DOLAR

40,2607$% 0.13

EURO

46,7252% 0.08

GRAM ALTIN

4.320,96%0,56

ÇEYREK ALTIN

7.017,00%0,27

TAM ALTIN

27.981,00%0,27

İmsak Vakti a 02:00
Şanlıurfa AÇIK 33°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Meltem Yalçın

Meltem Yalçın

25 Kasım 2025 Salı

Soyluyuz Biz

Soyluyuz Biz
6

BEĞENDİM

ABONE OL

Soyluyuz Biz

Bir zamanlar, Salih Efendi’nin adı geçince başlar çevrilirdi. Ütülü takım elbisesi, sessizce kapanan araba kapısı, kalabalık sofralar… Yanı başında hep birileri olurdu. “Buyur abi,” cümlesi onunla özdeşleşmişti neredeyse. Parası vardı, sözü dinlenirdi.

Sonra bir gün… Güneş nasıl sabah yavaşça perde arkasına süzülürse, para da öyle çekildi hayatından. Önce telefonlar sustu. Sonra dostlar birer birer uzaklaştı. Bir sabah, çocuklarının bile ona yabancı gibi baktığını fark etti. Ne eski saygı kalmıştı, ne o güvenli sıcaklık.

Arabası apartmanın önünde sessizdi artık. Motoru iflas etmiş, içine son nefesini çoktan vermiş gibiydi. Salih, cebindeki son parayla bir ekmek aldı. Poşet elinde ağırlaştı. Belki ekmek değil, taşıdığı çaresizlikti ağır gelen.

Bir yardım,birisi destek olsa belki…

Kendine yediremeyerek kardeşini aradı. Sesi, yokuş çıkmış bir adamın nefesi gibiydi:

— Selam kardeşim…

— İyiyim abi, sen?

— Araba bozuldu. Okul zamanı da geldi. Masraf çok…

Sessizlik. Hattın ucunda uzun bir tereddüt… Sonra kaçamak bir cümle:

— Düzene girer abi… Sen güçlü adamsın. Sonra konuşuruz…

Sonra konuşuruz… Yani, şimdi olmaz. Yani, sen artık o eski Salih değilsin.

Telefonu kapattı. Çayın demi kararmıştı. Bir kaşıkla usulca karıştırdı. İçinden geçirdi:

“Eskiden onlar istemeden verirdim. Şimdi ben mi isteyeceğim? Üstelik yırtık ayakkabımla mı?”

Tam o sırada, eski bir arkadaşından gelen fotoğraf gözüne çarptı. Gülüşe gülüşe kurulmuş bir masa: mezeler, kadehler, kahkahalar… Ekrana uzun uzun baktı. Sonra hiç düşünmeden “paylaş” tuşuna bastı. Sanki yeni çekilmiş gibi.

“Parası yok demesinler” diye.

Altına da yazdı:

“Çok şükür, her şey yolunda.”

Bir yalan değildi bu. Bir çığlık da değildi. Bir örtüydü sadece. Gururun, suskunluğun ve sessizliğin üzerine serilen ince bir örtü.

Yorumlar geldi:

— “Abi yine keyfin yerinde maşallah.”

— “Ne güzel masa, özlettin.”

— “Aynı Salih abi vallahi!”

Ama o biliyordu. Ne masa kalmıştı, ne kahkahalar. Evde yalnızlık vardı. Ve kapalı kapılar ardında susan çocuklar.

Bir süre durdu. Sonra çocukların odasına yöneldi. Kapının eşiğinde dikildi. Kulaklarında babasının sesi yankılandı:

“Biz soylu insanlarız oğlum. Ne dileniriz, ne de eğiliriz. Soytarılık bize göre değil.”

Ama artık başka bir çağdaydı dünya. İnsanlar görüntüyle yaşıyor, Gerçekler gösterişin gölgesinde eziliyordu.

Ayakkabısı yırtıktı. Ama asıl yırtık kalbindeydi. Omuzları çöktü. Yine de başını kaldırdı. Kendi kendine şöyle dedi:

“Kalk Salih Efendi. Kimse kaldırmaz seni. Yine sen tutacaksın kendi elini. Ama bu sefer… sessizce.”

Meltem Yalçın

#edebiyat

#şiir

#hikaye

#öykü

#geçimderdi

#iş

#umut

istanbul eşya depolama

casino siteleri