“Endişenin Güncel Söylemi” Çıktı

Şiddetin kökeni veraset yoluyla günümüze kadar gelmiştir. Kadının erkeğe, erkeğin kadına şiddeti, daha çoğunlukla erkeğin kadına şiddeti sadece günümüzün siyasal olaylarına bağlanmamalı, şiddet var olan bir şey, sürekli hareket halindedir ve akışkanlığını da devam etmektedir. Kadına yönelik şiddetin faturası da sadece bir ülkeye, dine, ideolojiye ve iktidara da kesilmemelidir. İnsan türü var olduğu günden bugüne dek dünyanın her yerinde kadına şiddet uygulanmıştır, gerek fiziki gerekse de psikolojik olarak. Bazı toplumlar bu şiddet hastalığından az da olsa kurtulmuş, bu soruna daha medeni çözümler bulmuştur. Kadın kendi değerini, yerini ve toplumsal öncülüğünü almıştır. Ekonomik özgürlüğü, söz hakkı ve itaatsiz bir yaşamı sürdürmüş, az da olsa cinsiyetçilik kimliğinden ziyade kadınlık kimliğine sahip olmuştur. Geçmişin ilkellikleri farklı kılıklarda varlığını sürdürmektedir.Barbar ve ilkel bir yaşamın içinden çıkmış bazı kimseler “aydın” kimliğine bürünerek, yeni bir evren yarattıklarını düşünürler. Oysa eski düşünceler üzerine büyümüş renklendirilmiş cümlelerden başka hiçbir şey yaptıkları söylenemez.