Emeviler, İslam tarihinin ilk hanedan-devleti olarak bilinirler. Dört Halife Dönemi’nden sonra (632-661) Suriye’nin merkezi Şam’da kurulan bu devlet, adını kurucusu Muaviye b. Ebu Süfyan’ın mensup olduğu Beni Ümeyye kabilesinden alır. Emeviler, 661-750 yılları arasında İslam dünyasına hükmettiler ve Balkanlar’dan Hindistan’a kadar uzanan geniş bir coğrafyada İslam kültürünü yaydılar.
Emevilerin Tarihçesi
Emevilerin tarihçesi, İslam’ın doğuşuyla başlar. Çünkü Emeviler, Hz. Muhammed’in kabilesi olan Kureyş’in bir koludur. Ancak Emeviler, İslam’a karşı ilk başlarda direnç gösterdiler ve Hz. Muhammed’e düşmanlık yaptılar. Emevilerin lideri olan Ebu Süfyan, Mekke’nin fethine kadar müşriklerin kumandanlığını yaptı. Mekke’nin fethinden sonra ise Ebu Süfyan ve oğlu Muaviye İslam’a girdiler.
Muaviye, Hz. Osman’ın halifeliği döneminde (644-656) Suriye valisi oldu. Suriye’de güçlü bir konuma sahip olan Muaviye, Hz. Osman’ın öldürülmesinden sonra halife seçilen Hz. Ali’ye biat etmedi. Bunun yerine Hz. Osman’ın intikamını almak için Hz. Ali’ye karşı savaştı. Bu savaşlar sonucunda Sıffin Anlaşması imzalandı (657) ve hakem heyeti kuruldu. Ancak hakem heyetinin kararı her iki tarafı da tatmin etmedi ve iç savaş devam etti.
Hz. Ali’nin 661’de öldürülmesinden sonra Muaviye halifeliği ilan etti. Böylece Emevilerin kuruluşu gerçekleşti. Muaviye, halifeliği oğlu Yezid’e devretti ve böylece hanedanlık sistemini başlattı. Emeviler, 661-750 yılları arasında 14 halife çıkardılar. Bu halifelerden ilki Muaviye, sonuncusu ise Mervan b. Muhammed’dir.
Emevilerin halifeliği döneminde İslam dünyası büyük bir genişleme yaşadı. Emeviler, Bizans İmparatorluğu ve Sasani imparatorluklarının topraklarını fethettiler. Kuzey Afrika, İspanya, Fransa, Orta Asya ve Hindistan’a kadar uzanan fetihler gerçekleştirdiler. Bu fetihler sayesinde İslam kültürü ve dili yeni coğrafyalara yayıldı.
Ali bin Ebu Talib’in 661’de öldürülmesinden sonra başa geçen Emevîler, 750’de Abbâsîler tarafından yıkılıncaya kadar hüküm sürdüler.
Emevilerin halifeliği döneminde İslam dünyası aynı zamanda kültürel ve ilmi bir gelişme de yaşadı. Emeviler, Arapça’yı idari dil olarak kullandılar ve Araplaştırma politikası izlediler. Şam’ı kültür ve sanat merkezi yaptılar. Bilim, edebiyat, tarih, fıkıh, hadis gibi alanlarda önemli eserler ortaya çıktı.
Emevilerin halifeliği döneminde İslam dünyası içinde de bazı siyasi ve dini çatışmalar yaşandı.
Emeviler, Sünni mezhebe bağlıydılar ve Şii mezhebine karşı düşmanca bir tutum sergilediler. Hz. Hüseyin’in Kerbela’da öldürülmesi (680) Şii-Sünni ayrılığını derinleştirdi. Ayrıca Emeviler, Arap olmayan Müslümanlara karşı ayrımcılık yaptılar ve onları ikinci sınıf vatandaş olarak gördüler. Bu da Horasan’da Abbasiler adlı yeni bir hareketin doğmasına sebep oldu.
Abbasiler, Hz. Muhammed’in amcası Abbas’ın soyundan geldiklerini iddia ederek Emeviler’e karşı isyan ettiler. Horasan’da güçlenen Abbasiler, 747’de Emeviler’e karşı açıkça savaş ilan ettiler. 750’de yapılan Zab Savaşı’nda Emeviler’i yenilgiye uğratan Abbasiler, Şam’ı ele geçirdiler ve Emeviler’in çoğunu katlettiler. Böylece Emeviler’in halifeliği sona erdi ve yerine Abbasiler’in halifeliği başladı.
Emevilerin Devlet Yönetimi
Emevilerin devlet yönetimi, merkeziyetçi ve otoriter bir yapıya sahipti. Halife devletin başında bulunuyor ve mutlak bir güce sahip oluyordu. Halife hem siyasi hem de dini liderdi. Halife aynı zamanda ordu komutanlığı da yapıyordu. Halife yardımcısı olan vezir ise devlet işlerini yürütüyordu.
Emevilerin devlet yönetiminde önemli bir rol oynayan diğer bir kurum da divandı. Divan, halifenin başkanlığında toplanan bir danışma meclisiydi. Divanın üyeleri arasında vezir, valiler, kumandanlar, kadılar ve diğer devlet görevlileri bulunuyordu. Divan devlet işlerini görüşüyor ve halifeye tavsiyelerde bulunuyordu. Divan ayrıca devlet gelirlerini ve giderlerini denetliyor ve vergileri belirliyordu.
Emevilerin devlet yönetiminde valiler de önemli bir yere sahipti. Valiler halife tarafından atanan ve ona bağlı olan devlet görevlileriydi. Valiler bulundukları bölgelerde devlet otoritesini temsil ediyor ve adaleti sağlıyorlardı. Valiler aynı zamanda askeri, mali ve idari işleri de yürütüyorlardı. Valilerin yardımcıları arasında kumandanlar, kadılar, vergi memurları ve polis memurları bulunuyordu.
Emevilerin devlet yönetiminde askeri teşkilat da önemli bir rol oynuyordu. Emeviler ordusu profesyonel bir orduydu. Ordu Arap asıllı askerlerden oluşuyordu. Orduya katılan askerler maaş alıyor ve emekli olduklarında toprak veriliyordu. Orduya katılmak istemeyen Araplar ise cizye adı verilen bir vergi ödüyorlardı. Ordu halifenin komutasında olup savaşlarda fetihler yapmakla görevliydi.
Emevilerin devlet yönetiminde para birimi de önemli bir yere sahipti. Emeviler para birimi olarak dinar ve dirhem adlı altın ve gümüş sikke kullandılar. Bu sikkeler üzerinde Arapça yazılar ve ayetler bulunuyordu. Emeviler para birimi İslam dünyasında yaygın olarak kullanılıyordu. Emeviler para birimi ticareti kolaylaştırıyor ve ekonomiyi canlandırıyordu.
Emevilerin Kültür ve Sanatı
Emevilerin kültür ve sanatı, İslam kültürünün gelişmesine katkıda bulundu. Emeviler kültür ve sanatında Arap, Pers, Bizans, Hint ve diğer kültürlerin etkisi görülüyordu. Emeviler kültür ve sanatında bilim, edebiyat, mimari, müzik, resim gibi alanlarda önemli eserler ortaya çıktı.
Emevilerin kültür ve sanatında bilim alanında önemli gelişmeler yaşandı. Emeviler döneminde matematik, astronomi, coğrafya, tarih, tıp gibi bilim dallarında çalışmalar yapıldı. Emeviler döneminde bilim adamları arasında Mesudi, Beruni, İbn-i Heysem, Cabir b. Hayyan gibi isimler bulunuyordu. Emeviler döneminde bilim çalışmalarının merkezi Şam’da kurulan Beytülhikme idi.
Emevilerin kültür ve sanatında edebiyat alanında da önemli eserler ortaya çıktı. Emeviler döneminde Arapça edebiyat gelişti ve şiir, nesir, tarih, fıkıh, hadis gibi türlerde eserler yazıldı. Emeviler döneminde edebiyatçılar arasında Ömer b. Abdi’l-Aziz, Vâlid b. Yezid, Câhiz, Belâzürî gibi isimler bulunuyordu. Emeviler döneminde edebiyat eserlerinin merkezi Şam’da kurulan Darülhikme idi.
Emevilerin kültür ve sanatında mimari alanında da önemli eserler ortaya çıktı. Emeviler döneminde İslam mimarisinin temelleri atıldı ve cami, saray, köprü, kervansaray gibi yapılar inşa edildi. Emeviler döneminde mimari eserler arasında Şam Ulu Camii, Kubbetü’s-Sahra, Kurtuba Camii, Elhamra Sarayı gibi isimler bulunuyordu. Emeviler döneminde mimari eserlerin merkezi Şam’da kurulan Darülmemleke idi.
Emevilerin kültür ve sanatında müzik ve resim alanlarında da önemli eserler ortaya çıktı. Emeviler döneminde İslam müziğinin temelleri atıldı ve ud, rebab, ney gibi çalgılar kullanıldı. Emeviler döneminde müzisyenler arasında İbn-i Mürcâne, Ziryâb, İbn-i Surayc gibi isimler bulunuyordu. Emeviler döneminde müzik eserlerinin merkezi Şam’da kurulan Darülmûsikâ idi.
Emeviler döneminde İslam resminin temelleri atıldı ve hat, tezhip, minyatür gibi sanatlar gelişti. Emeviler döneminde ressamlar arasında Yahya b. Mahmud el-Vâsıtî, Abdülhayy b. Halid el-Ensârî, İbn-i Bâbüşeyh gibi isimler bulunuyordu. Emeviler döneminde resim eserlerinin merkezi Şam’da kurulan Darülresim idi.
Emevilerin Dini Bakış Açıları
Emevilerin dini bakış açıları, İslam dünyasında mezhep ayrılıklarına sebep oldu. Emeviler Sünni mezhebe bağlıydılar ve Şii mezhebine karşı düşmanca bir tutum sergilediler. Emeviler Hz. Ali’yi halifeliğe layık görmedikleri gibi onun soyundan gelenleri de tehdit olarak gördüler. Bu yüzden Hz. Ali’nin oğlu Hz. Hüseyin’i Kerbela’da öldürdüler (680). Bu olay Şii-Sünni ayrılığını derinleştirdi.
Emevilerin dini bakış açıları aynı zamanda Arap olmayan Müslümanlara karşı ayrımcılık yapmalarına sebep oldu. Emeviler Arap ırkını üstün görüyor ve onlara ayrıcalıklar tanıyorlardı. Arap olmayan Müslümanlar ise ikinci sınıf vatandaş olarak görülüyor ve onlara cizye adlı bir vergi ödetiliyordu. Bu durum Arap olmayan Müslümanların Emevilere karşı hoşnutsuzluk duymalarına sebep oldu.
Emevilerin dini bakış açıları ayrıca İslam’ın yayılmasını da etkiledi. Emeviler fetih ettikleri topraklarda İslam’ı yaymak için çaba gösterdiler. Ancak onların İslam anlayışları Arap kültürüyle iç içeydi. Bu yüzden fetih ettikleri topraklardaki yerel kültürleri yok etmeye çalıştılar. Bu da bazen yerel halkların tepkisine sebep oldu.
Emevilerin Etkileri
Emevilerin etkileri İslam tarihinde büyük ve kalıcı oldu. Emeviler İslam dünyasını genişlettiler ve Balkanlar’dan Hindistan’a kadar uzanan bir coğrafyada İslam kültürünü yaydılar. Emeviler bilim, edebiyat, mimari, müzik, resim gibi alanlarda önemli eserler ortaya çıkardılar. Emeviler İslam mimarisinin en güzel örneklerini inşa ettiler. Emeviler İslam’ın temel kaynaklarını derlediler ve Arapça’yı idari dil olarak kullandılar.
Emevilerin etkileri sadece İslam dünyasıyla sınırlı kalmadı. Emeviler Avrupa ve Asya’da da etkili oldular. Emeviler İspanya’da Endülüs Emevi Devleti’ni kurarak Avrupa kültürüne katkıda bulundular. Emeviler Orta Asya’da Türklerle temas kurarak onların İslam’la tanışmalarını sağladılar. Emeviler Hindistan’da İslam’ın yayılmasına vesile oldular.
Emevilerin etkileri tarihin akışını değiştirdiği gibi, sonraki dönemlerde de birçok devlet ve halk tarafından örnek alındı. Abbasiler, Endülüs Emevileri, Fatımiler, Selçuklular, Osmanlılar gibi devletler Emevilerden etkilendiler. Araplar, Türkler, Berberiler, Farslar, Kürtler, Hintliler gibi halklar Emevilerin kültürünü benimsediler.