Umut Üzerine Şiir Seçkisi

Umut Üzerine Şiir Seçkisi
TDK Türkçe Sözlükte “Umut, Ümit Nedir?”
  1. (isim) Ummaktan doğan duygu, ümit:
  1. (isim) Bu duyguyu veren kimse veya şey, ümit:
  1. (isim) Olması beklenilen veya olacağı düşünülen şey, ümit.
Atasözleri, Deyimler, Birleşik Fiiller: umuda düşmek: gerçekleşeceğine inanmak, umut etmek. umuda kapılmak: olacağını düşünmek, hayal etmek. umudu (veya umudunu) üzmek: umudu kesmek. umudu boşa çıkmak: beklentisi, umudu gerçekleşmemek, hayal kırıklığına uğramak. umudu kırılmak: bir şeyin artık gerçekleşemeyeceği inancına varmak. umudunu kesmek: artık olacağını beklememek. umudunu kırmak: umut kesmesine yol açmak. umudu sönmek: umudu kalmamak. umut bağlanmak: olmasını, olacağını ummak. umut beslemek: bir şeyin olabileceğini beklemek, ummak. umut bırakmak: bir kimsede umut uyandırmak, umut vermek. umut etmek: ummak, beklemek. umut kesmek: 1. umudunu kesmek.
  1. bir şeyin artık gerçekleşemeyeceği inancına varmak, ummaz olmak:
umut serpmek: umutlandırmak. umut uyanmak: umut doğmak, umut belirmek. umut vermek (veya vadetmek): bir kimsede umut uyandırmak, bir kimseye güven vermek: Birleşik Kelimeler: umut dünyası: Gerçekleşmesi çok zor olan şeyleri ummanın hoş görülmesi gerektiğini belirten bir söz, ümit dünyası. umut ışığı: Umutlandırıcı belirti: umut kapısı: İstenilen, arzu edilen bir şeyin gerçekleşmesi beklentisiyle özlenen durum, ümit kapısı. umut kırıklığı: Bir şeyin artık gerçekleşemeyeceği inancı, ümit kırıklığı: umut taciri: Gerçekleştirmeyeceği vaatlerle insanları kandırarak çıkar sağlayan kimse. ————— İnsanın hayattaki yolculuğu her zaman gökkuşakları ile bezenmiş güzel günlerden ibaret değildir. Birçok engel, zorluk önümüze çıkarak bizleri sınar. Bu sınama sırasında bazen bu olumsuz durumun sonsuza kadar devam edeceği, asla bir daha iyi olamayacağımız hissine kapılırız fakat bu, bataklığa düşmüş birinin kurtulmak için debelenip kendini daha da dibe batırmasından farksızdır. Bizler de bu olumsuz duygulara saplanarak kendimizi daha da derin karamsarlıklar içerisine çekeriz fakat bu karanlık dipten kurtulmak için bataklıktaki kişinin debelenmeyi bırakması gibi bizlerin de bu olumsuz düşüncelerinden kurtulup yerine olumlu duyguları ve düşünceleri eklemesi gerekir. Hayatımıza eklediğimiz bu olumlu, iyi düşünceler ve umutlarımız bizler için birer can yeleği görevi görür, sıkı sıkıya sarıldığımızda kurtuluşumuz için anahtar bir rolü teşkil eder. UMUTTUR Sen beni sevdikçe ey yar derdim atar daima” Çünkü beni sevsen de Güvenmezsin bana bilirim Ama artan her şeyle birlikte yanlışlık da artar Mesela her su gözyaşı olur Her dönem bir hazin geçiş Suya boşversem yanılsama Aya baksam bir bulut Sevgisizlikle birlikte yanlışlığın hükmü başlar Bir düşün kaç kişiyiz bildirilerde Şimdilik kaç paralıyız hele akşam olunca Bunca sütsüzün kahrını çektik düşün ki Gene de soluğumuz Bir orman yangını sanılır oralarda buralarda Ezildik gerçi ama horlanamadık bunu hatırlarsın Mutlaka hatırlarsın bunu Tut ki enver bırakır tehdidini Ethem başlar. Çünkü beni sevsen de bana güvenmezsin iyi bilirim Apoletim sırmasız hatta hiç yok Su içsem ağzımın kenarından dökerim Neyi hatırlatır benim sana uzak bir bakışım Bilirim Aslında mutsuz yaşayıp gidiyoruz Ölüme direnerek şimdilik Şimdilik alımlı bir başka mutluluklara özenerek Aşkımız ve mutfak rafları ve uçaklar üstünde korkumuz Bir yudum gelecek ve mutlu saatler üstünde korkumuz Ama birlikte biliyoruz: eğilecek bugünkü başlar Sev beni, alış bana Kimse ürkütemez bağlandığımız güzelliğin utkusunu Sev beni, bir dağ gölgesi kadar sev Şimdilik bırak musluğun sızmasını damın akmasını Bir tırnak gibi büyü domuz bir tırnak gibi Zorlayarak her bir yanı Çünkü biraz sonra umut başlar her günkü, başlar Aslında bir alıştırmadır umut Öbürlerinin azıcık nefes diye bağışladığı -baharı beklemeye benzer- Hain ve olmayanadır çünkü Umutsuzluğu taşır yanında Oysa nasıl olsa gelecektir bahar denen tarih Önüne durulmaz mantığıyla doğanın Yeşilden olma birim Sudan gelme itmeyle Umut yoktur Kimse yoktur umut etmemeyi önleyecek Çünkü umut kaçınılmaz gelecektir Bütün gümbürtüsüyle Umut kaçınılmaz gerçektir çünkü Biri Asya’da biterken sözgelişi, Şili’de öbürkü başlar. Turgut Uyar HER ŞEY SENDE GİZLİ Yerin seni çektiği kadar ağırsın Kanatların çırptığı kadar hafif… Kalbinin attığı kadar canlısın Gözlerinin uzadı gördüğü kadar genç… Sevdiklerin kadar iyisin Nefret ettiklerin kadar kötü… Ne renk olursa olsun kaşın gözün Karşındakinin gördüğüdür rengin… Yaşadıklarını kar sayma: Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; Ne kadar yaşarsan yaşa, Sevdiğin kadardır ömrün… Gülebildiğin kadar mutlusun Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin Sakın bitti sanma her şeyi, Sevdiğin kadar sevileceksin. Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer Ve karşısındakine değer verdiğin kadar insansın Bir gün yalan söyleyeceksen eğer Bırak karşısındaki sana güvendiği kadar insansın. Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak Kendini yalnız hissettiğin kadar yalnızsın Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü. Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin… İşte budur hayat! İşte budur yaşamak, bunu hatırladığın kadar yaşarsın Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun Çiçek sulandığı kadar güzeldir Kuşlar ötebildiği kadar sevimli Bebek ağladığı kadar bebektir Ve her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren, Sevdiğin kadar sevilirsin… Can Yücel BU SABAH HAVA BERRAK Bu sabaha hava berrak, Bu sabah her şey billurdan gibi Gök masmavi bu sabah, Güzel şeyler düşünelim diye. Yemyeşil oluvermiş ağaçlar. Bulutlara hayretinden. Işıldıyor kanat seslerinden kuşların İlk uçtukları günün altın sevinci Karlı dağlardır sefere çıkmış, Vadideki suyun şırıltısında Ben gülüm, ben karanfil, ben de yasemin diyor, Renk renk kokularla çiçekler, Sahiplerinden memnun evin bahçelerinde Boy boy insan gölgeleri kımıldar Güneşi içmiş kaldırımlarda. Belli adım atışlarından, İçlerinden geçen şey Bütün erkekler delikanlı, Bütün kadınlar genç kız, Fakirinde refah, Hastasında sağlık. Sorulsa çocuk bahçesidir derim, Karşı bayırdaki mezarlık Bu sabah hava berrak, Bu sabah her şey billurdan gibi Cahit Sıtkı Tarancı NE KADAR GÜZEL Çayın rengi ne kadar güzel, Sabah sabah, Açık havada! Hava ne kadar güzel! Oğlan çocuk ne kadar güzel! Çay ne kadar güzel! Orhan Veli Kanık UMUT YAPRAKLARI Öyle bir ilkyaz ol ki korkut yaprakları, Öyle bir son yaz ol ki tut yaprakları, Sararıp dökülürken güz rüzgarlarında Ardında savrulsunlar, unut yaprakları. Sevinçlerinde onlar vardı, hüzünlerinde onlar Seninle yeşerdiler, seninle soldular… Olsunlar senden sonra da umut yaprakları. Özdemir Asaf ANADOLU Beşikler vermişim Nuh’a Salıncaklar, hamaklar, Havva Ana’n dünkü çocuk sayılır, Anadoluyum ben, Tanıyor musun ? Utanırım, Utanırım fukaralıktan, Ele, güne karşı çıplak… Üşür fidelerim, Harmanım kesat. Kardeşliğin, çalışmanın, Beraberliğin, Atom güllerinin katmer açtığı, Şairlerin, bilginlerin dünyalarında, Kalmışım bir başıma, Bir başıma ve uzak. Biliyor musun ? Binlerce yıl sağılmışım, Korkunç atlılarıyla parçalamışlar Nazlı, seher-sabah uykularımı Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar, Haraç salmışlar üstüme. Ne İskender takmışım, Ne şah ne sultan Göçüp gitmişler, gölgesiz! Selam etmişim dostuma Ve dayatmışım… Görüyor musun? Nasıl severim bir bilsen. Köroğlu’yu, Karayılanı, Meçhul Askeri… Sonra Pir Sultanı ve Bedrettin’i . Sonra kalem yazmaz, Bir nice sevda… Bir bilsen, Onlar beni nasıl severdi. Bir bilsen, Urfa’da kurşun atanı Minareden, barikattan, Selvi dalından, Ölüme nasıl gülerdi. Bilmeni mutlak isterim, Duyuyor musun? Öyle yıkma kendini, Öyle mahzun, öyle garip… İçerde, dışarda, derste, sırada, Yürü üstüne- üstüne, Tükür yüzüne celladın, Fırsatçının, fesatçının, hayının… Dayan kitap ile Dayan iş ile. Tırnak ile diş ile, Umut ile sevda ile, düş ile. Dayan rüsva etme beni. Ahmet Arif ALDIRMA GÖNÜL Başın öne eğilmesin Aldırma gönül aldırma Ağladığın duyulmasın Aldırma gönül, aldırma Dışarda deli dalgalar Gelip duvarları yalar Seni bu sesler oyalar Aldırma gönül, aldırma Görmesen bile denizi Yukarıya çevir gözü Deniz dibidir gökyüzü Aldırma gönül, aldırma Dertlerin kalkınca şaha Bir sitem yolla Allah’a Görecek günler var daha Aldırma gönül, aldırma Kurşun ata ata biter Yollar gide gide biter Ceza yata yata biter Aldırma gönül, aldırma Sabahattin Ali UMUT Yorgunsun uzaklardan gelmişsin Yitirmişsin ne varsa birer birer. Bir sağlık,bir sevinç,bir umut Onlar da nerdeyse gitti, gider. Dost bildiğin insanların yüzleri Aynalar gibi kapkara. Suyu mu çekilmiş bulutların Dönmüşsün kuruyan ırmaklara. Taşlara düşen saat gibi Ne artı ne eksi. Bir sağlık, bir sevinç, bir umut hikaye hepsi… Cahit Külebi UMUŞ Bütün iyi kitapların sonunda Bütün gündüzlerin, bütün gecelerin sonunda Meltemi senden esen Soluğu sende olan Yeni bir başlangıç vardır Parmağını sürsen dünyaya, rengini anlarsın Gözünle görsen elmayı, sesini duyarsın Onu işitsen, yuvarlağı sende kalır Her başlangıçta yeni bir anlam vardır. Nedensiz bir çocuk ağlaması bile Çok sonraki bir gülüşün başlangıcıdır. Edip Cansever UYAN Hadi uyan Gün ışığı çilemeye başladı başucunda Denizler bir mavilik edindi günden Seher yeline uyup kuşlar tüneğine uçtu Bu türküyü dinlemeyecek misin Hadi uyan Aydınlığa çık da çil gözlerin ışısın İlkyazlar sıcağı biriksin yüreğine Yoksul olsan da uyan Garip olsan da uyan Madem ki güzelsin, güzeli yaşatmak için Madem ki iyisin, iyiliği yaşatmak için Madem ki umutlusun, umudu yaşatmak için Hadi uyan Denizi dinle yaşamak desin Toprağı dinle barışmak desin Göğü dinle sevişmek desin Bir plak konmuş gramofona İşte aşk, işte özlem, işte savaşmak gücü Uyan diyor, uyansana Hadi uyan Sevdiğim uyan N’olur uyan Metin Eloğlu ŞARKILAR Ağladığını istemem ben ölürsem Beni en sevdiğin halinle hatırla Uzak bir yerde çeliştiğimi düşün Hayatta olduğuma inan Bir gün gelir kendiliğinden Geçer bütün üzüntün Her yeni gelen günü Yeni bir ümitle beklemeli Her yeni gün Yeni havalarla gelir Gece, yağan yağmurla uyursun Sabah bir de bakarsın odan güneşli Her gelen vapuru, treni Yeni bir ümitle beklemeli Her gelen vapur, tren Yeni insanlarla gelir Ben esmerdim güzelim Bu sefer sarışını seversin Aşk yaşayanlar içindir. Necati Cumalı YILDIZLAR Bütün yıldızların parladığını duyarım içimde. Bir sel gibi dolar dünya hayatıma. Gövdemde çiçekler açar. Gönlümde toprağın ve suyun bütün gençliği tüter bir tütsü gibi. Ve seslendirir bir kaval gibi bütün nesnelerin soluğu düşüncelerimi. Rabindranath Tagore “UMUT” O TÜYLÜ ŞEY – RUHA KONAN – “Umut” o tüylü şey – Ruha konan – Ve öter sözsüz bir melodiyi – Ve asla kesmez – hem de asla – Ve en tatlısı – Fırtınada – duyulur Çoklarının içini ısıtan – Bu küçük Kuş’ un gururunu inciten O fırtına oldukça şiddetli olmalıdır – Onu en soğuk ülkede duydum- Ve en yabancı denizde – Fakat – asla – Istırap içinde bile, Bir tek kırıntı istemedi – benden. YİNE ÇANLAR ÇALIYOR Yine çanlar çalıyor- gökyüzü yine karmakarışık Kabuk kabuk dökülüyor şu sararmış solmuş rüzgar bulutu Islak –yıkanmış tepelere- vadilere çevrili gözlerimiz Tohum toprağı zorluyor –dünya tomurcuklanıyor Dalında cıvıl cıvıl bir muhabbet kuşu Çilli bir serçe gençten bir fidana konuyor Bir bulut geliyor üstümüze duruyor ak pak Avare bulutlar renk renk gökyüzünde Daha yeni çamaşırdan çıkmış dünyamız – daha dün güneşlik Gıcır gıcır gömleklerimizi giymişiz sokaklara düşüyoruz Dağ taş marullar büyüyor –bir mantar bağını eğmiş Gözlerini yeni açılan tüysüz kuş yavrularında Bir umut bir umut Kenneth Rexroth UMUT Yaşamak ummaktır. Yeşil yapraklar umar Şu beli bükülmüş ağaç, Yelkenler, rüzgar umar. Bir kız tanırım, sarışın Sevgilisini esmer umar. Aç karnına istiklal umar Bombay’lı amele, Cava’lı topraksız, Hamburg’lu ana ekmek umar, Paris’li çocuk intikam Ben sulh umarım. Ramazan oğlu Recep Kışlanın duvarına vermiş sırtını Memleketten mektup umar Ve her talim dönüşünde, Her nöbet çıkışında tezkere umar. Ummaktır yaşamak. Çık bu saatte evinden Kilitle odanın ve kalbinin kapılarını, Keder seni evde bulmasın, Pişmanlık geri dönsün kapından. Vehimlerini azat et: Soyun hatıralarından, Tazelensin adımlarındaki kuvvet Doğacak günü yolda karşıla: Yeni umutlarla başlar yeni gün; Tahammül umuttan doğar. Zaman bizim dostumuzdur, unutma En az hürriyet kadar. Ummaktır yaşamak. İbret al, ders al geceden Çevir başını gökyüzüne Yıldızlara bak Güneşli sabahların umududur yıldızlar. Bir vedalık hükmü var hayatın, Ölümün vakti saati sorulmaz. Serçe kuşu gibidir umut, Dal yorulur, serçe yorulmaz. Suat Taşer