KARAŞEYH&KARA GÜNLER ÜZERİNE

“Karaşeyh&Kara Günler” Feyami Can’ın anı-roman kitabı. Kitap Luna Yayınlarından çıkmış. Aralık 2020 1.Baskı, tamamı 274 sahife.   “Karaşeyh” İç Anadolu da bir köy. Kayseri’nin Felâhiye ilçesine bağlı bir Yörük ve Türkmen köyüdür. Köy şimdilerde ilçenin bir mahallesi olmuş durumda. Yazar kendisi de bu köylü. Anı kitap olması da bu yüzden. Aslında bu kitabı benim için okunası kılan benim de aynı köyde doğmuş olmamdır. Ancak orada büyümek nasip olmadı bana. Ailenin fazla nüfuslu olması, gelirin çok düşük olması göçe zorlamış, bu nedenle tası tarağı toplamış bağ bahçeyi köyde bırakarak göçmüşüz başka bir ilçeye. Yozgat’ın Boğazlıyan ilçesine… Köyde artık yaşamasak da her zaman ilgili olmuş, belki de içinde yaşayanlardan fazla köy üzerine yazılar yazmış fikirler üretmiş olmak biraz olsun vefamızı göstermiş olduğumuzun delilidir.   “Kara Günler” neden kitaba isim olarak eklenmiş diye merak edilebilir. Eğer biraz tarihe ilgimiz varsa Boğazlıyan denilince ilk akla gelen Kaymakam Kemal Bey olur. O kaymakam ki haksız yere idam edilmiş, son sözü sorulduğunda “Vatan sağ olsun” diyen yiğit birisi.   Yazar Feyami Can emniyet mensubu aynı zamanda. Polis Kolejinde yatılı öğrenci olarak başlayan serüvenine Emniyet Müfettişi olarak devam etmekte. Kitabını da Polis Kolejinde geçen ilk yıllarından başlayıp kurgulamış.   İnsan doğduğu ve çocukluğunu dolu dolu geçirdiği köyünden uzaklaşmaya görsün büyük bir hasret kaplar içini. Hele bir de aileden ayrı yatılı okuması hasretini kat be kat artıracaktır elbette. Bu hasret duygusuyla dolan yazar bir Kurban Bayramında okulların tatil olmasını da fırsat bilerek ailesiyle köye giden yazar bir cenaze merasiminde bulur kendini. Merhumeyi tanımasa da birkaç kez görmüşlüğü olduğundan kim olduğunu defin işleminden sonra dedesine sorup merakını gidermek ister. Gel gör ki esas merak salacağı öğrenmek için can atacağı derin konularla yüz yüze gelir. Sarıkamış şehitlerinden tutun ermeni katliamları ve hatta Kut’ül Amare savaşlarına, sonrasında cumhuriyetin kurulmasına varıncaya kadar tarihi bir seyir halinde dillendirir olup bitenleri kendi dillerince.   Kitap bittiğinde çok daha iyi anlaşılmaktadır kitaba neden “Kara Günler” eklendiği. Sanki adındaki kara gibi kara günler yaşanmıştır Karaşeyh de. Ermenilerin o vahşetleri hala unutulmamıştır. Ne yazıktır ki adalet her zaman haklının ve doğrunun yanında olmayabiliyor.      “Tarih tekerrürden ibarettir derler, ibret alınsaydı hiç tekerrür mü ederdi?”  diyor ya Mehmet Akif Ersoy, bize düşen bu kitabı okumak ve ibret almak. İyi okumalar dilerim.   HALİL MANUŞ