Hüseyin Karadoğan “Hayatın Ağır Yükü” Röportaj

 

1.Kendinizi tanıtır mısınız?

Hüseyin KARADOĞAN 1968 Darende-Malatya Doğumluyum. İlkokul, Ortaokul ve Liseyi doğum yerim olan Balaban’da, Yüksek Öğrenimimi Gazi Üniversitesi Bolu Eğitim Yüksekokulu Sınıf Öğretmenliği bölümünde tamamladım. Tunceli, Bingöl, Malatya ve K.Maraş illerinde Sınıf Öğretmenliği ve İdarecilik yaptım. 2005 Yılında Hizmetiçi Eğitimle Özel Eğitim Öğretmenliği alanına geçtim. Halen K.Maraş ilinde Özel Eğitim Öğretmeni olarak görev yapmaktayım.

2.Kitap yazmaya nasıl başladınız?

Kitap yazmak benim için lise yıllarından itibaren bir hayaldi. O nedenle Üniversite tercihlerim arasında Edebiyat Öğretmenliği ilk sıralardaydı. Ancak Edebiyat Fakültesine girmek nasip olmadı. Ailemin maddi durumu nedeniyle bir yıl daha hazırlanıp tekrar sınava girmeme engel olduğundan kısa yoldan hayata atılmak için ilk yılda kazandığım Sınıf Öğretmenliği bölümüne kaydımı yaptırdım. Sınıf Öğretmenliğim sırasında birkaç defa meslek ile ilgili kitap çalışmalarım oldu. Ancak sadece taslak olarak kaldı. Kayınpederim Muzaffer Halaç’ın anılarını dinleyince kitap hayalim tekrar gündeme geldi. Anılarını anlattırıp ses kaydı aldım. Aldığım ses kayıtlarını kitaba dönüştürmeye çalıştım. Eşimin ve Urfa’da telefonla tanıştığım Neşet Bozkurt kardeşimin teşvikleriyle amatörce başladığımız hayalimiz gerçeğe dönüştü. Kendilerine teşekkür ediyorum.  

3.Kitabınızın yayımlanma serüveninden biraz bahseder misiniz?

Kitabımızın yayımlanma serüveni X On Yayın Grubu ile tanışmamla başladı. Yazdığım bir bölümü kendilerine göndererek olabilir mi? Diye sordum. Sağ olsunlar verdikleri moral ve motivasyonla kısa sürede bir şeyler yapmaya çalıştık. Yayımlanma sürecini Genel yayın yönetmeni  bizzat yakından takip ederek  hayalimi gerçekleştirmiş oldu. Kendisine ve ekibine canı gönülden teşekkür ediyorum.    

4.Kitabınız için yararlandığınız kaynaklar ve esinlendiğiniz noktalardan bahseder misiniz?

Kitabım tamamen gerçek bir hikayeden alıntıdır. Kitabın kahramanı Muzaffer Halaç’ın (Kayınpederim) anılarından kesitler halinde alıntılar yapılarak gerçek olaylara ve kişilere bağlı kalarak yazmaya çalıştım. Muzaffer Halaç şu an 82 yaşında ve hayattadır. Halen Elbistan’ın daha önce köyü şu anda mahallesi olan Alembey’de yaşamaktadır. Muzaffer Halaç’ın 14 yaşayan çocuğu ve 100 civarında torunu vardır. Çocuklarının hepsi evli ve ayrı yaşamaktadır. Muzaffer Halaç, kitapta konu edilen evli ve otuzlu yaşlarında 7 çocuğu varken kaçırdığı Celalı Eşe ile yaşamını sürdürmektedir. Kitabımı yazarken daha önce kitaplarını okuduğum birçok yazarın (Yaşar Kemal, Sabahattin Ali, Ahmet Günbay Yıldız ve Zülfü Livaneli gibi…) etkisi olmuştur mutlaka. Ancak hikaye gerçek bir hikaye olduğundan fazlaca değişiklik, ekleme- çıkarmalar yaparak genişletme imkanım olmamıştır.  

5.Okurlarınıza ve yeni yazar adaylarına tavsiyeleriniz nelerdir?

Okurlarıma ve yeni yazarlara  tavsiyem bolca kitap okumalarıdır. Başlangıçta bir paragrafla başladığımız okumalarımız zamanla köşe yazılarına, sayfalara ve kitaplara dönüşecektir. yazmaktan korkmamalarını, gezilerini, hatıralarını, yaşantılarını  kısa kısa da olsa not almalarını günü geldiğinde onların kendilerine rehber olacağını unutmamalarını, mutlaka ama mutlaka bir gün işlerine yarayacağını bilmelerini öneriyorum.