Pers İmparatorluğu: Dünyanın ilk süper gücünün tarihi

Pers ordusu, çok iyi organize edilmişti. Persler, imparatorluğu 20’ye yakın eyalete ayırmışlardı. Her eyaletin başında bir satrap adı verilen bir vali vardı. Satraplar eyaletlerin vergilerini topluyor, adaleti sağlıyor ve askeri gücü yönetiyorlardı. Satraplar ayrıca eyaletlerinden belirli sayıda asker sağlamakla yükümlüydüler. Bu askerler merkezi orduya katılıyorlardı.

Pers İmparatorluğu, MÖ 6. yüzyılda Büyük Kiros tarafından kurulan ve MÖ 4. yüzyılda Büyük İskender tarafından yıkılan eski bir İran imparatorluğudur. Ayrıca Ahameniş İmparatorluğu olarak da bilinir. Batı Asya’da başlayan ve Balkanlar’dan Hindistan’a kadar uzanan bu Demir Çağı hanedanlığı, tarih boyunca görülen en büyük imparatorluklardan biriydi. Dünyanın ilk süper gücü olarak kabul edilir.
Pers İmparatorluğu, üç önemli eski uygarlık merkezini birleştirmişti: Mezopotamya, Mısır’ın Nil Vadisi ve Hindistan’ın Indus Vadisi. Persler, Afrika, Asya ve Avrupa arasında düzenli iletişim yolları kuran ilk insanlardı. Birçok yeni yol inşa ettiler ve dünyanın ilk posta servisini geliştirdiler.
Pers İmparatorluğu, merkezi günümüz İran’ında bulunan ve MÖ 6. yüzyıldan MS 20. yüzyıla kadar birkaç yüzyıla yayılan bir dizi hanedana verilen addır.
Pers İmparatorluğu, dört büyük kral tarafından yönetildi: Büyük Kiros, Büyük Darius, Büyük Serhas ve Büyük Artakserkses. Bu krallar, imparatorluğu merkezi bir hükümet altında birleştirdiler, standart para birimi ve ölçüler getirdiler, Aramiceyi resmi dil ve lingua franca yaptılar ve yollar ve kanallar gibi büyük altyapı projeleri gerçekleştirdiler.
Pers İmparatorluğu, aynı zamanda kültür, din, bilim, sanat ve teknoloji alanlarında küresel bir merkezdi. Farklı milletlerden ve inançlardan insanları hoşgörüyle karşıladılar ve onlara özerklik tanıdılar. Perslerin sanatı ve mimarisi, zarif ve görkemliydi. Perslerin askeri gücü ise saygın ve korkutucuydu. Yunanistan ile yaptıkları Grek-Pers Savaşları tarihin en ünlü savaşlarındandır. Pers İmparatorluğu’nun sonu ise dramatikti. MÖ 334’te Makedonyalı kral Büyük İskender’in ordularıyla karşılaştılar. On yıl süren bir savaştan sonra Persler yenildiler ve imparatorluk çöktü. Ancak Pers kültürü ve mirası yaşamaya devam etti. Daha sonraki Pers hanedanlıkları Ahamenişlerin izinden gitti ve bugünkü İran’ın temelini oluşturdular.

Pers İmparatorluğu’nun Tarihi

Darius ve Xerxes Zamanında Pers İmparatorluğu başlıklı harita, 330’larda Asya ve Orta Doğu’daki bölgeleri gösteriyor.
Pers İmparatorluğu’nun tarihi, Büyük Kiros’un MÖ 550’de Medya, Lidya ve Babil krallıklarını fethederek Ahameniş hanedanlığını kurmasıyla başlar. Bu fethlerle Persler, Mezopotamya, Anadolu ve Batı Asya’yı birleştirdiler. Daha sonra Mısır, Fenike, Kıbrıs, Trakya ve Hindistan’ın bazı bölgelerini de ele geçirdiler. Büyük Kiros’un ölümünden sonra yerine oğlu Büyük Kambis geçti. O da Mısır’ı fethetti. Ancak kısa süre sonra öldü ve yerine amcası Büyük Darius geçti. Darius, imparatorluğu en geniş sınırlarına ulaştırdı ve merkezi bir yönetim kurdu. Ayrıca standart para birimi ve ölçüler getirdi, Aramiceyi resmi dil yaptı ve Kral Yolu gibi büyük altyapı projeleri gerçekleştirdi. Darius’un hükümdarlığı sırasında Persler, Yunanistan ile çatışmaya girdiler. Bu çatışma Grek-Pers Savaşları olarak bilinir. Persler ilk olarak MÖ 490’da Maraton Savaşı’nda yenildiler. Darius’un oğlu Büyük Serhas ise MÖ 480’de Termopylae Savaşı’nda zafer kazandı ancak Salamis Deniz Savaşı’nda yenilgiye uğradı. Bu savaşlar Perslerin Avrupa’daki ilerleyişini durdurdu. Büyük Serhas’tan sonra Pers İmparatorluğu kültürel bir döneme girdi. Sanat, mimari, edebiyat ve felsefe gelişti. Pers kültürü diğer uygarlıkları da etkiledi. Ancak imparatorluk içeriden zayıflamaya başladı. Yerel yöneticiler arasında çekişmeler çıktı. Vergiler arttı. Halk memnuniyetsiz oldu. Pers İmparatorluğu’nun sonunu ise MÖ 334’te Makedonyalı kral Büyük İskender’in istilası getirdi. On yıl süren bir savaştan sonra Persler yenildiler ve imparatorluk çöktü. Ancak Pers kültürü ve mirası yaşamaya devam etti. Daha sonraki Pers hanedanlıkları Ahamenişlerin izinden gitti ve bugünkü İran’ın temelini oluşturdular.
Pers Ahameniş İmparatorluğu Haritası

Pers İmparatorluğu’nun Coğrafyası

Pers İmparatorluğu, en geniş sınırlarına Büyük Darius’un hükümdarlığı sırasında ulaştı. İmparatorluk, Balkanlar’dan (bugünkü Bulgaristan, Romanya ve Ukrayna’nın bazı bölgeleri) Hindistan’ın Indus Vadisi’ne kadar uzanıyordu. Ayrıca Libya ve Mısır’ın bazı kısımlarını da içeriyordu. Pers İmparatorluğu, üç kıtayı birbirine bağlayan yollar inşa etti: Afrika, Asya ve Avrupa. Bu yollar, ticaret, iletişim ve askeri hareketlilik için hayati önem taşıyordu. En ünlü yol Kral Yolu’ydu. Bu yol, Anadolu’daki Sardes kentinden Mezopotamya’daki Susa kentine kadar uzanıyordu. Yaklaşık 2.500 kilometrelik bu yolun yapımı Darius’un en büyük başarılarından biriydi. Pers İmparatorluğu’nun coğrafyası çok çeşitliydi. Dağlar, ovalar, çöller, ormanlar ve nehirler vardı. İklim de bölgeden bölgeye değişiyordu. Bazı yerler çok sıcak ve kurakken, bazı yerler ılıman ve yağışlıydı. Persler bu coğrafi çeşitliliği yönetmek için farklı yöntemler geliştirdiler. Örneğin, çöl bölgelerinde suyu depolamak ve dağıtmak için qanat adı verilen yeraltı kanalları inşa ettiler.
qanat adı verilen yeraltı kanalları diyagramı
Pers İmparatorluğu’nun coğrafyasının bir diğer önemli özelliği de isimlerinin anlamlarıydı. Persler, yer isimlerini tarihi veya kültürel olarak önemli olaylara veya kişilere göre seçiyorlardı. Örneğin, imparatorluğun başkenti olan Susa’nın adı “At” anlamına geliyordu. Bu da Perslerin at yetiştiriciliğiyle ilgili olduğunu gösteriyordu. Başka bir örnek ise Persepolis’ti. Bu şehrin adı “Perslerin Şehri” anlamına geliyordu. Bu da Pers kültürünün merkezi olduğunu ifade ediyordu. Pers İmparatorluğu’nun coğrafyası, imparatorluğun ekonomi ve siyaset üzerinde de büyük bir etkiye sahipti. İmparatorluk, farklı bölgelerden elde ettiği zengin kaynaklara dayanarak güçlü bir ticaret ağı kurdu. Bu kaynaklar arasında altın, gümüş, bakır, demir, tuz, inci, ipek ve baharat gibi değerli madenler ve mallar vardı. Ayrıca tarım ve hayvancılık da önemli gelir kaynaklarıydı. İmparatorluk, coğrafi olarak genişledikçe yönetimi de zorlaştı. Persler, bu sorunu çözmek için imparatorluğu 20’ye yakın eyalete ayırdılar. Her eyaletin başında bir satrap adı verilen bir vali vardı. Satraplar eyaletlerin vergilerini topluyor, adaleti sağlıyor ve askeri gücü yönetiyorlardı. Ancak satraplar merkezi hükümete bağlıydılar ve kralın denetiminden kaçamıyorlardı. Kral, satrapların sadakatini kontrol etmek için kraliyet yollarını ve posta servisini kullanıyordu.

Pers İmparatorluğu’nun Kültürü

Persepolis’te Darius Sarayı olarak da bilinen Apadana Sarayı’nın önündeki merdivenlerin yan duvarında krala hediyeler getiren hizmetkarların kabartmaları
Pers İmparatorluğu’nun kültürü çok zengin ve çeşitliydi. İmparatorluk, farklı milletlerden ve inançlardan insanları barındırıyordu. Persler, bu insanlara hoşgörüyle davranıyor ve onlara özerklik tanıyordu. Pers kültürü, diğer uygarlıklarla etkileşim içinde gelişti ve onları da etkiledi. Pers İmparatorluğu’nun kültürünün en önemli özelliklerinden biri dil idi. Persler, resmi olarak Eski Farsça konuşuyorlardı. Bu dil, Hint-Avrupa dil ailesine ait bir dildi. Perslerin yazı sistemi ise çivi yazısıydı. Bu yazı sistemi Mezopotamya’dan alınmıştı. Ancak Persler, çivi yazısını kendi diline uyarlamışlardı. Pers İmparatorluğu’nun diğer resmi dili ise Aramiceydi. Bu dil, Sami dil ailesine ait bir dildi. Aramice, imparatorlukta lingua franca olarak kullanılıyordu. Yani farklı dillerden insanların iletişim kurmasını sağlıyordu. Aramice, imparatorluğun bürokrasisinde ve ticaretinde de önemli bir rol oynuyordu. Pers İmparatorluğu’nun kültürünün bir diğer önemli özelliği de edebiyat idi. Persler, şiir, destan, tarih ve felsefe gibi alanlarda eserler vermişlerdir. Pers edebiyatının en ünlü eserleri arasında Avesta, Behistun Yazıtı, Şehname ve Rubaiyat sayılabilir. Avesta, Zerdüştlük dininin kutsal kitabıdır. Bu kitapta Zerdüşt’ün öğretileri ve duaları yer alır. Avesta’nın büyük bir kısmı zamanla kaybolmuştur. Ancak kalan kısımları Pers kültürü ve tarihi hakkında önemli bilgiler verir. Behistun Yazıtı, Büyük Darius’un Batı İran’daki Behistun Dağı’na kazıdığı çok dilli bir kabartmadır. Bu kabartmada Darius’un nasıl kral olduğu ve hangi ülkeleri fethettiği anlatılır. Behistun Yazıtı, Eski Farsça, Elamca ve Babilce olmak üzere üç dilde yazılmıştır. Bu yazıt, çivi yazısını çözmek için bir anahtar olarak kullanılmıştır. Rosetta Taşı’nın Mısır hiyerogliflerine yaptığı gibi. Şehname, Firdusi adlı bir şair tarafından yazılan bir destan eserdir. Bu eserde Pers tarihi ve mitolojisi anlatılır. Şehname, 50 bin beyitten oluşur ve dünyanın en uzun şiirlerinden biridir. Şehname, Pers kültürünün ve kimliğinin sembollerinden biri haline gelmiştir.
Sultan Muhammed. Kayumars Mahkemesi. Minyatür, detay. Firdevsi’nin “Şahname”si. 1525-1535. Cenevre, Sadruddin Ağa Han Koleksiyonu.
Rubaiyat, Ömer Hayyam adlı bir şair ve bilgin tarafından yazılan bir şiir kitabıdır. Bu kitapta dört mısralık şiirlerden oluşan rubailer yer alır. Rubailerde aşk, hayat, ölüm, akıl ve din gibi konular işlenir. Rubaiyat, hem Doğu hem de Batı edebiyatında büyük bir etki yaratmıştır. Pers İmparatorluğu’nun kültürünün bir diğer önemli özelliği de felsefe idi. Persler, felsefeye hem dinî hem de akli bir yaklaşım sergilemişlerdir. Pers felsefesinin en önemli temsilcileri arasında Zerdüşt, Mani, Farabi ve İbn-i Sina sayılabilir. Zerdüşt, Zerdüştlük dininin kurucusudur. Bu dinde tek tanrı olan Ahura Mazda’ya inanılır. Ahura Mazda ile kötülüğün tanrısı olan Ehrimen arasında sürekli bir mücadele vardır. İnsanların da bu mücadelede iyi veya kötü tarafı seçmeleri gerekir. Zerdüşt’ün öğretileri Avesta’da yer alır. Mani, Maniheizm dininin kurucusudur. Bu dinde de iyi ile kötü arasında bir mücadele vardır. Ancak bu mücadele evrensel ve kozmik bir boyuttadır. Maniheizm, Hristiyanlık, Budizm ve Zerdüştlük gibi dinlerden etkilenmiştir. Mani’nin öğretileri Aramice yazılmıştır. Farabi, İslam felsefesinin önemli bir filozofudur. Farabi, Aristoteles’in mantık ve metafizik gibi alanlarda eserlerini yorumlamış ve geliştirmiştir. Farabi ayrıca siyaset felsefesi alanında da çalışmalar yapmıştır. Farabi’nin en ünlü eseri Medinet-ül Fazıla’dır (Faziletli Şehir). İbn-i Sina, İslam felsefesinin ve tıbbın en büyük isimlerinden biridir. İbn-i Sina, Aristoteles’in felsefesini yorumlamış ve kendi görüşlerini ortaya koymuştur. İbn-i Sina’nın en ünlü eseri Şifa’dır (İyileşme). Bu eserde mantık, fizik, metafizik, matematik ve müzik gibi alanlarda bilgiler verilir. İbn-i Sina ayrıca Kanun fi’t-Tıb adlı bir tıp ansiklopedisi yazmıştır. Bu eser, Batı’da da oldukça etkili olmuştur. Pers İmparatorluğu’nun kültürünün bir diğer önemli özelliği de bilim ve teknoloji idi. Persler, matematik, astronomi, coğrafya, tıp ve mühendislik gibi alanlarda önemli buluşlar ve gelişmeler yapmışlardır. Pers bilim ve teknolojisinin en önemli temsilcileri arasında Ömer Hayyam, Harezmi, Biruni ve Zahireddin el-Razi sayılabilir. Ömer Hayyam, hem bir şair hem de bir matematikçi ve astronomdu. Ömer Hayyam, cebir alanında önemli çalışmalar yapmıştır. Özellikle ikinci dereceden denklemleri çözmek için bir yöntem geliştirmiştir. Ömer Hayyam ayrıca takvim reformu yapmış ve yılı 365,24219858156 gün olarak hesaplamıştır. Harezmi, cebirin kurucusu olarak kabul edilir. Harezmi, cebirin temel kavramlarını ve kurallarını ortaya koymuştur. Harezmi’nin Kitab-ül Cebir ve’l-Mukabele adlı eseri cebirin ilk kitabıdır. Harezmi ayrıca Hint-Arap sayı sistemini tanıtmış ve sıfırın kullanımını yaygınlaştırmıştır. Harezmi’nin adından algoritma kelimesi türemiştir. Biruni, bir coğrafyacı, astronom, tarihçi ve filozoftu. Biruni, dünyanın çevresini ve yarıçapını ölçmüş ve küre şeklinde olduğunu kanıtlamıştır. Biruni ayrıca güneş tutulması, ay tutulması ve gezegenlerin hareketleri gibi gök olaylarını incelemiş ve hesaplamıştır. Biruni ayrıca Hint kültürü ve tarihi hakkında önemli bilgiler veren bir kitap yazmıştır. Zahireddin el-Razi, bir hekim, kimyager ve filozoftu. Zahireddin el-Razi, tıp alanında önemli çalışmalar yapmıştır. Özellikle çiçek hastalığı ve kızamık gibi bulaşıcı hastalıkları tanımlamış ve tedavi etmiştir. Zahireddin el-Razi ayrıca kimya alanında da önemli buluşlar yapmıştır. Örneğin alkolü damıtmış ve asitleri ayırmıştır.

Pers İmparatorluğu’nun Dinleri

Persler bu kabartmaları Persepolis kentindeki bina duvarlarına oymuşlardır. (Resim kredisi: Shutterstock üzerinden Delbars) Resim: Büyük Kiros, Pers İmparatorluğu’nun Kurucusu
Pers İmparatorluğu’nun dinleri de çok çeşitliydi. İmparatorluk, farklı inançlara sahip insanları hoşgörüyle karşılamış ve onlara özgürlük tanımıştır. Pers İmparatorluğu’nun dinlerinin en önemli temsilcileri arasında Zerdüştlük, Maniheizm, Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam sayılabilir.

Zerdüştlük

Zerdüştlük, Pers İmparatorluğu’nun resmi diniydi. Bu dinde tek tanrı olan Ahura Mazda’ya inanılır. Ahura Mazda ile kötülüğün tanrısı olan Ehrimen arasında sürekli bir mücadele vardır. İnsanların da bu mücadelede iyi veya kötü tarafı seçmeleri gerekir. Zerdüşt’ün öğretileri Avesta’da yer alır.

Maniheizm

Maniheizm, Mani tarafından kurulan bir dindi. Bu dinde de iyi ile kötü arasında bir mücadele vardır. Ancak bu mücadele evrensel ve kozmik bir boyuttadır. Maniheizm, Hristiyanlık, Budizm ve Zerdüştlük gibi dinlerden etkilenmiştir. Mani’nin öğretileri Aramice yazılmıştır.

Yahudilik

Yahudilik, Pers İmparatorluğu’nda yaşayan Yahudilerin diniydi. Yahudiler, Babil Kralı Nebukadnezar tarafından esir alınmışlardı. Ancak Büyük Kiros onları serbest bırakmış ve Kudüs’e dönmelerine izin vermişti. Bu nedenle Yahudiler Kiros’u kurtarıcı olarak görmüşlerdir. Yahudilikte tek tanrı olan Yehova’ya inanılır. Yahudilerin kutsal kitabı Tevrat’tır.

Hristiyanlık

Hristiyanlık, Pers İmparatorluğu’nda yaşayan Hristiyanların diniydi. Hristiyanlar, Hz. İsa’nın tanrının oğlu olduğuna ve insanlığı kurtarmak için öldüğüne inanırlar. Hristiyanların kutsal kitabı İncil’dir. Hristiyanlık, Pers İmparatorluğu’nda zulüm görmüştür. Ancak daha sonra Serhas zamanında hoşgörü görmeye başlamıştır.

İslam

İslam, Pers İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ortaya çıkan bir dindi. İslam’da tek tanrı olan Allah’a inanılır. Allah’ın son peygamberi Hz. Muhammed’dir. Müslümanların kutsal kitabı Kur’an’dır. İslam, MÖ 7. yüzyılda Arabistan’da doğmuş ve hızla yayılmıştır. MÖ 8. yüzyılın başlarında Pers İmparatorluğu’nu fethetmiştir.

Pers İmparatorluğu’nun Sanatı ve Mimari

Pers İmparatorluğu’nun sanatı ve mimari çok zarif ve görkemliydi. Persler, farklı kültürlerden etkilenerek kendi sanat ve mimari tarzlarını oluşturdular. Pers sanatı ve mimarisinin en önemli özellikleri arasında kabartma, mozaik, halı, sütun, kemer ve bahçe sayılabilir. Kabartma, Pers sanatının en yaygın ve etkileyici örneklerinden biridir. Kabartma, taşa veya madene oyularak yapılan üç boyutlu resimlerdir. Kabartmalar genellikle kralların, tanrıların veya savaş sahnelerinin tasvirlerini içerir. Kabartmaların en ünlü örnekleri arasında Behistun Yazıtı, Persepolis’teki Apadana Sarayı ve Nakş-ı Rüstem’deki kral mezarları sayılabilir. Mozaik, Pers sanatının bir diğer önemli örneğidir. Mozaik, renkli taş, cam veya seramik parçalarının bir yüzeye yapıştırılarak oluşturulan resimlerdir. Mozaikler genellikle geometrik, bitkisel veya hayvansal motifleri içerir. Mozaiklerin en ünlü örnekleri arasında Susa’daki Aslanlar Salonu ve Babil’deki İştar Kapısı sayılabilir. Halı, Pers sanatının bir diğer önemli örneğidir. Halı, yün, ipek veya pamuk gibi malzemelerin dokunarak oluşturulan yumuşak zemin kaplamalarıdır. Halılar genellikle renkli ve desenli olur. Halılar hem dekoratif hem de pratik amaçlarla kullanılır. Halıların en ünlü örnekleri arasında Pazyryk Halısı, Bahçe Halısı ve Ardabil Halısı sayılabilir. Sütun, Pers mimarisinin en önemli özelliklerinden biridir. Sütun, yüksek ve dik bir yapı elemanıdır. Sütunlar genellikle taştan yapılır ve üzerlerinde başlık adı verilen süslemeler bulunur. Sütunlar hem destek hem de süs amaçlı kullanılır. Sütunların en ünlü örnekleri arasında Persepolis’teki Apadana Sarayı ve Pasargadae’deki Kiros’un Mozolesi sayılabilir. Kemer, Pers mimarisinin bir diğer önemli özelliğidir. Kemer, eğri bir yapı elemanıdır. Kemerler genellikle tuğladan yapılır ve üzerlerinde kabartma veya yazıt gibi süslemeler bulunur. Kemerler hem geçit hem de süs amaçlı kullanılır. Kemerlerin en ünlü örnekleri arasında Ctesiphon’daki Taht-ül Kisra ve İsfahan’daki Si-o-se Pol Köprüsü sayılabilir. Bahçe, Pers mimarisinin bir diğer önemli özelliğidir. Bahçe, bitki, su ve yapı elemanlarının uyumlu bir şekilde düzenlendiği açık alanlardır. Bahçeler genellikle dört bölüme ayrılır ve ortasında bir havuz bulunur. Bahçeler hem dinlenme hem de estetik amaçlı kullanılır. Bahçelerin en ünlü örnekleri arasında Şiraz’daki Eram Bahçesi ve Tahran’daki Golestan Sarayı sayılabilir.

Pers İmparatorluğu’nun Askeri Gücü

Perslerin askeri gücü saygın ve korkutucuydu
Pers İmparatorluğu’nun askeri gücü çok saygın ve korkutucuydu. Persler, geniş bir coğrafyayı fethetmiş ve savunmuşlardır. Pers ordusu, farklı milletlerden ve silahlardan oluşan bir kuvvetti. Pers ordusunun en önemli özellikleri arasında disiplin, organizasyon, lojistik ve strateji sayılabilir. Pers ordusu, iki ana gruba ayrılırdı: piyade ve süvari. Piyade, yaya olarak savaşan askerlerdi. Süvari ise atlı olarak savaşan askerlerdi. Piyade ve süvari arasında farklı sınıflar vardı. Örneğin piyade içinde okçu, mızraklı, kılıçlı ve kalkanlı gibi sınıflar vardı. Süvari içinde ise hafif süvari, ağır süvari ve deve süvari gibi sınıflar vardı. Pers ordusunun en seçkin birimi Ölümsüzler adı verilen bir piyade birimiydi. Ölümsüzler, 10 bin kişilik bir elit güçtü. Ölümsüzler, her zaman sayılarını koruyorlardı. Yani bir asker öldüğünde veya yaralandığında hemen yerine başka bir asker geliyordu. Bu nedenle Ölümsüzler adını almışlardı. Ölümsüzler, kralın koruması ve ordunun çekirdeği olarak görev yapıyorlardı. Pers ordusu, çok iyi organize edilmişti. Persler, imparatorluğu 20’ye yakın eyalete ayırmışlardı. Her eyaletin başında bir satrap adı verilen bir vali vardı. Satraplar eyaletlerin vergilerini topluyor, adaleti sağlıyor ve askeri gücü yönetiyorlardı. Satraplar ayrıca eyaletlerinden belirli sayıda asker sağlamakla yükümlüydüler. Bu askerler merkezi orduya katılıyorlardı. Pers ordusu, çok iyi lojistik destek alıyordu. Persler, imparatorluğu üç kıtayı birbirine bağlayan yollar inşa etmişlerdi. Bu yollar, askerlerin hızlı ve güvenli bir şekilde hareket etmesini sağlıyordu. Ayrıca bu yollar üzerinde posta istasyonları kurulmuştu. Bu istasyonlarda askerlere yiyecek, su ve hayvan sağlanıyordu.
Pers İmparatorluğu, tarihte üç kıtayı birbirine bağlayan ve farklı kültürleri barındıran gerçek anlamda bir imparatorluktu.
Pers ordusu, çok iyi strateji uyguluyordu. Persler, savaşmadan önce düşmanlarını casuslukla gözlemliyor ve zayıf noktalarını buluyorlardı. Ayrıca düşmanlarını kandırma, bölme veya satın alma gibi hileli yöntemler de kullanıyorlardı. Persler ayrıca savaş alanını iyi seçiyor ve avantajlı konumlar alıyorlardı. Pers ordusu, tarih boyunca pek çok savaşa katılmıştır. Pers ordusunun en ünlü savaşları arasında Grek-Pers Savaşları, Roma-Pers Savaşları ve Arap-Pers Savaşları sayılabilir. Grek-Pers Savaşları, MÖ 5. yüzyılda Pers İmparatorluğu ile Yunan şehir devletleri arasında yaşanan bir dizi savaştır. Bu savaşlar Perslerin Avrupa’daki ilerleyişini durdurmuştur. Grek-Pers Savaşları’nın en ünlü savaşları arasında Maraton Savaşı, Termopylae Savaşı, Salamis Deniz Savaşı ve Platea Savaşı sayılabilir. Roma-Pers Savaşları, MÖ 1. yüzyıldan MS 7. yüzyıla kadar Roma İmparatorluğu ile Pers İmparatorluğu arasında yaşanan bir dizi savaştır. Bu savaşlar Doğu Akdeniz’in kontrolü için yapılmıştır. Roma-Pers Savaşları’nın en ünlü savaşları arasında Carrhae Savaşı, Nisibis Savaşı, Ctesiphon Kuşatması ve Yarmuk Savaşı sayılabilir. Arap-Pers Savaşları, MS 7. yüzyılda İslam’ın doğuşuyla başlayan ve Pers İmparatorluğu’nun yıkılmasına neden olan bir dizi savaştır. Bu savaşlar İslam’ın yayılması için yapılmıştır. Arap-Pers Savaşları’nın en ünlü savaşları arasında Kadisiye Savaşı, Nehavend Savaşı ve Merv Kuşatması sayılabilir.

Pers İmparatorluğu’nun Çöküşü

MÖ 333’te Büyük İskender ile III.Darius arasındaki İssos Savaşı, Pers imparatorluğu ’nun çöküşüne yol açtı
Pers İmparatorluğu, MÖ 330 yılında Büyük İskender tarafından yıkılmıştır. Bu olaya kadar Pers İmparatorluğu, iç ve dış sorunlarla boğuşmuştur. Pers İmparatorluğu’nun iç sorunları arasında saray entrikaları, suikastler, ayaklanmalar ve yolsuzluklar sayılabilir. Özellikle Serhas’ın son yıllarından itibaren Pers imparatorları zenginlik ve lüks içinde yaşamış ve devlet işlerini ihmal etmişlerdir. Bu durum, sarayda ve eyaletlerde çeşitli güç mücadelelerine yol açmıştır. Örneğin Serhas’ın ölümünden sonra tahta geçen Artaserhas I, kardeşleriyle savaşmak zorunda kalmıştır. Ayrıca Mısır, Babil ve Anadolu gibi eyaletlerde de bağımsızlık hareketleri başlamıştır. Pers İmparatorluğu’nun dış sorunları arasında ise Yunanlarla ve Makedonyalılarla yapılan savaşlar sayılabilir. Persler, MÖ 5. yüzyılda Yunan şehir devletleriyle Grek-Pers Savaşları adı verilen bir dizi savaş yapmışlardır. Bu savaşlarda Persler genellikle yenilmiş ve Avrupa’daki ilerleyişleri durdurulmuştur. Persler, MÖ 4. yüzyılda ise Makedonya Kralı Büyük İskender’in Asya Seferi’ne karşı koymaya çalışmışlardır. Ancak Pers ordusu, İskender’in ordusuna karşı üstünlük sağlayamamıştır. İskender, Pers başkenti Persepolis’i yakmış ve III. Darius’u öldürerek Pers İmparatorluğu’na son vermiştir. Pers İmparatorluğu’nun sonu, tarihte Ortadoğu’da kurulmuş olan en büyük imparatorluklardan birinin çöküşü olarak kabul edilir. Pers İmparatorluğu, üç kıtayı birbirine bağlayan ve farklı kültürleri barındıran gerçek anlamda bir imparatorluk gerçekleştirmiştir. Pers kültürü, sanatı, felsefesi ve dinleri de tarih boyunca pek çok uygarlığı etkilemiştir.

Pers İmparatorluğu’nun Mirası

Homa grifonu, Pers İmparatorluğu’nun sembollerinden biriydi. / Wikimedia Commons
Pers İmparatorluğu, yıkılmasından sonra bile tarih ve kültür üzerinde büyük bir etki bırakmıştır. Pers İmparatorluğu’nun mirasının en önemli yönleri arasında dil, din, sanat, mimari ve siyaset sayılabilir.

Dil

Pers İmparatorluğu’nun resmi dili olan Eski Farsça, Hint-Avrupa dil ailesine ait bir dildir. Bu dil, günümüzde konuşulan Farsça’nın atasıdır. Ayrıca Eski Farsça, diğer İran dilleri ve Hint dilleri üzerinde de etkili olmuştur. Perslerin yazı sistemi olan çivi yazısı ise Mezopotamya’dan alınmış ve kendi diline uyarlanmıştır. Çivi yazısı, Rosetta Taşı gibi çok dilli yazıtlar sayesinde çözülmüştür.

Din

Pers İmparatorluğu’nun resmi dini olan Zerdüştlük, tek tanrılı bir din olup Ahura Mazda’ya inanır. Zerdüştlük, iyi ve kötü arasındaki mücadeleye dayalı bir ahlak anlayışına sahiptir. Zerdüştlük, günümüzde de İran ve Hindistan’da yaşayan Zerdüştler tarafından sürdürülmektedir. Ayrıca Zerdüştlük, Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam gibi diğer tek tanrılı dinleri de etkilemiştir.

Sanat

Pers İmparatorluğu’nun sanatı çok zarif ve görkemliydi. Persler, farklı kültürlerden etkilenerek kendi sanat tarzlarını oluşturdular. Pers sanatının en önemli örnekleri arasında kabartma, mozaik, halı, sütun, kemer ve bahçe sayılabilir. Pers sanatı, hem estetik hem de sembolik anlamlar taşıyordu. Pers sanatı, daha sonraki İslam sanatını da etkilemiştir.

Mimari

Pers İmparatorluğu’nun mimari çok görkemli ve ihtişamlıydı. Persler, farklı kültürlerden etkilenerek kendi mimari tarzlarını oluşturdular. Pers mimarisinin en önemli örnekleri arasında Persepolis, Pasargadae, Susa ve Ctesiphon sayılabilir. Pers mimarisi, hem teknik hem de estetik açıdan ileri düzeydeydi. Pers mimarisi, daha sonraki İslam mimarisini de etkilemiştir.

Siyaset

Pers İmparatorluğu’nun siyaseti çok merkeziyetçi ve otoriterdi. Persler, geniş bir coğrafyayı fethetmiş ve yönetmişlerdir. Pers siyasetinin en önemli özellikleri arasında satraplık sistemi, kraliyet yolları, posta servisi ve vergi sistemi sayılabilir. Pers siyaseti, hem yönetim hem de adalet açısından ileri düzeydeydi. Pers siyaseti, daha sonraki imparatorlukları da etkilemiştir.

Pers İmparatorluğu Hakkında İlginç Bilgiler

Pers İmparatorluğu, tarihte üç kıtayı birbirine bağlayan ilk imparatorluktur. Pers İmparatorluğu, Asya, Afrika ve Avrupa kıtalarını kapsamıştır. Pers İmparatorluğu, tarihte insan hakları bildirgesi yayınlayan ilk imparatorluktur. Pers Kralı I. Serhas, MÖ 539 yılında Babil’i fethettikten sonra insan hakları bildirgesi olarak kabul edilen bir silindir yayınlamıştır. Bu silindirde, farklı milletlerin ve dinlerin özgürlüğü ve saygısı vurgulanmıştır. Pers İmparatorluğu, tarihte posta servisi kuran ilk imparatorluktur. Persler, imparatorluk içinde haberleşmeyi sağlamak için kraliyet yolları üzerinde posta istasyonları kurmuşlardır. Bu istasyonlarda atlı haberciler görev yapmıştır. Pers posta servisi o kadar hızlıydı ki, Herodot “Perslerin habercileri ne kar ne yağmur ne sıcak ne de gece durdurabilir” demiştir.
Pers İmparatorluğu posta servisi tasviri
Pers İmparatorluğu, tarihte bahçe mimarisini geliştiren ilk imparatorluktur. Persler, kurak ve çorak bir coğrafyada yaşadıkları için bahçeleri çok sevmişlerdir. Persler, bahçelerini su kanalları, havuzlar, çeşmeler, ağaçlar ve çiçeklerle süslemişlerdir. Pers bahçeleri hem dinlenme hem de estetik amaçlı kullanılmıştır. Pers bahçeleri daha sonra İslam bahçelerinin de ilham kaynağı olmuştur. Pers İmparatorluğu, tarihte para birimi kullanan ilk imparatorluktur. Persler, MÖ 6. yüzyılda altından yapılmış dareikos adı verilen bir para birimi kullanmaya başlamışlardır. Dareikoslar standart bir ağırlığa ve değere sahipti. Dareikoslar hem iç hem de dış ticarette kullanılmıştır. Dareikoslar daha sonra Yunanlar ve Romalılar tarafından da taklit edilmiştir.

Pers İmparatorluğu Hakkında Sık Sorulan Sorular

Pers İmparatorluğu ile ilgili merak edilen sorular ve cevaplar şunlardır:

Pers İmparatorluğu ne zaman kuruldu ve ne zaman yıkıldı?

Pers İmparatorluğu, MÖ 550 yılında Kiros tarafından kurulmuş ve MÖ 330 yılında Büyük İskender tarafından yıkılmıştır.

Pers İmparatorluğu’nun başkenti neresiydi?

Pers İmparatorluğu’nun başkenti Persepolis’ti. Ancak Persler, aynı zamanda Pasargadae, Susa ve Babil gibi şehirleri de yönetim merkezi olarak kullanmışlardır.

Pers İmparatorluğu’nun resmi dini neydi?

Pers İmparatorluğu’nun resmi dini Zerdüştlük’tü. Ancak Persler, farklı dinlere de hoşgörü göstermiş ve onlara özgürlük tanımışlardır.

Pers İmparatorluğu’nun en ünlü kralları kimlerdir?

Pers İmparatorluğu’nun en ünlü kralları Kiros, Darius ve Serhas’tır. Bu krallar, Pers İmparatorluğu’nu genişletmiş ve güçlendirmişlerdir.

Pers İmparatorluğu’nun en büyük düşmanları kimlerdir?

Pers İmparatorluğu’nun en büyük düşmanları Yunanlar ve Makedonyalılardır. Bu iki uygarlıkla pek çok savaş yapmışlardır.

Kaynaklar şunlardır: