Merve Koçak: Aşkı Bitirmenin 30 Yolu

1.Kendinizi tanıtır mısınız?

Ben Merve koçak. 16.02.2001 Alanya doğumluyum. Akdeniz üniversitesi sosyal bilimler fakültesi medya ve iletişim programcılığı bölümünde okuyorum. Annem kız kardeşim ve kedimle beraber yaşıyorum. Genel olarak hobilerim arasında okumak ve yazmak var.  Yalnız olmak bana iyi gelir ve kafamı daha çok toplayıp kendim için daha çok şey yaparım. Genelde hayatımda bana en iyi gelen şey yazmaktır.

2.Yazar olma hayaliniz nasıl ve ne zaman başladı?

Yazar olma hayalim çocukluğumda babamın gidişiyle başladı. Kendi kendime her sıkıldığımda aklıma gelen her kelimeyi kağıda yazıyordum. Bunun beni rahatlattığını fark ettim. Ortaokulda liseye gitme telaşından bu konuya çok önem veremedim. Ama her şey esas lisede başladı. Edebiyat öğretmenim bana ilham oldu ve hala idol olarak kabul ettiğim birisi. Çok konuda yazmak istesem de aşk hakkında üzücü olaylar yaşadıktan sonra bu kitabı oluşturdum. İstedikten sonra kendi kendine yazıyor kalemi insanın. Çocukluğumda yaşadığım o hüzün belki de beni buraya getirdi. Ama bundan dolayı çok mutluyum.

3. Kitap yazmaya nasıl başladınız?

Kitap yazmaya üzgün olduğum zamanlarda aklıma gelen her şeyi yazarak başladım. Önümde bir kalem bir kağıt aklıma gelen her kelimeyi yazarak yanına çizimler yaparak.. kendimi özgür hissediyorum. Bunu yaptığımda bana sanki o an kimse zarar veremeyecekmiş üzemeyecekmiş gibi geliyor. Herhangi bir duyguyu en yoğun yaşadığım zamanlarda yazmayı tercih ediyorum.

4. Kitabınızın yayımlanma serüveninden biraz bahseder misiniz?

Aslında en güzel yeri burası. Yayıneviyle ilk görüştüğümde bu kadar heyecanlı olacağını hiç düşünmemiştim. Evet yine içimde ufak bir heyecan vardı ama gerçekten çok farklı bir boyut. Her şeyden önce karşınızdaki insanların sizin emeğinize ve size saygı duyması paha biçilemez. Herkesten önce onlara gösteriyor onlara okutuyor onların tepkisini alıyorsunuz ve benim için bu harikaydı. Olumsuz bir davranışla karşılaşmadım. Bu benim için çok önemliydi. Her gün bir haber gelecek mi diye düşünmek, sürekli gece gündüz aklında hayalinde kitabın elinize ulaştığı anı hayal etmek çok başka bir şey. Belki de en güzel tarafı yayınlanma serüveni.

5. Kitabınız için yararlandığınız kaynaklar ve esinlendiğiniz noktalardan bahseder misiniz?

Kitabı yazarken yararlandığım ve esinlendiğim tek şey kendi hayatım. Uzun ilişkiden bir hayli yorulmuş ve aldatılmış bir insan olarak gecelerce sadece filtre kahveyle beslenerek aklıma ne geldiyse naçizane karşıya geçirmek istedim. Belki de isyanımı duyurmak istedim. O an beni bu duruma getirenler hemen okusun ve anlasın ne yaptığını istedim fakat sonra fark ettim ki bende birikmiş ve anlatmam gereken çok fazla şey varmış. Ve o insanlar için hiç değmezmiş. Ben de bunu hakkeden insanlar okusun benim bir kelimem insanlarda bir güzellik uyandırsın istedim. Yani bu hikaye benim hikayem. Benim düşüncelerim.

6.Eserinizin ismini nasıl seçtiniz?

Eserimin ismini bitmekte olan ilişkimden esinlenerek seçtim. Aklıma çok yollu bir bitiş hikayesi geldi ve sadece 30 tanesini bir bütün haline getirmek istedim. Aşk biter ama muhakkak bir nedeni vardır. Bu yüzden bu isim bana beni anlattı. Ben de size anlattım.

7.Yazarlıkla ilgili ilk hayaliniz nelerdir?

Yazarlıkla ilgili ilk hayalim Yazdıklarımın okunması. İstiyorum ki benim kelimelerimi okuyan insanlar kendilerinden bir parça bulsun. Bir diğer hayalim de bilinmek. Anlatacak daha çok şeyim var ve tanınmak anlattıklarımı duyurmak istiyorum.

8.Sizce Yazmak ve okumak arasında ne gibi farklar vardır?

Yazmak ve okumak arasındaki en önemli fark bence hissetmek. Okurken kafamızda kurduğumuz o bütün dizayn zaten yazılırken kuruluyor. Yazmak biraz daha öncelik. İlk önce yazılıyor sonra okunuyor. Yazmadan okuyamayız belki ama okumak da hafife alınacak bir şey değil. Çoğu zaman okumak yazmaktan bile daha iyi geliyor bana. Bu konu hakkında bunları söyleyebilirim.

9. Hayal kurmayı seven yazarlardan mısınız?

Evet belki biraz tuhaf gelecek ama ben genelde kendi hayatımda da büyük hayaller kurmuyorum. Zor bir çocukluğum oldu ve hayal etme güdüm yok oldu diyebilirim. Ufak tefek gelecek olan ya da onun olacağını kesin bildiğim şeyler için hayal kuruyorum tabi evet. Ama büyük hayaller kuramıyorum. Hatta belki de kurduğum en büyük hayal benim için çok çok çok büyük çünkü, yazar olmaktı. Ve galiba başardım.

10.Okurlarınıza ve yeni yazar adaylarına tavsiyeleriniz nelerdir?

Kesinlikle yazmak isteyen herkes yazmalı. Çok büyük bir rahatlama seansı. Çok büyük bir gurur. Ben buraya kadar geleceğime inanmadım belki çoğu zaman kendime güvenemedim ama oldu. İnsanın önce kendine inanması gerekiyor. İnanırsak başarırız bence. Okurlarıma da derken bile çok tuhaf geliyor bu çok farklı bir şeymiş. Bunu yazar olmaya ve yazmaya devam ettiğim sürece söyleyeceğim benim yazdıklarım sizlerde hayat bulsun. Her kelimemde, noktasında virgülünde kendinizden bir şeyler bulun istiyorum. Hepinizi çok seviyorum.