Ağırlaştırılmış Muhabbet
Hışır hışır… Hışır… Kimse yok. Beyazı çalınmış bir bulut, damı akan bir gökyüzü… Hışır hışır… Sanki hiç dinmeyecek bir gözyaşı gibi yağan yağmur… Nuh’un gemisi bile dayanmaz bu yüke. Baştan aşağı korku dolu bir bakışın her adımında rüzgâra karışan bir ses… Hışır hışır… Sanki bu evrende ondan başka hiç kimse nefes almıyor. Hiç kimse bu nefesin çığlığını duymuyor. Uzaklardan bir ezan sesi duyuluyor.
Vakit ne, günlerden hangi gün ve sene hangi yokluk duvarına çivisini çakmış. Ayakkabısındaki delik her geçen zaman daha da büyüyor. Yüreğindeki kara delik ise tüm evreni yutacak, kendisinin bile haberi yok. En son kimden kaçıyordu, kimden saklanıyordu da bu yalnızlığa mahkum edildi? Hışır hışır…
Bu küçük kulübeyi ona kim yapmıştı? Bunca zaman hayatın buhranından kurtulmak için çabalarken nasıl olmuştu da bundan kurtulduğu an bir cehennemde bulmuştu kendisini? Ayaklarına kim zincir vurmuştu? Neden eski günlerine dönemezdi? Bileti mi yoktu, treni mi kaçırmıştı? En son ne zaman gülmüştü, kime, niye? Hışır hışır… Bir köpeğin hırıltısına karışan bir uğultu. Hışır hışır… En son ne zaman insan gördüğünü hatırlamıyordu.
Yoksa kendisi de mi bir insan değildi? Bu karanlıkta zincirlerle bağlanan bir varlık insan olamazdı. Hışır hışır… Rüzgârın mı sesi, zincirin mi, korkunun mu?
Bir zamanlar yürüdüğü yollardan kokusunu çaldılar. Köşesinde oturduğu sokaklardan gölgesini kovdular. Kıyısında yürüdüğü deryanın yanında okunmaz oldu esamesi. Her iş çıkışı yorgunluğu gitsin diye çay içtiği kahve ile açıldı mesafesi. Sofrasında beslediği açlar artık toktular. Aslında kimi kimsesi varsa da artık yoktular. Hışır hışır… Bir tek bu ses kaldı geride. Yakasına yapışan, zihnini ele geçiren o aşağılık ses… Hışır hışır… Hışır… Kimse yok. Beyazı çalınmış bir bulut, damı akan bir gökyüzü… Hışır hışır… Sanki hiç dinmeyecek bir gözyaşı gibi yağan yağmur… Nuh’un gemisi bile dayanmaz bu yüke.
Çürük çıkan bir evrenin iadesi olur muydu? Sabahı eksikti, huzuru eksikti, mutluluğu çalınmış, kanı çekilmişti. Kime, neyi, niye anlatacaktı? Hışır hışır… Rüzgârın mı sesi, zincirin mi, korkunun mu?
Dr. Tolga Alver