Nahit Sırrı Örik (1895 – 1960) – Eve Düşen Yıldırım (Eve Düşen Yıldırım, 1934)

Nahit Sırrı öykülerde unutulmuş eski zaman yaşayışını, eski töreleri ve insanları anlatır. Nahit Sırrı öykülerinde dönemin insanlarını yaşatmış, olayları tarih yazarlığındaki nesnellikle vermiştir. Hikayede ana mekan İstanbul (Eminönü, Şişli) ve Ankara’dır (Samanpazarı, Hamamönü). Bunun dışında Samsun, Sapanca, Mersin, Kayseri ikinci derece mekanlardır. Öyküde Ahmet Şükrü Efendi uzun zamandan beri kırgın olduğu kardeşinden bir mektup alır, İstanbul’a gelir ancak kardeşinin o gelmeden önce ölmesi, onun onsekiz yaşındaki kızı Muazzez’i Ankara’ya getirmesi, bunun evde yarattığı değişim ve sonuçlar anlatılır. “Ankara-Kayseri hattının ilk istasyonu olan Cebeci’ye tren yahut otobüsle varılınca insan kendisini biraz İstanbul’un Bakırköy taraflarında sanıyordu. Sonra, hemen hiçbir nizama riayet etmeden yapılmış evlerle dolu bir sırtta eğri büğrü yamru yumru yollar takip edilerek çıkılıyor, ancak bir iki köşkün bulunduğu bir düzlüğe varılıyordu. Uzaklarda bütün dağlar vardı ve sağ tarafta Çankaya’nın yeşillikler ortasındaki köşkleri, onun aşağısında Yenişehir’in kârgir binaları ve üzerinde kalesiyle karşıda eski şehir, eski şehrin eski harap ve üst üste evleri görünüyordu. Geceleri Çankaya yollarının elektrikleri muazzam bir camiin mahyaları gibi parlıyor, Yenişehir’le Ankara’da bin ışık yanıyordu.”

Ara Güler, Sivas Divriği, 1970