Önemli Şairlerin Kitap Şiirleri

Türk Edebiyatı’nın önemli şairlerinin kitap şiirlerini, kitap okuyan kişilerin resmedildiği tablolarla birlikte derledik.

1. Masayla Kitap, Oktay Rifat

Bir kitap duruyor masada Çok eski bir kitap masada Oysa bir sevginin üstünde kitap Eski günlerden kalma masada Odaya vuran güneş Bir çivi yazısı masada Evin duvarları beyaz Damı kırmızı İçinde bir kitap duruyor Bir sevginin üstünde masada.

Géza Vörös, Woman With A Book, 1943

2. Kitaplar Arasındaki Çiçekler, Fazıl Hüsnü Dağlarca

Bıraktın bir hatıralar yığınında beni de yavrum; Ki sevgim verdi sana bir koku gibi bütün dünyasını. Ve ben bu sabah vaktinde iyice hissediyorum, Bir kitap arasına bırakılmış çiçeklerin yasını.

An He, Books and Art

3. Rahatı Kaçan Ağaç, Melih Cevdet Anday

Tanıdığım bir ağaç var Etlik bağlarına yakın Saadetin adını bile duymamış Tanrının işine bakın. Geceyi gündüzü biliyor Dört mevsimi, rüzgârı, karı Ay ışığına bayılıyor Ama kötülemiyor karanlığı. Ona bir kitap vereceğim Rahatını kaçırmak için Bir öğrenegörsün aşkı Ağacı o vakit seyredin.

Barbara Jaśkiewicz, Girl Reading In The Garden

4. Kitaplar, Hasan Hüseyin Korkmazgil

kitaplar da bizim gibi doğuyorlar büyüyorlar ölüyorlar doğan ölür bir gün elbet ne kuşku ne var ki öyle değil kazın ayağı öyle değil işte kurdun kuyruğu bizler nasıl doğuyorsak nasıl büyümüyorsak / nasıl ölmüyorsak kendi toprağımızda kitaplar da bizim gibi yakılıp gidiyorlar düşman ellerde doymadan gençliklerine / yaşamlarına okuduk bunları ta ilkokul kitaplarında okuduk bunları tarih belgelerinde ve yaşadık bunları acılı günlerimizde üşüttüler karakışta yak dediler kitabı yak dediler kitabı yaktık ısındık kömürler yattı yerde madenler yattı yerde sular öylece aktı güneş baktı öylece en eski penceresinden nerden nere gelmişiz biz kim söyler söylemek bir şey değil elbet kim kalkar tanık olur bu korkunç cinayete beyin sığmaz olmuş kafatasına öfke sığmaz olmuş cankafesine peki ama nerde o kuş?

Anton Ebert, Lesendes Mädchen

5. Kitaplarda Ölmek, Behçet Necatigil

Adı, soyadı Açılır parantez Doğduğu yıl, çizgi, öldüğü yıl, bitti Kapanır parantez O şimdi kitaplarda bir isim, bir soyadı Bir parantez içinde doğum, ölüm yılları. Ya sayfa altında, ya da az ilerde Eserleri, ne zaman basıldığı Kısa, uzun bir liste Kitap adları Can çekişen kuşlar gibi elinizde. Parantezin içindeki çizgi Ne varsa orda Ümidi, korkusu, gözyaşı, sevinci Ne varsa orda. O şimdi kitaplarda Bir çizgilik yerde hapis, Hala mı yaşıyor, korunamaz ki, Öldürebilirsiniz.

Ivan Kramskoy, Reading Woman (Portrait of Artist’s Wife)

6. Kitap, Menekşe, Tırnak, Edip Cansever

Bahçede şezlonga uzanmış Kitap okuyan adam Kaldırıyor arada başını kitaptan Bir lastik hortumunun ışıldadığı tarhtaki Menekşenin M’sine bakıyor yalnız -günün kapı aralığı mavidir- O menekşe ki çiçek kavramından kurtulduğu için var Adam ki sevgi kavramından kaçtığı için mutlu Denizin bir adam boyu üstü gibi erinçli bir de. Şiirin bir gölgesi olmalıydı eylül -diyebilirdi- Şiir okumam ki diyor karısı Sırtını duvara dayamış, gökteki bir uçağın yaldızlı İzine bakıyor-yüzünde birbirine benzemeyen üç ayrı uzaklık- Ekliyor: biraz daha kessem tırnaklarımı Güz benim olacak. Kitaba dalıyor adam Küçük bir ot koparıyor kadın Ben buradan göremiyorum, masamdan, otun cinsini yani İyi günler diliyorum onlara, uzaktan Ve yalnızlığa değgin çok şey biliyorum. Adamın elindeki kitap benim kitabım Okuduğu şiir de işte bu okuduğunuz şiir.

Alexander Deineka, Girl With A Book

7. Bir Ardıçkuşu Akasya Ağacında, Cevat Çapan

O yaz, bol bol roman okudum, denize girdim kimsesiz kumsallarda; rüzgârların, balıkların adlarını öğrendim. Nice cümlelerin altlarını çizdim kırmızı kalemimle. Örneğin, “Asker dolu bir tren tarihi değiştirebilir.” Sonra gene aynı kitaptan, “Bir ardıçkuşu şakımaya başladı akasya ağacında.” Geceleri, sararan otların üzerine uzanıp bir açıkhava sineması seyrettim gökteki yıldızlardan ve altını çizdiğim cümlelerle konuşturdum onları. uzaktan bir çağlayanın sesi karışıyordu yıldızların mırıltılarına. Gene de duyabiliyordum Adil Nuşiran’ın huzurunda hayat denilen bu acılar denizinde en acımasız dalganın ne olduğu konusunu tartışan üç bilge kişiyi. Odama çekilip yatmadan önce, tarihi değiştirebilecek asker dolu o trenin hızla geçtiğini duydum, sonra da akasya ağacında şakımaya başlayan ardıçkuşunu. Karşıda Midilli, denizin ötesinde, sessiz. Bu sessizlik sanki o sevdalı kadının bin kulaklı geceye fırlattığı çığlık binlerce yıl önce

Thomas Benjamin Kennington, Lady Reading By A Window

8. Konyak, Kitap ve Kahve, Metin Altıok

Tenha bir eylül bahçesinde Bir bardak konyak, kitap ve kahve Otururken dalmış kendi kendime, Güz rüzgârı geçiyor kitabımın içinden Ot kokan nefesiyle. Hızla çevirerek sayfalarını Savuruyor bütün harfleri Gözlerimin önünde, Koparıp kimbilir hangi sözlerden İrili ufaklı belki binlerce. Telâşla kapatıyorum kapağını kitabın Bastırıp üstüne elimle. Bakıyorum her şey yerli yerinde; Tenha bir eylül bahçesinde Bir bardak konyak, kitap ve kahve.

Warren F. Neary, Story Time

9. Babam ve Kitap, Abdülkadir Budak

Unutulmuş kitapların Raftaki sızısıydı Yazın yağan karların Babamdı yansıması Kendini gösterir bahçe: “Kötülük Çiçekleri” Okunur içimizde Açınca benzerleri Onda “Çocuk ve Allah” Bende “Ahşap Anahtar” Ona dünya bir oda Bana çelik kapılar

Robert James Gordon, Woman Reading

10. Kıyamet Süresi, Enis Batur

X, 8-9 Git, meleğin tuttuğu kitabı al ve yut onu: Ağzında bal tadı bırakacak önce, içinde ağrılar, kıvranacaksın sana yerleşen harfler, heceler, cümlelerle geçmişse hakikat kanına, tohum tutmuşsa organlarında: Gövden için yepyeni bir çekirdek, acı bir meyve, sarmaşık ve sürekli bir yükseliş: Hayat böyle erir, yavaş yavaş açılır önündeki siyah üstüne siyah ufuktan daha da siyah ötesi: Git, meleğin tuttuğu kitabı tut.

Knut Ekwall, Portrait Of The Artist’s Father and Daughter