geçen, farkında olmadan içselleştirdiğimiz düşüncelerdir. Örneğin, toplumsal önyargılar cinsiyet, etnik köken, cinsel yönelim gibi faktörlere dayalı olarak ortaya çıkabilir. Bir kişi farkında olmadan, bilinçaltında yerleşik olan bu önyargılarla hareket edebilir ve bilinçsizce davranışlar sergileyebilir.
Tutum oluşumu da bilinç dışı süreçlerin bir sonucu olabilir. Tutumlar, belirli bir konu, kişi veya duruma karşı olumlu veya olumsuz duygusal tepkilerimizi ve değerlendirmelerimizi yansıtır. Bilinç dışı süreçler, bu tutumların oluşumunda etkili olabilir. Örneğin, bir ürünün reklamlarda sık sık tekrarlanan bir imajının bilinç dışı olarak beynimize yerleşmesi sonucunda, bilinçsizce o ürünle ilgili olumlu bir tutum geliştirebiliriz.
Stereotipler de bilinç dışı inançların bir örneğidir. Stereotipler, belirli bir gruba mensup bireyler hakkında genellemeler yapmamıza neden olan bilinçaltı düşüncelerdir. Örneğin, belirli bir etnik kökene sahip insanlara yönelik yaygınlaşmış bazı stereotipler, farkında olmadan bilinç dışında yer edinebilir ve bu stereotiplere dayalı tutumlarımızı ve davranışlarımızı etkileyebilir.
Öz-yeterlik inancı da bilinç dışı süreçlerin bir alanıdır. Bu inanç, bireyin kendi yeteneklerine ve başarıya olan inancını ifade eder. Bilinç dışı olarak içselleştirilen düşünceler, kişinin öz-yeterlik inancını etkileyebilir. Örneğin, geçmişte yaşadığı başarısızlık deneyimleri veya başkalarının beklentileri bilinç dışı olarak öz-yeterlik inancını olumsuz etkileyebilir. Bir kişi, farkında olmadan kendine olan güvenini kaybedebilir veya belirli bir yetenek veya beceriyi başarılı bir şekilde icra etme konusunda şüpheler geliştirebilir.
Güncel bir örnek olarak, iş yerindeki bilinç dışı inançlar ve tutumlar üzerine odaklanabiliriz. Örneğin, bir kişi bilinçli olarak eşitlikçi ve adil bir tutum sergilese bile, bilinç dışı düzeyde belirli bir cinsiyet, yaş veya etnik kökenle ilgili önyargılar içerebilir. Bu bilinç dışı inançlar, karar verme süreçlerini etkileyebilir, terfi veya işe alım gibi fırsatlarda eşitsizliklere neden olabilir.
Ayrıca, politik arenada da bilinç dışı inançlar ve tutumlar etkilidir. Bir kişi, belirli bir siyasi partiye veya ideolojiye bilinçli bir şekilde destek verse bile, bilinç dışında siyasi rakipler hakkında olumsuz düşünceler veya stereotipler içerebilir. Bu bilinç dışı inançlar, siyasi iletişimde ve tartışmalarda yansıyabilir ve insanların farkında olmadan tutumlarını etkileyebilir.
Bilinç dışı inançlar ve tutumlar, toplumun bir parçası olan herkesin yaşamında etkilidir. Bu nedenle, bu alanı anlamak ve farkındalık geliştirmek, daha sağlıklı ve adil bir toplum inşa etmek için önemlidir. Bilinç dışı süreçlerin farkına varmak, önyargılarımızı sorgulamak ve bilinçli tercihler yapmak için bize daha geniş bir perspektif sunar. Bu sayede daha kapsayıcı ve empatik bir toplumun temellerini atmış oluruz.
4- Bilinç Dışı Motivasyon ve Davranış Kontrolü
Bilinç dışı süreçlerin motivasyonumuz ve davranış kontrolümüz üzerindeki etkilerini de göz ardı edemeyiz. Bu alt başlık altında, bilinç dışı arzular, kendi kendini kontrol, bağımlılık ve ödül sistemi gibi konuları ele alabiliriz. Örneğin, bazı davranışlarımızı bilinçsizce gerçekleştirebilir veya bazı isteklerimize direnemeyebiliriz.
İnternet kullanımı internet bağımlılığına dönüşebilir. Birçok insan, sosyal medya kullanımı veya internet üzerinde geçirilen uzun saatler gibi davranışları bilinçsizce gerçekleştirebilir. İnsanlar, internette gezinirken veya sosyal medya platformlarında vakit geçirirken, bilinçsizce zamanlarını kaybedebilirler. Bu davranış, bilinç dışı arzuların ve bağımlılığın bir sonucu olabilir.
İmpulsif satın alma davranışlarımız da bilinç dışı istek ve arzuların kontrolünde gerçekleşebilir. Alışveriş yaparken veya çevrimiçi alışveriş yaparken bazen bilinçsizce davranırız. Reklamların etkisi altında kalarak veya duygusal boşlukları doldurmak için gereksiz ürünleri satın alabiliriz. Bu davranışlar, bilinç dışı arzuların ve ödül sisteminin bir sonucu olabilir.
Yeme alışkanlıklarımızdan bazılarını dikkatli olarak gözlemleyin; açlık, susuzluk ya da ihtiyaç duyulanın dışında tüketilmesi de bilinç dışı kontrolünde gerçekleşiyor olabilir. Yiyecek seçimleri ve yeme alışkanlıkları da bilinç dışı motivasyon ve davranış kontrolüyle ilişkilidir. Örneğin, bazı insanlar stresli olduklarında veya duygusal olarak zorlandıklarında bilinçsizce aşırı yeme eğilimine sahip olabilirler. Bu, bilinç dışı arzuların ve kendi kendini kontrol etme güçlüğünün bir örneğidir.
Sigara, tütün, nargile ve birçok bağımlılık türleri de bilinç dışı etkisinde ortaya çıkabilen davranışlardan biridir. En yaygın olan sigara içme alışkanlığı özellikle bilinç dışı motivasyon ve davranış kontrolünü etkileyen bir örnektir. Sigara içme davranışı, bağımlılık ve ödül sistemiyle ilişkilidir. Bir kişi, bilinçli olarak sigarayı bırakmak istemesine rağmen, bilinç dışı arzular ve bağımlılık nedeniyle sigaraya geri dönebilir.
Prokrastinasyon, yani erteleme alışkanlığı, birçok insanın karşılaştığı yaygın bir davranıştır. Bir görev veya işle ilgili olarak bilinçsizce erteleme eğiliminde olabiliriz. Örneğin, önemli bir rapor hazırlamamız gerektiğinde, bilinç dışı olarak başka etkinliklere yönelebiliriz, zamanı boşa harcayabiliriz ve sonunda zamanı yetiştirmekte zorlanabiliriz. Bu durum, bilinç dışı motivasyonun bizi erteleme davranışına yönlendirdiğini gösterir.
Spontane verilen seyahat kararlarını düşünün. Bazen tatil veya seyahat planları yaparken bilinç dışı motivasyon etkili olabilir. Örneğin, birisi aniden bir tatil fırsatıyla karşılaştığında, bu tatil planını bilinçsizce ve hızlı bir şekilde kabul edebilir. Mantıklı bir değerlendirme yapmadan veya uzun vadeli sonuçları düşünmeden, anlık arzulara ve heyecana kapılıp seyahat kararı alabilir. Bu, bilinç dışı motivasyonun hızlı karar verme sürecini etkilediğini gösterir.
Bu örneklerle bilinç dışının günlük yaşamımızdaki karar verme sürecinin çeşitli alanlarında nasıl etkili olduğunu göstermektedir. Bilinç dışı süreçlerin farkında olmak ve kendi davranışlarımızı anlamak, daha bilinçli seçimler yapmamıza ve istenmeyen davranışlara direnmemize yardımcı olabilir. Bilinç dışı ile bilincin, özne-merkezcilik ile özne-dışıcılık birlikte düşünüldüğünde oluşan bütüncül yaklaşım, hayatın karşımıza çıkardığı fırsatları daha net görebilmeyi ve kullanabilmeyi sağlayacaktır. Bölünmüş, parçalanmış bakış açılarından ya da yaklaşımlarından daha ötede var olan bu bütüncül sentez, daha zengin bir açıyla görebilmeyi, anlamayı, anlaşılmayı gerçekleştirecektir.
RABİA KAÇMAZ
Kadın-Berna Biçek