Mel Gibson: Hayatı, Kariyeri ve Filmleri Hakkında Her Şey

Mel Gibson, hem oyuncu hem de yönetmen olarak başarılı bir kariyer yapmış Avustralya asıllı Amerikalı bir sanatçıdır. Özellikle Mad Max ve Cehennem Silahı serilerindeki aksiyon kahramanı rolleriyle tanınır. Ayrıca Cesur Yürek filmiyle hem En İyi Yönetmen hem de En İyi Film Oscar’larını kazanmıştır. Bu makalede, Mel Gibson’ın hayatını, kariyerini ve filmlerini anlatacağız.

Hayatı

Mel Gibson. Fotoğraf: John Phillips/Getty Images
Mel Gibson, 3 Ocak 1956’da New York’ta doğdu. Babası Hutton Gibson, bir yazar ve demiryolu frençisiydi. Annesi Anne Patricia Reilly ise İrlanda asıllıydı. Mel Gibson’ın büyükannesi Eva Mylott ise Avustralya doğumlu bir opera sanatçısıydı. Mel Gibson, 11 kardeşin altıncısı ve ikinci erkek çocuğuydu. Mel Gibson 12 yaşındayken ailesiyle birlikte Avustralya’ya taşındı. Burada New South Wales Üniversitesi’nde eğitim gördü ve Ulusal Dramatik Sanatlar Enstitüsü’nde oyunculuk eğitimi aldı. Burada Judy Davis ve Geoffrey Rush gibi ünlü oyuncularla birlikte Romeo ve Juliet oyununda rol aldı. Ayrıca, 1980 yılında Robyn Moore Gibson ile evlendi, daha sonra 2011 yılında boşandı. Mel Gibson’ın yedi çocuğu var bunlar; Milo Gibson, Hannah Gibson, Christian Gibson, Edward Gibson, Louis Gibson, Thomas Gibson, William Gibson.

Oyunculuk ve Yönetmenlik Kariyeri

Mel Gibson, Passion Filminde Yönetmenlik Yaparken
Mel Gibson, kariyerine 1976’da Summer City filminde küçük bir rolle başladı. 1979’da ise iki önemli filmde başrol oynadı: Mad Max ve Tim. Mad Max, düşük bütçeli bir film olmasına rağmen dünya çapında büyük bir başarı elde etti ve Mel Gibson’ı uluslararası bir yıldız yaptı. Tim ise Mel Gibson’a Avustralya Film Enstitüsü tarafından En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazandırdı. 1981’de Peter Weir’in yönettiği I. Dünya Savaşı dramı Gallipoli’de rol alan Mel Gibson, ikinci kez Avustralya Film Enstitüsü ödülünü aldı ve ciddi bir oyuncu olarak ününü pekiştirdi. Aynı yıl The Road Warrior adlı Mad Max’in devam filminde de rol aldı. 1984’te Mel Gibson, Amerika’da ilk kez The Bounty filminde Anthony Hopkins ile birlikte rol aldı. Bu filmde İngiliz denizci Fletcher Christian’ı canlandırdı. 1987’de ise Martin Riggs karakteriyle Cehennem Silahı serisinin ilk filmi olan Lethal Weapon’da oynadı. Bu film, polisiye-aksiyon-komedi türünün en popüler örneklerinden biri oldu ve üç devam filmine daha yol açtı. 1990’da Mel Gibson, Hamlet filminde başrol oynadı ve Shakespeare’in ünlü trajedisini beyaz perdeye taşıdı. Bu filmdeki performansıyla eleştirmenlerden övgü aldı. Ayrıca Sonsuza Dek Genç ve Yüzü Olmayan Adam gibi daha duygusal filmlerde de rol aldı.
Braveheart (Cesur Yürek – 1995) Film kapağı
1995’te Mel Gibson, hem yönettiği hem de başrolünde oynadığı Cesur Yürek filmiyle zirveye ulaştı. Bu film, İskoç bağımsızlık savaşçısı William Wallace’ın hayatını anlatan tarihi bir epikti. Film, hem gişede hem de ödül törenlerinde büyük başarı elde etti. Mel Gibson, hem Altın Küre’de hem de Oscar’da En İyi Yönetmen ödülünü kazandı. Ayrıca film, En İyi Film Oscar’ını da aldı. Mel Gibson, 2000’li yıllarda da hem oyuncu hem de yönetmen olarak çalışmaya devam etti. Vatansever, Para için, İşaretler, Tutku ve Apocalypto gibi filmlerde rol aldı veya yönetti. Ancak bu dönemde Mel Gibson’ın özel hayatı ve bazı tartışmalı açıklamaları nedeniyle kamuoyunda imajı zedelendi. Bu da kariyerine olumsuz yansıdı. 2010’larda Mel Gibson, kariyerini yeniden canlandırmaya çalıştı. Karanlığın Sınırında ve Jodie Foster’ın yönettiği The Beaver gibi filmlerde rol aldı. 2016’da ise 10 yıl aradan sonra yönetmenliğe geri döndü ve II. Dünya Savaşı dramı Hacksaw Ridge’i çekti. Bu film, iki Oscar kazandı ve Mel Gibson’a ikinci kez En İyi Yönetmen Oscar’ına adaylık getirdi.

Mel Gibson Filmleri

Mad Max 2 (Çılgın Maks 2: Savaşçı -1981) Film Kapağı
Mel Gibson, kariyeri boyunca birçok filmde rol aldı veya yönetti. İşte bunlardan bazıları:

Tartışmalı Filmler ve Skandallar

Mel Gibson, Cehennem Melekleri 3’ün İlk Gösteriminde Tcl Chinese 6 Theatres (Eski adıyla GraumanS) Los Angeles Ca 11 Ağustos 2014 Fotoğraf: Dee CerconeEverett Koleksiyonu Fotoğraf Baskısı
Gibson, 2000’li yıllarda hem kişisel hem de profesyonel hayatında birçok tartışma yaşadı. 2004 yılında yönettiği ve yapımcılığını üstlendiği The Passion of the Christ adlı film, hem gişede hem de eleştirel anlamda büyük bir etki yarattı. Film, Hz. İsa’nın son 12 saati ve çarmıha gerilişini konu alıyordu. Film, Hristiyanlar tarafından büyük ilgi gördü ancak Yahudiler tarafından antisemitik olarak eleştirildi. 2006 yılında yönettiği Apocalypto adlı film de benzer şekilde hem finansal hem de eleştirel anlamda başarılı oldu ancak tarihsel doğruluğu ve şiddet içeriği nedeniyle tartışmalara yol açtı. Film, 16. yüzyılın başlarında Meksika’da yaşayan Maya uygarlığını konu alıyordu. Gibson’ın kişisel hayatında da birçok skandal yaşandı. 2006 yılında alkollü araç kullanırken yakalandığında Yahudi karşıtı sözler sarf ettiği ortaya çıktı. Bu olay, Gibson’ın kariyerine büyük zarar verdi ve Hollywood’dan uzaklaştırılmasına neden oldu. 2009 yılında eşi Robyn Moore ile boşandığını açıkladıktan sonra Rus piyanist Oksana Grigorieva ile ilişki yaşamaya başladı. Ancak bu ilişki de kısa sürede bitti ve Grigorieva, Gibson’ın kendisine şiddet uyguladığını iddia etti. Ayrıca Grigorieva, Gibson’ın kendisine hakaret ve tehdit içeren telefon mesajlarını basına sızdırdı. Bu mesajlarda Gibson’ın ırkçı ve cinsiyetçi sözler kullandığı duyuldu. 2014 yılında ise Rosalind Ross adlı bir senarist ile ilişki yaşamaya başladı ve 2017 yılında bu ilişkiden bir oğlu oldu. Gibson’ın toplamda dokuz çocuğu vardır.

Çıkarım

Mel Gibson, hem oyuncu hem de yönetmen olarak başarılı bir kariyer yapmış Avustralya asıllı Amerikalı bir sanatçıdır. Özellikle Mad Max ve Cehennem Silahı serilerindeki aksiyon kahramanı rolleriyle tanınır. Ayrıca Cesur Yürek filmiyle hem En İyi Yönetmen hem de En İyi Film Oscar’larını kazanmıştır. Bu makalede, Mel Gibson’ın hayatını, kariyerini ve filmlerini anlattık.