Ferda İcat Topçu Kimdir?

1-Kendinizi tanıtır mısınız?

1977 yılında Antakya’da doğdum. İlk orta ve lise eğitimimi Mersin’de tamamladım. Doğu Akdeniz üniversitesi hukuk fakültesinde okudum. Evlendikten sonra İstanbul’a yerleştim. İkiz kız çocuk annesiyim.

2-Yazar olma hayaliniz nasıl ve ne zaman başladı?

Yazı yazmak lise yıllarımdan bu yana hiç vazgeçemediğim bir alışkanlık benim için. O zamanlardan beri yazılarımın vücut bulmasını hayal ettim. Pandemi çok kusursuz bir fırsat yarattı. Ben de bu fırsatı hayallerimi gerçekleştirme yolunda değerlendirdim.

3-Kitap yazmaya nasıl başladınız?

Hayat insanın önüne bir çok defa fırsat çıkartıyor işaretler gönderiyor. Fakat çoğumuz farkında bile olmuyoruz. Anca zaman geçince farkına varıyoruz ki fırsatı kaçırmışız. Yazma arzumun doruklarında yaşadığım günlerden birinde tesadüf eseri elime geçen bir kitap ayracında yazıyordu “ yazar olmak ister misiniz “ diye. Demek ki herşeyin bir zamanı vardı ve benim için zaman gelmişti. Tüm dünya eve kapanmışken hikayeler dışarı çıkmalıydı.

4-Kimsenin okumayacağını bilseniz bile yazar mıydınız?

Yazmak bana her zaman çok iyi geldi. Kurgunun içinde yarattığın karakterler sadece sen yazdığın sürece hayat buluyor. Bu eşsiz hissi yaşamak hiç satmasa da her şeye değer. Hele bir de bu dünyaya bir şey bırakabilmek bence asıl başarı bu.

5-Kitabınızı yazmaya başlarken kurguyu önceden mi belirlersiniz? Yoksa bütün olay örgüsü siz yazdıkça mı gelişir?

Yazma arzusu benim için öyle karşı konulmaz bir hal ki yazmaya başlarım ve herşey bir akarsu gibi süreklilik kazanır. Şekillenir. Kendine o kurgunun içerisinde bir yer bulur.

6-Bir yazar olarak okuduğunuz ve beğendiniz yazarlar kimlerdir?

Türkiye’de kalemi çok güçlü ve örnek olabilecek birçok yazar var. Ülkemiz yazarlarında çok da ayırım yapmadan okuyabildiğim her kitabı okurum. Yabancı yazarlardan özellikle takip ettiğim sarah jio, debbie macomber ve maeve binchy.

7-En son hangi kitabı okudunuz?

Sarah jio ; Londra’dan Sevgilerle

8-Kitabınız için yararlandığınız kaynaklar ve esinlendiğiniz noktalardan bahseder misiniz?

Kitabımda geçen tarihi mekanlar ve teknik detaylar için özenle yaptığım araştırmalarla birlikte internet ve konunun uzmanlarından aldığım bilgiler doğrultusunda okuyucularıma doğru bilgileri aktarmayı hedefledim.

9-Yazma ritüelinizden bahseder misiniz? Örneğin hangi ortamda, hangi materyallerle, hangi müzikle, nasıl bir coğrafyada yazmayı tercih ediyorsunuz?

Ne zaman yazmak istesem hemen ufak notlar alırım. Genelde geceleri aklım , kalbim ve ruhum aynı dilden konuşur. Yazmak için belli bir saat dilimini beklemesem de geç saatlerde kafamdakiler daha rahat kaleme dökülüyor.

10-Yazarlıkla ilgili ilk hayaliniz nelerdir?

Ulaşabildiğim kadar çok insanın kalbine dokunmak istiyorum.

11-Sizce Yazmak ve okumak arasında ne gibi farklar vardır?

Yazarsan senin yarattığın dünyada senin hayat verdiğin karakterleri dilediğin özgürlükte var edersin. Çerçeveyi sen belirlersin. Okursan var edilmiş bir dünyada yine var edilmiş karakterlerle tanışır çerçevenin dışına çıkamadan onlarla yeni bir keşfe çıkarsın. Her ikisinin de kendine göre doyumsuz heyecanları var.

12-Hayal kurmayı seven yazarlardan mısınız?

Kurgu yazıyorum. Hayal etmeden mümkün değil bence. Ama hayal kurmadan uyuduğumu hatırlamadığım bir geçmişe sahibim.

13-Yazmak isteyen ancak nasıl yazmaya başlaması gerektiğini bilmeyenler için tavsiyeleriniz var mı?

Öncelikle çok okumalarını tavsiye ediyorum. Yazmak için bir konu bulayım diye bekleyenler sanırım uzun süre beklemeye mahkumdurlar. Benim tavsiyem konu ne olursa olsun yazmaya bir an evvel başlamalı ve bakmalı. Yazı akıyor mu, konu kendini geliştirip çoğaltıyor mu ve en önemlisi yazar düşüncelerini kaleme istediği gibi dökebiliyor mu.

14-Bir gün kurgu olmayan bir şey yazmayı düşünüyor musunuz? Ülke gündemindeki olaylar ile ilgili kaleme almak istedikleriniz oldu mu?

Meslekler kendi içlerine nasıl farklı konu uzmanı yaratırsa bu da böyle bence. Deniz hukuku uzmanı bir avukat boşanma davasına bakar mı? Ya da bir beyin cerrahı niçin kırık bir ayağı alçıya alsın ki? Her işi ehli yapmalı bence. O yüzden kurgu dışı yazarlarımıza saygı duyuyor kalemlerine sağlık diliyorum. Ama beni heyecanlandıran kurgu. Kısaca hayır. Düşünmüyorum

15-Yazmak sizin için hayat boyu sürecek bir serüven mi yoksa yazmayı bırakmayı düşündüğünüz bir zaman var mı?

Ben yazmanın nasıl bir özgürlük ve heyecan olduğunu fark ettiğim lise yıllarımdan bu yana hiç bırakmadım. Bundan sonra da sağlığımın müsaade ettiği son nokta neredeyse oraya kadar devam edeceğim.

16-Günümüzde gençlerin facebook, twitter gibi sosyal medya sitelerinde çok zaman geçirmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Her ne kadar adı sosyal medya olsa da hepimizi asosyal yapan bir ortam bence. Kararında kullanıldığında zevkli faydalı fakat fazlası boşluğa bağırmak gibi. Yüz yüze gelince sevgini kızgınlığını kırgınlığını mutluluğunu ya da merakını dile getiremeyecek kadar boşlukta yaşıyor gençlerimiz. Telaşlanmamamız gereken bir dünya oluşuyor. İçinde tertemiz yürekli gençlerimiz başka insanlara dönüşüyor. Üzücü

17.Günümüzün gençliğine üç tavsiye verecek olsanız bunlar ne olurdu?

Birbirlerinin gözlerinin içine bakarak konuşsunlar.

Çok gezsinler yeni yerleri görsünler ve gezdikleri yerlerdeki yöre insanlarıyla sohbet etsinler. Her yeni insan hayata yeni açtığın bir penceredir.

Çok okusunlar hele de imkanları varsa temiz havada okusunlar.