1-Bize kendinizi tanıtır mısınız?

‘ İsmim, Nilay ŞİRİN. 1995 Konya doğumluyum. Üniversite eğitimine kadar öğrenim hayatım Konya’da geçti sonrasında  ise Bayburt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İlahiyat bölümünü bitirdim. Şimdilerde özel bir okulda aşık olduğum mesleğimi yapıyorum.

2-Kitap yazmaya nasıl başladınız ?

Kitaplarla arkadaşlığım küçüklük yıllarından beri var, fakat lise zamanlarında okul dergisinde yazdığım yazılarım ile yazabileceğime inandım. En büyük destekçim her zaman annemdi. Yazmamı isteyen sürekli destek olan dünyanın en güzel kadını sayesinde şu an bu aşamadayım.

3-Kitabınızın yayınlanma serüvenininden biraz bahseder misiniz?

Korkarak başladığım yayınlanma aşamasında çalıştığım ekip hiçbir zaman beni üzmedi ve yersiz bir korku yaşadığımı hissettirdiler bunu dile getirmek isterim en başta. Bir çok yayınevi  ile görüşmüş çok fazla bilgi sahibi olmuştum fakat son noktayı X10 Yayın Grubu ile anlaşarak koymuş olduk.  Kitabımın her aşamasında bilgilendirme yapıp içime sinene kadar her aşamayla ayrı ayrı ilgilenilmesi en önemlisi de yazılan esere kıymet verilmesi beni çok mutlu etti. Kısa bir süre içinde de her hazırlığımızı tamamlayıp kitabımızı okurlarımıza sunduk.  Yazım ve yayınlanma aşamasını fazlaca memnun bitirdiğimiz eserimiz umarım gönüllerde güzel izler bırakır, ve daha bir çok eserde bir araya gelme imkanımız olur. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

4-Kitabınız için yararlandığınız kaynaklar ve esinlendiğiniz noktalardan bahsedebilir misiniz?

Okumayı seven biri olarak birikmiş birçok cümlem zaten vardı… Kitabı okuyan herkesin de hissedeceğini düşündüğüm şu ki halktan bir eser kaleme aldım. İnsanlarla iç içe olan konuşan farklı hayatlara misafir olmayı seven biri olarak esinlendiğim yegâne kaynak dokunabildiğim güzel yüreklerdi her zaman. Esinlenmek isteyene bir sokak lambası bile ilham olur dökülür. İliklerimde hissederek yaşanılan her hayat sahnesi benim kalemimin en güzel dostu.

5-Son olarak okurlarınıza ve yeni yazar adaylarına tavsiyeleriniz nelerdir?

Yeni yazar adaylarına vereceğim en güzel tavsiye asla vazgeçmeden inanarak yazmaya devam etmeleri olur. Çünkü yazdığımız bir cümle bir yüreğe şifa olacaksa vazgeçmemek için büyük sebep. Okurlarıma ise, içimize bakarak yürüyeceğimiz ve kendi cennetimizin yolunu kendi ellerimizle oluşturduğumuz bir hayat tavsiye ediyorum. Bu dünya önce kendimizdeki cevheri görüp bizi biz eden değerimizin farkına varınca güzelleşecek buna inanıyorum. Her sohbetimde tekrar ettiğim bir cümlem vardır, ‘Kendi gönül bağında güller yetiştir ki dokunduğun yürekte de yeşeresin…’