BURAK GÜRDAL- Güvercin Kovalayan Memur

Ama hemen hemen herkesin aklında ortak bir merak vardı ki o da aynı gün açıklanacak olan ücret artışlarıydı. Alınan parayla geçinmek genel olarak herkes için zordur ama aksine güzel bir yaşam için yeteri kadar kazanmak isteyen de o kadar azdır. İnsanoğlu hep daha çok ister çünkü. Tabii genelde sadece kendisine ister. Neyse ki güzel bir zam açıklanmıştı da bir süreliğine daha mutlu olmuştu herkes. Güvercin kovalayan memur da dâhil…

Güvercin Kovalayan Memur

İş çıkışı eve gitmeden önce biraz hava alabilmek için sıklıkla ziyaret ettiğim parka gittim ve her zamanki oturduğum bankta yeşilin kokusunu içime çekerek etrafı izlerken düşüncelere dalıyordum. Hava bunaltmıyordu ama mevsim ilkbahara göre fazla sıcaktı. Kış ayı daha yeni yeni bitiyordu ama ilkbahar olmayacakmış gibi birdenbire sıcakların gelmesi de herkesi şaşırtıyordu. Bu zamanda ağaçlar bile kimi zaman erken başlıyordu yaprak dökümüne, kimi zaman da erken açıyordu çiçeklerini. Mevsimlerin de şaştığını düşünmeyen yoktu sanırım benim gibi. Onların da bu tavrı insanın ruh hâline benzemeye başlamıştı.

Parkta güneş batmaya yakın akşam saatlerinde çok çeşit insan oluyordu. Çocuklarını gezdirmeye gelen anne babalar, sevgilisiyle buluşmaya gelenler, hayat koşturmacası içinde biraz nefes almak isteyenler ve bizim iş yerinden çıkıp eve gitmek üzere servis bekleyen memurlar... Bir de bankların ortasında ufak bir meydan gibi duran beton kaldırımda karnını doyurmak için oradan oraya koşturan güvercinler vardı. E artık güneş batmaya yakındı ve onlar için yemek yeme vaktinin sonuna geliniyordu. Bazılarının ağaç tepelerinde yuvaları ve içlerinde yemek bekleyen yavruları vardı. Bu yüzden yerde harıl harıl kendilerine yetecek kadar yiyecek parçaları arıyorlardı.

Bir süre sonra servise binmek üzere parka iş yerinden bir memur geldi. Ben de uzaktan onu seyretmeye başladım. Servisi beklerken bir taraftan telefonla konuşuyor bir taraftan da çevresindekileri fark etmiyormuş gibi etrafı keyifli gözlerle seyrediyordu. Boş bir bankın çevresinde ağır ağır volta atarken bazen uzun uzun dinlemede kalarak bazen de dedikodu yaparken atılan meraklı kahkahalar eşliğinde belli belirsiz bir şeyler söyleyerek epey bir zaman harcadı. Telefonu kapatıp bir müddet bankta oturduktan sonra keyfini biraz daha artırmak için olsa gerek güvercinlerin topluca bulunduğu ortadaki meydana geldi. Ancak küçük bir çocuğun içinde hiçbir kötülük bulunmayan masum bir oyun isteği ile yapabileceği şeyi o, dünyayı tamamen kendi penceresinden gören bir insanın gündelik ve şımarık keyfi uğruna ucuz bir gülümseme için yapıyordu. Güvercinlerin üzerine doğru koşarak onları neşeyle kovaladı ve gelen servise binip evine gitti.

Hâlbuki o gün iş yerinde mesai her zamanki gibi başlamıştı. Sabah kahvesini yudumlarken gazete okuyanlar, henüz uykusunu alamadığı için kafası masanın üzerinden kalkmayanlar ve daha henüz gelmemiş olanlar… Ama hemen hemen herkesin aklında ortak bir merak vardı ki o da aynı gün açıklanacak olan ücret artışlarıydı. Alınan parayla geçinmek genel olarak herkes için zordur ama aksine güzel bir yaşam için yeteri kadar kazanmak isteyen de o kadar azdır. İnsanoğlu hep daha çok ister çünkü. Tabii genelde sadece kendisine ister. Neyse ki güzel bir zam açıklanmıştı da bir süreliğine daha mutlu olmuştu herkes. Güvercin kovalayan memur da dâhil…