SONRA – Mehmet Sırrı Aygün

  Sonra sular yükseldi karıncalar balıklara yem oldu, sular çekildi balıklar karıncalara yem oldu. Gidişatı suyun yükselip alçalması belirledi ve belirlemeye de devam edecek. Ne balık karıncaya yem olduğu için acizdir ne de karınca balığa yem olduğu için güçsüzdür. Zaman hırçın bir nehir misali akıp gitti. Gecenin bir vaktinde lambalar muhakkak söndü. Odalar doldu, boşaldı.

Odaların duvarlarında yankılanan tumturaklı sözler, yükselip alçalan hararetli konuşmalar yerini patlak ampulün sesine bıraktı. Fonda çalan şarkının ritmi yavaşladı. Ferasetle yüz yüze bakanlar, yüzlerini çevirdiler. Kiler boşaldı.

Fareler gemiyi terk etti. Kalabalıklar yerini tozlu halılara, gıcırdayan kapılara, küf tutmuş boş konservelere, örümcek ağlı tavanlara, insana yakışmayacak kadar tuhaf ve başıboş yalnızlıklara bıraktı. Afili yapıların önce renkleri soldu sonra boyaları kalktı, sıvaları döküldü. Arabaların ihtişamla durdukları avlu da ağaç yaprakları uçuşur oldu. Türlü anlamlar yükledikleri anlamlarını yitirdiler, anlamsızlaştılar. Sonra insan kendine döndü muhakemesini yaptı. Keşke ile başlayan yüzlerce cümle kurdu.

Saçları ağardı, beli büküldü. Oturdu kızdı, ayağa kalktı kızdı, yürüdü kızdı, konuştu kızdı, sustu kızdı, en çok kendini hırpaladı, en çok kendisine kızdı. Kararlar aldı ama artık çok geçti. Salı verdi olmadı, vakur durdu olmadı. Tuttu tefekkür etti olmadı. Ne yaptıysa başaramadı.

Çünkü zaman akıp gitmişti elinden ve akıp giderken suyu hesap edememişti ya balık olmuş karıncaya kızmıştı ya da karınca olup balıktan intikam almak istemişti. Her şeye muktedir olduğunu düşünüyordu ama suyu hesap edemiyordu. Yazarlara, şairlere ilham kaynağı oldu.

Sanat ve edebiyat ondan beslendi kimi zaman. Sonra yaşananlar hep kendisini tekrar etti. İsimler değişti, mevsimler değişti, zaman geçti, su büyük bir ihtirasla bıkmadan usanmadan yükselip alçalmaya devam etti.  

MEHMET SIRRI AYGÜN