YILLAR GECSEDE YEŞİLCAM FİLMLERİ

Yıllar geçse de Yeşilçam filmleri canlılığını koruyacak gibi gözüküyor. Aradan 30-40 sene hatta daha fazla seneler geçmesine rağmen Yeşilçam filmler canlılığını korumaktadır. Günümüz de aynı heyecanla izleniliyor. Yeşilçam filmleri konusu bakımında da canlılığını korumaktadır. Şimdi bile izlerken günümüzü anlatıyor demeden kendimizi alamıyoruz. Aradan gecen onca zamana rağmen izlenmesi ve izleyicinin defalarca izlemesine rağmen ekrana çıkınca sanki ilk kez izleniyormuş gibi ekrana bizi bağlayabiliyor. Birçoğumuz aynı kareye defalarca güldüğümüz olmuştur. Günümüz filmleri bir kere izlesek ikinci defa izlemek istemiyoruz çoğunlukla. Hatta sinema gösteriminde izleme rekoru kıran filmlerde buna dahildir. Günümüz filmleri neden bu kadar bütçe ve imkânlara rağmen Yeşilçam filmleri kadar izlenilmemekte. Geçen sene izlediğiniz bir film bir daha izlemek istememekteyiz. Yeşilçam filmleriyle kıyaslandığında o tadı veremediğini görüyoruz. Kemal Sunal, Şener Şen, Kadir İnanır, Türkan Şoray, Cüneyt Arkın, Adile Naşit, Münir Özkul, Tarık Akan, Filiz Akın, Gülşen Bubikoğlu, Fatma Girik, Hülya Koçyiğit, Ayhan Işık, Yılmaz Güney, Halit Akçatepe ve daha ismini sayamadığımız onlarca usta oyuncunun oynadığı filmler izlerlenirken işte oyunculuk budur dedirtiyor. Bu usta oyuncuları izlerken çoğumuz kendimizi buluyoruz bundan dolayı ki aradan yıllar geçmesine rağmen bu filmler izlenmeye devam edeceğini gösteriyor. Yönetmenlere sorduk Yönetmen Serdal Altun'a Yeşilçam filmlerinin aradan gecen bunca zaman defalarca izlememize rağmen, günümüz filmlerini ikinci kes izleyemiyoruz. Sebebini sorduğumuz da bir yönetmen olarak itiraf etmeliyim ki tek kelime ile ‘’samimiyet ‘’ diye cevap verir. Aynı soruya belgesel ve kısa filmler çekmiş olan Neşet Bozkurt’a sorduk; ‘’Sebebi elbette sağlam gözlemlerle ele alınan toplumun gerçek öyküleridir. Aynı zamanda oyuncuların yüksek perdeden oynamak yerinde tamamen doğal bir performans ile halka nüfus etmelerinin etkisi oldukça fazladır. Toplum kendinden olan her türlü film ve kitabı sever çünkü kıyısında köşesinde kendine ait izler bulur. Tıpkı Kemal Sunal 'ın ''Yüz Numaralı Adam'' filminde halktan birini bulup reklam yüzü yaparak satışları artırmaları gibi’’. Yönetmen - Senarist Dilan Aktay ‘’Tarih tekerrürden ibarettir. Sinema da tarihin gözler önüne serilmiş halidir. Yeşilçam Filmleri bize göz önünde olan ama ortaya çıkarılmasından korkulan duyguları aşıladı. Günümüzdeki diziler ise aşılanan duyguların sadece kopyası ve teknolojik göstergesidir. İnsanlar ise saf duyguların ilk yansıtılışına hasret  kaldığı için geçmişe yani saflığa yöneliyor’’.