Ben Hadice Demir. Şanlıurfa’nın Akziyaret köyünde 1965 yılında Dünya’ya geldim. Altı çocuklu ailenin son çocuğuyum. İlk ve ortaokulu doğduğum köyde okudum. 15 yaşında çocuk gelinlerden biri oldum. Dört çocuk annesiyim.
2-Kitap yazmaya nasıl başladınız ?
Hayatın farklı süreçlerinde, farklı sorumluluklarımı, büyük özveri ile yerine getirdikten sonra yalnız kalıp, hayatın geri kalan kısmını, gençken yapmak isteyip de yapamadıklarımdan sadece bir tanesini, yani yazarlığı seçtim.
3-Kitabınızın yayınlanma serüvenininden biraz bahseder misiniz?
Bölgemizdeki kadınların ellerine hiç geçmemiş insanlık haklarını kazanabilme çabası uğruna, canı pahasına verilmiş bir mücadelenin, bedel ve kazanımlarını dile getirmeye çalışarak yayınlamaya başladım.
4-Kitabınız için yararlandığınız kaynaklar ve esinlendiğiniz noktalardan bahsedebilir misiniz?
Bu yörede adım başı rastlanılan bir öykü olduğu için, hepimizden biri olan bir genç kızın, pembe düşlerinin kararan gökyüzünden, hayatının acı ve kaçınılmaz gerçeklerinden esinlendim.
5-Son olarak okurlarınıza ve yeni yazar adaylarına tavsiyeleriniz nelerdir?
Yeni yazmaya başlayan adaylara öncelikle, kararlı ve cesaretli olmalarını, sonra ise kalemlerini de hukuk ve adalet bilinciyle tutmalarını öneririm.