KAFDAĞI’NIN ARDINDA BİR HAYAT – Şeyma Çalışka

    Sana deseler ki “Bir hayat seç kendine.” Bir hayat, birisinin hayatı… Seç ve yaşa. Onun yaşanmışlıklarını, yaşayacaklarını acısıyla, tatlısıyla yaşa.

    Bir başkasının hayatını yaşamak istemekle, hayatını yaşamak arasında çok fark vardır. Sen, ben, bizler… O hayatın güzel ve ışıltılı tarafına hayranız. O tarafı görüyoruz, biliyoruz ve gördüğümüzü yaşamak istiyoruz. Önünü, ardını düşünmeden… İşte tam bu noktada unuttuklarımız var.

Eğer bir başkasının hayatını yaşamayı seçebiliyorsak, yaşadığı ve yaşayacağı zorlukları, acıları, kayıpları, yenilişleri… Bütün her şeyi seçmiş oluyoruz. O yaşamak istediğimiz hayat, bir başkasının hayatı, Kafdağı misali geliyor bize. Biz o dağın güneş gören yüzüne hayran oluyoruz ama o dağın ardında yaşanmış ve yaşanacak olanları bilemiyoruz.

     Hepimizin hayatı bir Kafdağı misali aslında. Hepsinin bir yüzü var güneşe dönük ama hepsinin de  bir ardı var. Kırık, dökük, yaralı…