Özgür Sefa Bulut Kimdir? Perestiş eseri Üzerine Röportajımız
- Okurlar sizi nasıl bir şair olarak tanımalı? Şiir yolculuğunuz nasıl başladı ve şiirinize ilham veren ilk kıvılcım genellikle nereden doğar; bir duygu mu, bir kelime mi, yoksa bir sessizlik mi?
Cevap: Okurlar beni duygularını yoğun yaşayan bir şair olarak tanıyabilir. Kendi içimde yaşadıklarımı kağıda aktardım hep. Şiir yolculuğum lise zamanlarımda başladı. Kelimelerle oynamaya, onlarla konuşmaya lise yıllarımda başladım. Bu serüvende ilk kıvılcımlar genelde hüzünlü anlarımda oldu. Biriyle tartıştığımda veya yalnız hissettiğimde o satırlara dokundum.
- Şiirlerinizdeki imgeler ve sesler nasıl oluşuyor? Gerçek yaşamdan mı besleniyorlar, yoksa içsel sezgilerinizin bir yansıması mı?
Cevap: Şiirlerimin ses uyumları gerçek yaşamla beraber kendi özgün kelime bağdaştırmalarımdan oluştu. Kelimeler içimde yoğruldu diyebilirim.
- Yazma sürecinizde tıkandığınızı hissettiğiniz anlar oluyor mu? Bu duraklamalarla ve içsel suskunluklarla nasıl başa çıkıyorsunuz?
Cevap: Tabii…Her şair gibi benim de tıkandığımı hissettiğim, uygun kelime aradığım zamanlarım oluyor. O zamanlarda yazmayı bırakıp uygun sözcüklerin demlenmesini bekliyorum.
- Şiirlerinizle okura bırakmak istediğiniz temel bir duygu, düşünce ya da iz var mı? Bu etkiyi hangi şiirinizde daha belirgin hissediyorsunuz?
Cevap: Şiirlerimin genel havasını okurlarım da hissetsin istiyorum. Bir şiiri okuyup bitirdiklerinde hem mutlu olacaklar hem de biraz burukluk oluşacak. Hangi duygularla yazdığıma birebir şahit olacaklar okurken. Tek bir şiir değil de bütün şiirlerim o etkiyi verecek.
- Şiirde kurduğunuz “ben” ile kendi benliğiniz arasında nasıl bir bağ var? Şiir sizin için bir özdeşleşme mi, yoksa bir mesafe kurma alanı mı?
Cevap: Benim kendi benime sarılmam diyebilirim. Şairin kendi özüne sarılması…
- Şiir yazarken sizi besleyen edebi kaynaklar ve disiplinler nelerdir? Klasik şiir, çağdaş şiir ya da başka sanat dalları şiirinizi nasıl etkiliyor?
Cevap: Herhangi bir edebi kaynaktan beslenmedim. O kaynağı hep kendi içinde buldum.Tabi bu yaşıma kadar edindiğim tecrübelerin, okumalarımın bana katkısı yok diyemem.
- Bir şiir genellikle nasıl doğar? Bir dizeyle mi, bir ritimle mi, yoksa tarif edilemeyen bir duyguyla mı başlar? Yazarken şiirin sizi yönlendirmesine izin verir misiniz?
Cevap: Bir şiir bazen bir duygu bazen bir melodi bazen de bir güneş yansımasıyla doğar. Yazarken kalem kendiliğinden gidiyorsa diğer kelimeye bırak gitsin.
- Şiirlerinizde yer alan imgelerin ya da seslerin gerçek hayatta karşılığı olan anlar veya kişiler bulunuyor mu?
Cevap: Şiirlerimin gerçek hayattaki karşılığı tek bir ana sığdırmak mümkün değil. Çünkü bir şiir birkaç günde yazılmıyor. Yıllarca hiç yazmadığım da oldu.
- Şiirlerinizin okurda nasıl bir etki bırakmasını umut ediyorsunuz? Sessiz bir sarsıntı mı, kalıcı bir iç konuşma mı?
Cevap: Buna benzer bir cevabım olmuştu. Okurlarım şiirimi ne zaman okursa okusun ister mutlu anında ister acı çekerken…Her koşulda onlara dokunacaklar.
- Şiirinizde hangi dilsel, biçimsel ya da tematik sınırları zorlamayı önemsiyorsunuz?
Cevap: Bütün sınırları zorluyorum aslında.Tek dörtlükten oluşan şiirlerim de var, serbest şiir tarzı olanlar da. Satırlar nerede biterse orada bırakıyorum, bir kalıba sığdırmaya çalışmıyorum.
- Yazarken size eşlik eden bir ritüeliniz var mı? Belli bir zaman, mekân ya da ruh hâli şiiri çağırır mı?
Cevap: Ben yazarken genelde çayım yanımda olur. Ruh halim nasıl olursa olsun şiir beni çağırmak istiyorsa çağırır.
- İlk kitabınızı yayımlama sürecinde karşılaştığınız zorluklar nelerdi? Bu sürecin sizi bir şair olarak nasıl dönüştürdüğünü düşünüyorsunuz?
Cevap: İlk kitabım henüz yeni yayımlanacak. Yolun başında olduğum için biraz süreci yeni yeni öğreniyorum. Zamanla daha da olgunlaşacağımı düşünüyorum.
- Şiirlerinizde derinliği nasıl kuruyorsunuz? İmgeler, boşluklar ve suskunluklar sizin için ne ifade ediyor?
Cevap: Kelimelerimle bağ kuruyorum. Suskunluklarıma dair cümlelerim de oluyor ve bunlara şiirlerimde yer veriyorum.
- Bir şairin yazma sürecindeki en büyük dayanağı sizce nedir? Disiplin mi, sezgi mi, sabır mı?
Cevap: Bence kesinlikle sabır gerekli…
- Şiirleriniz daha çok kişisel yaşantılardan mı besleniyor, yoksa hayal gücünün dönüştürücü gücünden mi doğuyor?
Cevap: Hayal gücü gerçek yaşama göre daha zayıf kalıyor şiirlerimde. Yaşamadan, hissetmeden şiir yazılabileceğini düşünmüyorum.
- Okurla nasıl bir bağ kurmak istiyorsunuz? Şiirlerinizin okurda uyandırmasını istediğiniz duygu ya da düşünce nedir?
Cevap: Her anlamda şiir onları içine çekecek. Kendilerini akışa bıraksınlar yeterli.
- Yazma sürecinde kendinizi nasıl motive ediyorsunuz? Bir şiiri tamamladığınızda içinizde nasıl bir duygu kalıyor?
Cevap: Şiir tamamlandığında mutlu oluyorum, eksik bırakmayı sevmem.
- Şiirlerinizde duyguyu ve içsel hâlleri nasıl aktarıyorsunuz? Okuru bu iç dünyaya hangi yollarla davet ediyorsunuz?
Cevap: Cümlelerim veya seslenmelerim zaten bu duyguların bir yansıması. Dolayısıyla çağırma işi o cümlelerin, seslenmelerin…
- Bugünlerde sizi etkileyen şairler, kitaplar ya da metinler neler? İçinde bulunduğunuz dönem şiirinizi nasıl besliyor?
Cevap: Dorian Gray’in Portresi en son okuduğum kitap. Bu kitap beni çok etkilemişti. Onun dışında Orhan Veli, Cemal Süreya, Turgut Uyar…Beni etkileyen şairler arasında.
- Bir şair olarak kendinizi geliştirmek için neler yapıyorsunuz? Okuma, yazma ve düşünme pratiğiniz nasıl ilerliyor?
Cevap: Yazarken müzik dinliyorum, kitap okumayı aksatmıyorum. Sürekli yazıyor olmak bana kolaylık sağlıyor.
- **İlhamın tükendiğini hissettiğiniz anlarda ne yaparsınız?
Cevap: İlhamım tükendiyse yazmayı bırakır dinlenmeye geçerim. Her an şiir yazılabileceğine inanmıyorum, şiir de yorulur bazen ve ‘’ Bırak beni dinleneyim ‘’ der.