Bilim kurgu türündeki romanlar, Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinden itibaren edebiyatımızda zaman zaman örneklerine rastladığımız eserlerdir. Bu yazımızda, sizlere önemli Türk bilim kurgu yazarlarını ve eserlerini tanıtacağız.
Tanzimat devrinde gazetelerde tefrika edilen Jules Verne çevirilerinden beri, bilim kurgu her zaman ilgi uyandırmış, bu türdeki yabancı eserler her zaman okuyucu bulmuştur. Ancak bilim ve teknoloji ile ülkemizin insanlarının kurduğu ilişkideki kimi sorunlar başta olmak üzere, çeşitli nedenlerle bilim kurgu romanı yazan yazarların sayısı hep sınırlı kalmıştır.
Bu durum 1990’lı yıllarda değişmeye başlar. 1980’lerde başlayan video furyası ve ardından gelen bilgisayar patlaması, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kültürü derinden etkileyen süreçler olur. Bilim kurgu filmlerinin daha iyi tanınması, bu türün yazar ve eserlerine daha kolay ulaşılmasını sağlayan internetin hayatımızın her alanına girmesi, türe yönelik ilgiyi arttırır.
Orhan Duru (1933 – 2009)
Bilim-kurgu, henüz Türk Edebiyatı’nda yerini almayıp çok az çevre tarafından bilinirken, Orhan Duru bu türe en başından önem vermiş ve öykülerinde bilim kurgusal konuları işlemiştir. Bilim kurgu isminin yaratıcısıdır aynı zamanda.
“Belki çok kişi tarafından bilinmiyor, ama bilim kurgu adının babası benim” diyen Duru, 1 Ocak 1973’te Türk Dili Dergisi’nin 256. sayısında hazırladığı bilim kurgu dosyası ile bu ismi önerir ve kabul görür.
Batı dünyasında
“science fiction” olarak bilinen bu türün birçok Türkçe karşılığı ortaya atılmıştır. Türk Dil Kurumu’nun yayınladığı, Batı Kaynaklı Sözcüklere Karşılık Bulma Denemesi adlı yazıda ”science fiction” karşılığı olarak ”düşbilimsel yapıt” deyiminin önerildiğini dile getiren Duru, bu deyimde geçen ”düşbilim” sözcüğünün daha çok düşlerle uğraşan bir bilim dalı gibi izlenim verebileceğinden, bunun doğru bir tanım olmadığını vurgular.
Orhan Duru’nun geniş edebi anlayışı içinde en dikkat çeken yönü bilim kurguya olan eğilimidir. Edebiyatımızın çeşitlenmesi adına giriştiği bu çaba, kendisinin bu türde özgün eserler vermesini sağlar. Duru, her fırsatta dile getirdiği bu çeşitlenme çabasının, ille de salt bilim kurgu öyküsü yazmak olmadığını, kimi zaman sadece bir çıkış noktası olduğunu da dile getirir.
“İşime geldiği zaman bilim kurgu da yazarım ya da bilim kurguya teğet geçerim.” diyen Duru, bu tür öykülerinde toplumsal dokuya temas etmeden de geçemez. Bu sebeple, Duru’yu salt bir bilim kurgu yazarı saymak doğru değildir.
Zühtü Bayar (1943 – 2011)
Zühtü Bayar, ilkokuldayken okulun Cıvıltı isimli duvar gazetesi için hazırladığı Aya Seyahat temalı ilk bilim kurgu öyküsünü, Aya Seyahat filmini seyrettikten sonra yazar. 1960 yılında evin kullanılmayan kömürlüğünü laboratuvara çevirerek çay şekeri ve kükürtten kuru roket yakıtı üretme denemelerine girişir, Türkiye Roket Kulübü’nü kurar.
21 Şubat 1960 günü Milliyet Gazetesi’nde, Necmi Onur’un şöyle bir yazısı çıkar:
“Zeytinburnu’nda bazı gençler tarafından kurulan Roket Kulübü, önümüzdeki günlerde yeni bir deneme yapacaktır. Liseli öğrenciler tarafından kurulmuş olan kulüp, şimdiye kadar muhtelif tarihlerde 3 defa roket atmış ve bunlardan sonuncusu 150 metre yüksekliğe çıkmıştır. Kulübün 25 kadar azası mevcuttur. Evinin bir odasını kulübe tahsis eden ortaokul öğrencisi Zühtü Bayar, marangoz olan diğer bir azanın dükkanını da atölye haline soktuklarını söylemiştir. Zühtü Bayar, ayrıca bir uçak yapmış ve bu uçağı 280 metre uçurmuştur. Son atılan roketin boyu 50, eni 7 santim, ağırlığı 2.5 kilodur. Atılması için hazırlık yapılan roket, bundan daha büyük olacaktır.” Zühtü Bayar, Çırpıcı Çayırı’nda ilk roket denemelerini yapsa da, bu girişimi yazıdan sonra polis tarafından engellenir.
Bayer’in, Tutkulu Bilinç adlı bilim kurgu türündeki ilk öyküsü, 1973 yılında Türk Dili Dergisi’nde yayımlanır. 1977 yılında
Nazım Hikmet Üzerine adlı kitabını yayınlar. Yazı ve öykülerini
değişik dergilerde yayımlayan
Zühtü Bayar’ın, Nazım Hikmet’in Oyun Yazarlığı, Bilimkurgu ve Gerçeklik gibi inceleme kitaplarının yanı sıra, Zaman Aynası adlı şiir, Geyşa Android Şirketi adlı öykü kitabı, Filler Mezarlığı adlı bir de romanı bulunur. Salâh Birsel’in “bir yaşam filozofu” olarak adlandırdığı Zühtü Bayar, çok çeşitli ve değişik alanlarla ilgilenen, uzman düzeyinde bilgi sahibi olmuş bir aydındır.
Halil Kocagöz (1930 – 1984)
İstanbul Hukuk Fakültesi mezunu şair, oyun yazarı ve romancı Halil Kocagöz, yurt gerçeklerini ve evrensel sorunları işleyen şiirleriyle tanınır; şiirleri çeşitli yerli ve yabancı dergilerde yayınlanır.
Bilim kurgu dilinin ilk kurucularından olan Kocagöz’ün 1982 yılında duru ve temiz bir Türkçe ile yazdığı Uzaya Kaçış, Türk bilim kurgu edebiyatının ilk örneklerinden biridir. Halil Kocagöz, Uzaya Kaçış romanıyla, bilim kurgu dilinin ilk kurucuları arasında sayılır.
Selma Mine
Küçük yaştan beri bilimsel araştırmalar konusunda arşiv düzenleme merakı olan Selma Mine, 1973 yılında ilk çocuk bilim kurgu romanı olan Uzay Yolu’nu yayımlar. 1975 yılında ise bunun devamı olan Renkli Ülkeler adlı çocuk romanını yayımlar. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bölümü mezunu olan Mine, ülkemizdeki ilk kadın bilim kurgu yazarıdır.
Bilim kurgu alanında, film, dia, afiş, kitap, dergi, fanzin olmak üzere geniş bir arşive sahiptir. Bilinmeyen Bilim Kurgu Dergisi, X-Bilinmeyen Evren, Bilim Sanat ve Aktüalite Dergisi’nde genç yeteneklerle, bu türünün güzel örneklerini ortaya çıkarmıştır. 2006 yılında kurulan X-Bilinmeyen Bilimkurgu Derneği’nin kurucu başkanlığını yapan Selma Mine, halen derneğin genel sekreterliğini ve internet sitelerinin editörlüğünü yürütmektedir.
Müfit Özdeş (1943)
Müfit Özdeş, ODTÜ’de Elektrik Mühendisliği ve Ekonomi okur; 1960’lı yıllardaki gençlik hareketlerine katılarak öğrenimini yarım bırakır. 12 Mart 1971’den sonra bir süre Beyrut ve Oslo’da yaşar. 1975’te Türkiye’ye döner; bu tarihten beri serbest ticari çevirmenlik yapmaktadır.
Bilim kurguya ilgisi 1940’lardaki Baytekin filmleri ve 1950’lerde Çağlayan Yayınları tarafından yayımlanan Yeni Dünyalarda dizisiyle başlar. 1983 yılından itibaren bilim kurgu ve fantezi türlerinde yazmaktadır. Bugüne kadar bir masal-fantezi kitabı olan Kimin Ağrır O Bağırır, Asker Kaçağı ve Bilimkurgu Öyküleri başlıklı derlemelerde birer öyküsü yayımlanmıştır.
Son Tiryaki ise Müfit Özdeş’in ilk bilim kurgu kitabıdır. Son Tiryaki, “hardcore” bilim kurgudan peri masalına, Aziz Nesin lezzeti taşıyan ve son derece Türkiye’ye özgü mizahi bilim kurgu öykülerinden karanlık bir anti-ütopyaya kadar değişik alt türleri içerir.
Müfit Özdeş, fantastik ya da bilimkurgu tüm öykülerinde, emeğin ön plana alındığı, sömürünün ve disiplinsiz teknolojik gelişmenin mizah neşteriyle eleştirildiği, insanın alın teri kutsallığının belirtildiği, emeğin, düşüncenin ve sevginin yüceltildiği detaylar bulunur.
Masal tanımlamasının sınırlarını zorlayan fantastik öykülerinde ise Özdeş, bütünüyle teknolojik etmenlerden sıyrılmayan, büyü ve mucizeler dikkati çeker.
Ali Nar (1941 – 2015)
Ali Nar, İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü’nü 1964’te bitirmesinin ardından Diyarbakır, Erzincan, İzmit ve İstanbul’da öğretmenlik yapar. Arapça’dan eserler çevirir.
Ali Nar, 1980’de yayımladığı sosyal-siyasal içerikli Arılar Ülkesi isimli ütopik romanında arılar sembolüyle Türk milletinin ve özgürlük savaşı veren toplumların son asırdaki macerasını konu edinir.
Nar, edebiyatımızda bilim kurgu alanına öncülük eden Uzay Çiftçileri (1988) romanında, bir Türk’ün önderliğinde Müslümanların uzaya gidişini ve orada kendi düzenlerini kurma serüvenini anlatır. Afet Ilgaz, yazarın bu eseri hakkında şöyle der:
“Ben bilim kurgu okumaktan çok sıkılırım, çünkü bana yapmacık gelir. Bununla beraber itiraf etmeliyim ki korkarak başladığım bu Uzay Çiftçileri’ni büyük bir zevkle, elimden düşürmeden okuyorum. Bütün kitapları, konuşmaları, sohbetleri ve hatta hayatı zevkli ve çekilir kılan tasavvufî kokular var çünkü kitapta. Evet, bu kitap ilk Türk bilim kurgu kitabı. Hem de en iyisinden…”
Aşkın Güngör (1972)
Aşkın Güngör, döküm teknikerliği, seramik teknisyenliği ve işletme gibi ilgili olmayan konularda eğitim gördükten sonra, yayıncılıkta kariyer yapmaya karar verir. 1990 yılından itibaren dahil olduğu yayıncılık sektörünün, editörlükten yazı işleri müdürlüğüne dek, hemen her alanında görev alır. Bugüne dek pek çok yayınevine editörlük ve yayın danışmanlığı desteği verir. Çocuk, gençlik ve yetişkin edebiyatına yönelik yüzden fazla eserde editör olarak imzası yer alır.
İlk eseri, 1993 yılında yayınlanan Ben Bir Kediyim adlı şiir kitabıdır. 1996 yılında bir edebiyat yarışmasının ödülü olarak fantastik çocuk romanı Düşler Diyarı yayımlanır. Gohor Cam Kent ve Gohor Kurtlar Yolu adlı bilim kurgu romanları yayımlanır. Ardından serinin üçüncü romanı olan Gohor: Kıyametten Sonra yayımlanır. Olayların Büyük Savaş sonrasında 2436 yılında geçtiği roman, bilimin kötüye kullanımının toplumlara nelere mal olabileceğine dair mesajlar içerir. Teknolojik gelişmelerin yaşamı neredeyse sonlandırdığı, insanlığın son teknoloji ürünü bombalarla yok edildiği bir dünyayı anlatan roman, savaş sonrası dünyada yaşanan gerilimleri ortaya koymayı amaçlar.
Dost Körpe (1972)
Boğaziçi Üniversitesi İş İdaresi Bölümü’nden ve İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun olan Dost Körpe, 1991 Yunus Nadi Yayınlanmamış Öykü Kitabı Ödülü’nü kazanır. Editörlük ve müzik yazarlığı yapar. Poe, Blake, Shelley, Burgess, James Herbert, Lovecraft, Dickinson gibi yazar ve şairlerden çevirilerinin yanı sıra, dört kitabı yayımlanır: Zaman Sona Ermeli (1993), Günah Yiyen (1997), Kıyı (1998) ve Nötralizör (2010).
Haldun Aydıngün (1958)
Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği mezunu Haldun Aydıngün, özgün bilim kurgu örnekleri verebilen az sayıda yazarlar arasında. 1987 yılında ilk kitabı olan Aladağlar Rehber kitabı ve Cumhuriyet Dergisi’ndeki ilk makalesi yayınlanır. Bir süre sonra bu dergideki çalışmaları düzenli haftalık bir köşeye dönüşür. Temelde dağcılık ve bilim kurgu üzerine yazılarını sürdürür. 2004 yılı sonuna kadar ikisi çift yazarlı olmak üzere toplam on iki kitabı, kırktan fazla dergide 270 civarında makalesi yayımlanır.
Bilim kurgu türünde yazdığı Boğaziçi ve Ötesi, Başkan Oyunu, bilim kurgu-fantastik tarzda yazdığı Koyun Postu önemli kitapları arasında.
Barış Müstecaplıoğlu (1977)
Yüksek öğrenimini Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nde tamamlar. Hikâye ve roman eleştirileri, çeşitli dergilerde ve gazete eklerinde yayımlar. 2012 yılında, Fantazya ve Bilimkurgu Sanatları Derneği’nin (FABİSAD) kurucuları arasında yer alır.
Barış Müstecaplıoğlu, eserlerini genellikle fantastik türde yazar. Osmanlı Cadısı adlı kitabında da birçok fantastik betimlemelere yer verir; eser fantastik türün alt başlığı olan bilim kurgu türü özellikleri de taşır.
Galip Tekin (1958 – 2017)
Yerli çizgi romanın ve öykücülüğün önde gelen isimlerinden Galip Tekin, Anadolu masallarından, arka sokaklardan, günlük hayatımızdan beslenip, bizi bize fantastik ve bilimkurgu türünde sunmuştur. Kurguları mı gerçeklerinden, gerçekleri mi kurgularından bilinmez, ama çizerin yaşam tarzı da hikayeleri kadar akıl dışıdır.
Çizerlik kariyerine, 1980 yılında Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim bölümündeki eğitimini yarıda bırakarak,
Oğuz Aral’ın kurup yönettiği Gırgır’da başlar. Çizimlerinde yuvarlak hatlı aydınlıklar ön plandayken, zamanla eserlerine gölgeler ve karanlıklar hakim olmuştur. Mizah üreten bir karikatürist olarak başladığı yolculuğunu, korku, bilim kurgu ve fantastik öykücü olarak sürdürmüştür. Boğaziçi Üniversitesi‘nde ve Bilgi Üniversitesi‘nde öğretim görevlisi olarak dersler de verir. Acayip Hikayeler adlı dizi, Galip Tekin’in Tuhaf Öyküler adlı üç ciltlik serisinden uyarlanır.
Sercan Leylek (1986)
Dokuz Eylül Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği mezunu olan ve 2009 yılından bu yana Norveç’te yaşamakta olan yazar, çeşitli medya ve danışmanlık şirketlerinde yazılım mühendisi olarak çalışır.
2012 tarihli İlk kitabı Cydonia’yı, Piri Reis ve Nostradamus isimli bir başka bilim kurgu romanı takip eder. 2017 yılında Norveç’te yayınlanan Duvar ve Adam (Mannen og Muren) adındaki fantastik romanıyla birlikte hem uluslararası yayıncılığa hem de yeni bir türe adım atar.
Teknoloji ve edebiyat çalışmalarının yanı sıra, siyasi ve toplumsal olaylara da ilgi duyan yazarın köşe yazıları, Financial Times, Dagsavisen, Aftenposten, Cumhuriyet ve Radikal gibi gazetelerde yayınlanır.
Kubilayhan Yalçın
Bilimkurgu ve fantastik türde eserler yazan Kubilay Yalçın’ın kitaplarını sıralarsak, 2453 Alınyazıcı (fantastik ve bilimkurgu türünde öyküler), Karanlık Yılbaşı Öyküleri, Ruhkurtaran sayılabilir.
“Sistematik bir şekilde rüya günlüğü tutulan bir evde büyüdüğüm için olsa gerek, rüya diliyle aynı simgesel araçları kullanarak hikaye anlatan fantastik edebiyatı, hiçbir zaman “gerçekdışı” saçmalıklar olarak görmedim. Evet, gerçek hayatta devler yoktur; ama masallardaki devler, devleşmiş bir egonun simgesel ifadesi olabilir.”
Fatih Emre Öztürk (1993)
Bilkent Üniversitesi’nde Felsefe okuyan yazar, edebiyat dünyasına 2008 yılında şiir aracılığıyla girer. Felsefi roman türündeki MUT’un ardından edebiyatımızdaki eksiklikten duyduğu rahatsızlık ile çok sevdiği bilim kurguya yönelen Öztürk, Andromedan isimli bir seri kaleme alır. Bu serinin ilk kitabı Bumerang’ın Ölümü’dür.
Özlem Kurdoğlu (1972)
Tıp doktoru olan Kurdoğlu’nun ilk öyküsü Acıyı Yoketmek, Atılgan Dergisi’nde yayımlanır. 1996 yılından itibaren aynı dergide Son Cephede Şafak’ın tefrika edilmesiyle beraber adını yavaş yavaş duyurmaya başlar. Onun bu ilk yazınsal adımları, Türk bilim kurgusunun yükselişine de ivme kazandırır. Yazdığı romanlarla
“Türkler iyi bilimkurgu yazamaz” şeklindeki önyargıyı kırmayı başaran Özlem Kurdoğlu, sadece edebi eserler kaleme almakla kalmaz, aynı zamanda çevirmenlik ve editörlük çalışmalarıyla da yerli bilim kurgu edebiyatına büyük hizmetlerde bulunur.
Tıp bilgisini, fizik ve nöropsikoloji alanlarındaki geniş araştırmacılığıyla harmanlayan yazarın düşünsel birikimini yazdığı eserlerde de görmek mümkündür. Romanlarının dokusu, kişi ve toplum psikolojisine, insan zihninin etkileşimlerine, zaman yolculuğunun teknik ve sosyopsikolojik inceliklerine kadar pek çok çarpıcı motifle bezelidir.
Kitapları, Son Cephede Şafak, Yüreğin Zafere Çağrısı, Alacaşafağın Rengi, Karanlık Uykusu, Zamanda Kuşatma, Çemberkıran.
Mehmet Açar (1963)
Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili Edebiyatı mezunu olan Mehmet Açar, sinema eleştirmeni, roman ve öykü yazarıdır. Hayalet Gemi dergisinde yayımlanan bilim kurgu öykülerini Anarşik Rehavet isimli kitabında toplayan Açar’ın Bilim kurgu romanları ise Siyah Hatıralar Denizi, Akhisarlı Hasan Tütün’ün Maceraları ya da Hayatın Anlamı ve Kayıp Hasta’dır.
Kaynak
Bir Tarama Ustası Galip Tekin,
Selma Mine – Özgün Çocuk Kitapları,
Unutulmuş Yazarlar – 10,
Fabisad Hayal Kurmak Özgürleştirir,
Türk Edebiyatı’nda İlk Bilim Kurgu Öyküleri ve Orhan Duru,
Albemuth Bilimkurgu o3/03,
1980 Sonrası Türkiye’de Bilim kurgu Romanları,
Türk Bilim Kurgusunun Kadın Silahşörü: Özlem Kurdoğlu