İlahi Komedya: Cehennem, Araf ve Cennet
İtalya’nın en büyük şairi, Batı Edebiyatı’nın en büyük ustaları arasında sayılan Dante Alighieri (1265 – 1321), bir edebiyat kuramcısı, ahlak felsefecisi ve siyasal düşünürdür. İlahi Komedya adlı manzum eseri de Hristiyanlık öğretisinin ve Dünya Edebiyatı’nın başyapıtlarındandır.
Dante Alighieri, 1265’te Floransa’da doğar. Çok genç yaşlarda şiirle ilgilenmeye başlar. Tatlı Yeni Üslup (Dolce Stil Novo) adını verdiği gençlik şiirlerinde Beatrice’i yüceltir. Çok genç yaşta tanıdığı, aşkını hiçbir zaman söyleyemediği komşularının kızı Beatrice’nin evlenmesi ve ardından genç yaşta ölümü, Dante’nin hayatında yeni bir dönemin başlamasına neden olur.
Esin perisi Beatrice’i şiirlerinde göklere yücelten, meleksi bir yaratık haline getiren Dante, onun görüntüsünü bıkıp usanmadan biçimden biçime sokarak, önce ilk kitabı Yeni Hayat (La Vita Nuova) ile insanların dünyasına, sonra da İlahi Komedya (Divina Commedia) ile Tanrısal dünyaya yansıtır.
Dante, öteki dünyada yaptığı düşsel yolculuğu dile getirdiği İlahi Komedya’yı 1307 – 1321 yılları arasında kaleme alır. Dante’nin Cehennem (Inferno), Araf (Purgatorio) ve Cennet’e (Paradiso) yaptığı hayali yolculuğu anlatan epik şiir İlahi Komedya, 33 kantodan oluşan 3 bölüm ve bir giriş kantosuyla toplam 100 kantodan (14,233 satır) oluşur. Kanto, uzun şiirlerin ayrıldığı bölümlere verilen addır, Türkçe’deki en yakın karşılığı kıta olsa da, İlahi Komedya’nın kantolarında ortalama 142 satır bulunur.
Cehennem (Inferno), iç içe 9 halkaya bölünmüştür. Eş merkezli daireler gittikçe artan günahkarlığı temsil eder. Her dairenin günahkarları, işledikleri günahlar gereğince sonsuza kadar cezalandırılır.
Araf yedi kattan oluşur. Yedinci katın üstünde, dağın tepesinde Yeryüzü Cenneti bulunur. Buradaki kutsal orman, Cehennem’in başlangıcındaki karanlık ormanın karşıtıdır.
Neşe ve sevinç içerisinde Beatrice ile birlikte göklere doğru yükselmeye başlar. Beatrice, Arş-ı Ala’da Tanrı’ya en yakın bulunanlar arasında yerini alınca da, Aziz Bernard’ın Meryem aracılığıyla ricasının kabul edilmesiyle Tanrı ile görüşme şansını yakalar.
Bu kutsal mı kutsal sudan, yeni yapraklara
bürünmüş taze bir fidan gibi canlanıp da,
arınmış olarak eski yerime vardığımda
çıkmaya hazırdım, artık yıldızlara.
(Araf, 142)
Bu gezegenler, yedi gök içerisinde bulunmakta, bunlardan sonra iki kat daha yer almaktadır. Sekizinci katta Dönmeyen Yıldızlar, dokuzuncu katta gezegenlerin dönmesini sağlayan İlk Devindirici vardır. Arı ışıktan oluşan, maddeden arınmış onuncu ve en yüksek kat ise, kutlu ruhlarla Tanrı’nın katıdır (Arş-ı Ala). Burada Meryem ve Beatrice gibi Tanrı’nın sevgili kulları kutsal bir gül oluşturur.
Çünkü isteğine yaklaştıkça akıl yetimiz,
öyle derinliklere dalar ki,
izleyemez olur onu belleğimiz
(Cennet, 7)
Kaynak
Ardavirafname ve İlahi Komedya, Dante Alighieri – Yaşamı ve Eserleri, Dante – İlahi Komedya (Türkçesi: Rekin Teksoy) (Oğlak Yayınları)
Portrait of Dante, Sandro Botticelli, 1495
Çağının siyasi olaylarıyla daha yakından ilgilenmeye başlayan ozan, felsefe ve tanrıbilim alanlarında çalışır. Latin ozanlarını, özellikle ustası olarak gördüğü Vergilius’u (M.Ö 70 – M.Ö 19) inceler. Floransa siyasetinde aktif rol üstlenir. Ancak toplumdaki düzensizlik, çatışma hali ve karmaşa, ozanı derinden üzer. Diğer yandan, kilisenin siyasete giderek daha fazla karışması, insanlar arasındaki anlaşmazlıkları arttırmaktadır. Dante, din ve siyasetin birbirinden ayrılması gerektiğini savunan Guelfo partisinin Beyazlar kanadını destekler. Ne var ki Siyahlar kanadının kentte siyasi gücü ele geçirmesiyle birlikte, Dante dahil birçok kişi Floransa’dan sürgüne gönderilir. Böylece Dante’nin yaşamında ızdıraplı, ama bir bakıma da verimli olan sürgün dönemi başlar. Sürgün yıllarında ozan, birey olarak haksızlığa uğradığı düşüncesinden sıyrılarak, tüm insanlığın yolsuzluk, karmaşa ve anarşi ortamı içinde olduğu bilincine ulaşır. Dante’ye göre Tanrı, dünya ve ahiret işlerini yönetmeleri için insanlara iki adet kılavuz göndermiştir: Bu kişiler Papa ve İmparator’dur. Ancak her ikisi de kendilerine verilen ilahi görevi göz ardı ederek siyasi çekişmelere dalmışlar, insanlığın daha da derin bir çıkmaza sürüklenmesine neden olmuşlardır. Ozan, Tanrı’dan gelecek yardım umudunu hiçbir zaman yitirmez. Bu bağlamda Dante, içinde bulunduğu bozuk düzenden insanlığı haberdar etme görevini Tanrı’nın kendisine atfettiği düşüncesine erişir. Bu ilahi görevle ozan, dünyadaki bozukluğun korkunç sonuçlarını insanlara gösterebilecek bir eser kaleme alacak ve böylece kurtuluş yollarını tüm insanlığa işaret edebilecektir.- İlahi Komedya’nın ilk bölümü Cehennem, 34 kanto içerir. Bu kantoların toplam dize sayısı 4720’dir.
- İlahi Komedya’nın ikinci bölümü Araf, 33 kanto içerir. Bu kantoların toplam dize sayısı 4755’tir.
- İlahi Komedya’nın son bölümü Cennet, 33 kanto içerir. Bu kantoların toplam dize sayısı 4758’dir.
Cehennem (Inferno)
1300 yılında 7 Nisan’ı 8 Nisan’a bağlayan Cuma gecesi Dante 35 yaşındadır. Dante, bunu “Yaşam yolumuzun yarısında (Nel mezzo del cammin di nostra vita)” dizesiyle dile getirir (Cahit Sıtkı Tarancı’nın 35 Yaş Şiiri’nde “Yaş otuz beş yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün…” dizeleri de buna bir göndermedir). Dante, karanlık bir ormanda yolunu şaşırmıştır. Uykulu bir halde olduğundan buraya ne şekilde geldiğini kestiremez. Sabaha karşı bir tepeye doğru, aydınlığa erişmek için ilerlerken karşısına bir pars, bir aslan ve bir dişi kurt çıkar. Onlardan kurtulmak için geri döneceği anda, birden şair Vergilius ile karşılaşır. Şairi gönderen, Dante’nin genç yaşta ölmüş ilk sevgilisi Beatrice’dir. Günahkar Dante hakkında Arş-ı Ala’da (göğün 10. ve en yüksek katı) karar verilmek üzeredir. Mahvolmasına ramak kalmıştır. Kurtulmak istiyorsa gördüklerinden ibret alması için ahiretin her üç bölümünü ayrı ayrı gezmek zorundadır. Bu yolculuğunda kendisine Vergilius, yine bir diğer Latin şairi Statius ve bizzat Beatrice kılavuzluk ve arkadaşlık edeceklerdir. Dante ile Vergilius’un o gece başlayan Cehennem gezisi, 9 Nisan Cumartesi gecesi sona erer.- Birinci Halka: Limbo’daki ruhlar dürüst yaşam sürmüş, ancak çoğu Hristiyanlıktan önce yaşadığı için vaftizden yoksun kalmış, vaftiz olmadan ölmüş ruhlardır.
- İkinci Halka (Şehvet)
- Üçüncü Halka (Açgözlülük)
- Dördüncü Halka (Savurganlık)
- Beşinci Halka (Gazap/Öfke)
- Altıncı Halka (Sapkınlık)
- Yedinci Halka (Şiddet)
- Sekizinci Halka (Sahtekarlık): Kadın tellalları, din sömürücüleri, rüşvet yiyenler, hilekarlar, hırsızlar, ikiyüzlüler, kalpazanlar vb. cezalandırılır.
- Dokuzuncu Halka (İhanet): Dokuzuncu halkada, akrabalarına, vatanlarına, konuklarına, kendilerine iyilik yapanlara ihanet edenler bulunur. Cehennem’den çıkmadan önce Vergilius ile Dante, kötülüklerin simgesi Lucifer’i (Şeytan) yarı beline dek buzlara gömülü olarak görürler.