Ey Yaşam!

ey asi yaşam
yeniden var oldu
seninle

ölüm vakaları
topraklarımızda sonlanmadıkça

günü
farklı güne dönüştüren
şu taç tahtından indirilmeden
yeryüzü
aşkın yüzü olacak

kan susacak
zulüm bitecek
güneş yeniden doğacak
gök kubbemize

ey yaşam
her şey bitti
diyenler
inadına geliyorum

korkunun sofrasında
yılgınlığa yer yok

kırlarda direnen çiçeklerle
kentlerde devleşen öfkelerle
dağlardan
ovalardan
mahzenlerden geliyorum
ey yaşam

kıyılara vurulan çocuklarla birlikte
gözü yaşlı anaların zılgıtlarını
toplayarak geliyorum

dünyanın bütün dilleri ile sev beni
ama kürtçe bakışalım diyen
sevgililerle birlikte

heybetli dağlardan
ovalardan çıkıp geliyorum

bütün günlerin evhamları
ve kâbuslarıyla birlikte

özüne has
yaşamı kucaklayarak geliyorum

eşitlik
adalet
özgürlük gibi unutulmuş sözcüklerle

hükmü kalmamış
beni parçalamış
tüm sınırları
yerlerinden sökerek geliyorum

bir yanıma
yaşamı özleyen çocukları
ve anneleri

öbür yanıma da
yiğit gençleri
ve babaları alarak

ey zorba yaşam
seninle var oldum
yeniden

bitmez düzlüklerini
ard arda tünel
ve geçitlerini
aşarak geliyorum

kadim coğrafyamdan
soylu ecdadımdan
heybetli dağlarımdan
şahlanarak geliyorum

güneşine
dağlarına
ovalarına
denizlerine sevdalı
aşkla geliyorum

gecelerinde
asi yıldızları izleyerek
gündüzlerinde
kedi miskinliklerine dolanarak geliyorum

yüreğim ağzımda
heyecandan tökezleyerek
kır çiçekleri saçarak geliyorum

ey beyhude yaşam
bir bilsen
ne delilikler yaşadım

unuttuğun gülüşlerle
ve hiç görmediğin
esmer yüzlü çocuklarınla geliyorum

ey köhne yaşam
bırak serzenişleri
yeniden yaşamaya geliyorum artık

dengbejlerden dökülen kılamlarla

özgün de olsa
erbanenin
özgürlük çığlığıyla geliyorum
duymayanlar utansın

sıla hasreti çeken emekçinin
sensizliğe çivili
özgürlüğe susamış ruhuyla

esareti kıran
yarenim olan güneşle

gurbet otobüsüne binen
mevsimlik işçinin hüznüyle

her durakta başımı uzatıp
dışarıya bağıracağım

çığlığı yeni öğrenen

çocuk misali

evleri
arabaları
gemileri
trenleri
uçakları
ve bütün taşıt vasıtalarını bağlayacağım birbirine
üstlerinden refah ve barış içinde
yaşamak için

şu ışıkları parlayan
yıldızlar oldukça dost

ve devasa harlanan newroz ateşinin ihtişamıyla
kentlerin meydanlarında
doyasıya oynayacağım
halaylarla zılgıtlarla geliyorum

ey yaşam
birlik ve beraberliğin güçlü yumruğuyla
tutuyorum insanlığın ellerinden
giriyorum yoldaşlarımın kollarına
doyasıya oynuyorum
dizlerimi yere vura vura

ey yaşam
yakanı asla
bırakmayacağım

*