Anadolu’nun Yetiştirdiği Halk Ozanı Dadaloğlu Şiirleri

Güney Anadolu’daki göçebe ya da konar-göçer Türkmen aşiretlerinden Avşar boyuna bağlı bir halk şairi olduğu kabul edilen Dadaloğlu’nun (1785?-1868?) şiirleri, pek çok eleştirmen ve folklor araştırmacısı tarafından genellikle başkaldırı şiiri olarak değerlendirilmiştir. Kul Mustafa mahlasını kullanan Dadaloğlu, az da olsa eğitim aldı. Avşar beylerinden Küçük Alioğlu ile Kozanoğlu’nun yanında imamlık, katiplik yaptı. Şiirlerinde göçerlik koşullarını, döneminde orta Anadolu’da hüküm süren aşiret kavgaları ve aşiretlerin Osmanlı ile savaşlarını yansıtır.
Dadaloğlu’nun şiirleri genellikle sözlü gelenekte dilden dile aktarılmış, varlığını korumuştur. Hiçbir şiiri yazılı kaynaktan alınmamış, 1928 yılından itibaren hep ağızdan derlenmiştir. Genellikle koşma biçimini kullanmış, varsağı, destan, semai, türkü gibi geleneksel halk şiiri türlerinde özgün eserler vermiştir. Prof. Dr. İsmail Görkem Yeni Bilgiler Işığında Dadaloğlu – Bütün Şiirleri kitabında “Dadaloğlu bir tek kişi değildir. Şair olarak Dadaloğlu kimliği bir fertten ziyade bir olguyu ifade eder” diyerek farklı bir görüşü dile getirir. Dadalı Türkmen aşiretinden kesin olmamakla birlikte, Kul Yusuf, şık Dadalıoğlu Musa ve şık Dadalı Veli adında üç saz şairi çıkmıştır. Bunlar Karacaoğlan geleneğinde şiirler söylemiştir. Fakat sonuçta özellikle Musa ve Veli’ye ait şiirler, önce Veli, daha sonra da diğer sanatkarlar tarafından Dadaloğlu mahlasıyla söylenir olmuştur.

1. Gelin Ağ’lar Seyredelim Güzeli

Gelin ağ’lar seyredelim güzeli Gövel ördek gibi indi göllere Cilalar sürünmüş allar geyinmiş Doğan aylar gibi doğdu sabahtan

2. Sabahın Seherinde

Sabahın seherinde koyvermiş göçün Derdinden ölenin bilmiyor suçun Taranmış zülfü de koyvermiş saçın Dizilmiş yollara el karma karış Yaşını sorarsan onbeş yaşında Hiç gaflet yok kirpiğinde kaşında Elvan elvan her çiçeği başında Sümbül reyhası gül karma karış

3. Ölürüz de Kömür Gözlüm Ölürüz

Ölürüz de kömür gözlüm ölürüz Dost ağlasın zalim felek utansın Kıyamette kavuşmak var biliriz Dost ağlasın kahpe felek utansın Bir çıkmaza girdi bugün yolumuz Geçit vermez sağımızla solumuz Kalır gayrı bizim burda ölümüz Mert ağlasın namert olan utansın

4. Her Sabah Seyran Gezerken

Her sabah, her sabah seyran gezerken Iras geldim selvi boylu fidana Top top olmuş kirpikleri bölünmüş Hoş benzettim samur kaşlar kemana

5. Sabahtan Sabahtan Seyran Ederken

Sabahtan sabahtan seyran ederken Dalıp gittim servi boylu senana Ördürmüş saçını telden sırmadan Ne yakışmış samur saçlar gerdana Eliftir kirpikleri karadır saçı Zahir bu güzellik Mevlanın işi Çok memleket gezsem de bulunmaz eşi İnsem gitsem Hindistan’a Yemen’e

6. Kalktı Göç Eyledi Avşar Elleri

Kalktı göç eyledi Avşar illeri Ağır ağır giden iller bizimdir. Arap atlar yakın eyler ırağı Yüce dağdan aşan yollar bizimdir. Belimizde kılıcımız kirmani Taşı deler mızrağının temreni Hakkımızda devlet vermiş fermanı Ferman padişahın dağlar bizimdir

7. Yedi İklim Dört Köşeyi Dolandım

Okuduğun tutmaz oldu alimler Kalktı da adalet arttı zulümler Terlemeden mal kazanan zalimler Can verirken soluması zor imiş Kulak verdim dört koşeyi dinledim Meğer gıybetimi eden coğ imiş Çok yaşayıp mihnet ile ölmeden Az yaşayıp dem sürmesi yeğ imiş

8. Şu Yalan Dünyaya Geldim Geleli

Şu yalan dünyaya geldim geleli Severim kır atı bir de güzeli Değip on beşime kendim bileli Severim kır atı bir de güzeli Atın beli kısa boynu uzun Kuru suratlısı elma gözünü Kızın iplik iplik süt beyazını Severim kır atı bir de güzeli

9. Şöyle Bir Güzelin Sallanışını

Şöyle bir güzelin sallanışını Selviye benzettim dallar içinde Irmak kenarında derya yüzünde Kuğuya benzettim göller içinde Yürü güzel yürü yolun basmazlar Söyletip de şirin dilin kesmezler Güzel sevdi diye çekip asmazlar Ko ben de söyleneyim diller içinde

10. Gel Ha Güzel Medhin Eyleyim

Gel ha güzel ha medhin eyleyim Ağzın şeker dudakların bal gibi Yaştak küçük amma boyda münasip Sallanıyor bir fidanca dal gibi Kalem aldım kaşlarını çatmaya Hicap ettim adın sual etmeye Baban seni çok bahaya satmaya Bakıp durur bin liralık mal gibi Gezdireyim yeşil ilen alınan Besleyeyim şeker ilen balınan Baban seni bana verse malınan Koklarıdım yeni açmış gül gibi Kaynak Geniş Açıdan Dadaloğlu’na Bakış, Yeni Bilgiler Işığında Dadaloğlu – Bütün Şiirleri