Recep Fırat Kimdir?

Recep Fırat Kimdir?   Recep Fırat kimdir diyecek olursanız, kendi eliyle kaleme aldığı aşağıdaki satırları okuyun. Sizlere en içten en derin duygularımla Selam Saygı Ve Sevgilerimi Sunarım. Ben Araştırmacı Halk Yazarı  Recep Fırat  sevgili halkımıza kendimi tanıtmak onur verici .   Değerli Dostlarım Bunun inancındayım, bilincindeyim, eğer gerçekten bir Yazar halkın yazarıysa, toplumsal sıkıntılara dikkat çekmek ve halkın derdiyle dertlenmeli, sesine kulak vermelidir, halkın kalemi olmalıdır 06.03.1994 yılında Şanlıurfa / Suruç (Rıha’nın Pirsus) ilçesinin Yeğen ( Egan ) köyünde kerpiç bir evde dünyaya geldim. İlk okulu Yeğen ( Egan ) ilk öğretim okulunda, ortaokulu komşu köy Bellık köyünde, liseyi ilk iki yılını Suruç (Pirsus) İmam Hatip Lisesinde; son iki yılını ise, değişik sebeplerden dolayı Bozova (Hevag) İmam Hatip Lisesinde okudum. Genç yaşta gurbet hayatıyla tanıştım. İnşaatlarda her türlü zor işlerde; hamallık, sıvacılık, boyacılık, beton ve duvar yapı işlerinde, demircide ve en son elektrik işini meslek edinip devam ettim. Çalıştığım süre zarfında okumayı da hiç ihmal etmedim. Sürekli araştırma ve gözlemler yapıp, bilgilerimi arttırıp, kendini geliştirdim. Çocukluğundan beri nice destan, hikâye, roman dinledim. Dengbejlerden ve aile büyüklerinden sözlü olarak, önce anne ve babamdan ve daha sonra bilge yaşlılardan dinledim. “Herkes aynı şeyi anlatıyordu, sadece telaffuz farklıydı, uzun süreli araştırma sonucu sabır ve özveriyle anamın dilinden kaleme aldım.  Siz değerli dostlarıma, Halkımıza dünya insanlarına öyle bir aşk eseri bırakıyorum ki, eminim ki beğenecek ve bundan büyük haz alacaksınız,”    En büyük desteği inşaattan emekçi sınıfından aldım, Çok sağolun Canı Günülden Teşekkür Ederim. İkinci ROMANIM EMEKÇİ DOSTLARIMA İTHAFIMDIR. Emekçilerin İnsanlığa karşı hiç bir borcu yoktur, insanlık Emekçi sınıfına borçludur. Diyerek ikici romanımı dünya emekçilerine ithaf ettim. Emekçilerin sıkıntılarını dile getirmek, dertleriyle dertlenmek, emekçilere , halka hizmet etmek, emekçilerin içinden biri olarak en büyük insani yurtseverlik borcumdur. Vazifemdir. Şanlıurfa Suruç Merkezli bir aşk hikayesinden yola çıkarak Anadolu kapılarının Selçuklulara nasıl açıldığını Malazgirt meydan muharebesi tarih sahnesindeki rolüne dair ipuçlarını destanı romanlaştıran ben Araştırmacı Yazar Recep Fırat tarih ile duyguları bir arada yaşadım ve yazdım. İlk güz ağrım sevincim mutluluğum Nar Tanesi adlı tarihi Kitabım romanımın son çalışmasını 22.09.2019 / pazar günü, bir emekçi olarak inşaatın on beşinci katında, buz gibi soğuk beton bir duvarın dibinde, başımda sarı baret üzerimde, sarı yelek montsuz üşüyerek, yazar olma hayalini gerçekleştirmeyi ta ortaokul sıralarında hedef olarak belirlemiştim. “Tarihimin öğretilmediğini, yazılmadığını görünce; böyle bir bilinç uyandı bende. Önce kendimi tanımalı ve bilmeliydim; çünkü hakikat buydu, o günden beri çalıştım ve çalışmaya devam ediyorum. ‘Nar Tanesini’ okuduğunuzda, yalnız edebiyat, aşk hakkında değil; Mezopotamya tarihinin bir kesitinden de söz edip, biraz bilgi verdiğimi ve eserin edebi yanında, manevi yönünden de insanların haz alacağına inancım tamdır.” Ve amacım gelişi güzel hikâyeler, romanlar yazmak değildir. Açıklamasını zorunlu gördüğüm toplumsal gerçeklerin yaşamın diğer alanlarında yaşayan ürünlerle kaynaştırılması tarihsel ve kültürel gerçekliğin yükselişine, yaygınlaşmasına katkıda bulunarak; toplumun ötekileşmiş, göz ardı edilmiş değerlerini tüm yönleriyle dünya insanlarına ve halklara sevgiyi, huzuru ve barışı sağlayarak, gün yüzüne çıkarmaktır.