HER VAKİT UNUTULAN – Asuman Özdemir
Eskilerin her eve giriş çıkışlarında akla gelmesi için bahçelerine kazdıkları mezarlıkları; bizim şehrin öbür ucuna taşıyıp da, Azrail'in bizi bulamaz sandığımız 'ölüm'! Ne hakikat bir gerçektir ki, dünya telaşına düşüp unuttuğumuz 'ölüm'! Bizi çepeçevre kuşatan dünya oyunlarını, hiç bitmeyecekmiş gibi kalıcı bir dünyadan ibaret sandığımız 'ölüm'! Var mı dünya da ölümden başka hak gerçek? Bize çok uzakmış gibi gözüken ama çok yakın olan. Hatıra gelince bizi korkutan… Dünya sürgünümüzü akıldan çıkartan… Bu fâni hayatı bâki bir hayatmış gibi düşüncelerimize oturtan.
İşte o öyle bir gerçektir ki, günbegün şahit olduğumuz, bizimde bir gün pençesine tutsak olacağımız 'ölüm'!
Korkmak, kaçmak, unutmak ne haddimize! Bize düşen bu fâni hayatın hakkını vermektir. Geçici dünya lezzetinin elbet bir gün biteceğini bilerek ebedi ve bâki olan Ahiret yurduna hazırlanmaktır. Şu fâni dünya da hep bir mutlu olma çabası içine girmek yanlıştır. Bu dünyaya gelip de sefa süren, mutlu olan var mıdır ki? Varsın olsun zehir olsun şu dünya sana, sen cennette sana verilecek nimetlere odaklan, rıza-i ilahiye odaklan. Biliyor olmalısın ki hiçbir sıkıntın sebepsiz ve kalıcı değil! Allah ya günahlarına kefaret kılıyor ya da daha güzellerini vermek için seni önce bir imtihandan geçiriyor. Benim hayatımda sıkıntılar üst üste geldiğinde, üzüldüğüm de, bunaldığımda muhakkak bir mezarlık ziyaret ederim. Bir hocamızın da dediği gibi; ‘Mezarlıklara gidin, gidin ki bu üzüldüğümüz şeylerin elbet bir gün geçeceğini bilin, tıpkı bizim de bu hayattan geçip gideceğimiz gibi...’ Rabbimizin de bir güzel ayetinde dediği gibi, o en güzel anlatımın sahibi olan yüce kalem sahibi…
"Küllü nefsin zaigatul mevt"
"Her nefis ölümü tadacaktır" – (Ankebut, 57.ayet)
Aslında her vakit unutulan ama ansızın gelebilecek daimi olan…
Asuman Özdemir