40 Yaşından Önce Okumanız Gereken 10 Felsefe Kitabı
Devlet (Platon)
Akıl hocası Sokrates ve öğrencisi Aristoteles ile birlikte Batı felsefesinin temellerini atan Platon, bu eserde ideal devletin nasıl olacağını tanımlar. Eserde mutlu bir toplum hayatı için gereken devlet modeli anlatılır. Bu toplumda her sınıfın bir erdemi vardır: İşçi sınıfı kanaatkârdır, bekçi sınıfı cesurdur, yöneticiler ise bilgedir. Not düşelim: Bu toplumda kadın-erkek eşitliği bulunuyor.
Nikomakhos’a Etik (Aristoteles)
Aslında Aristoteles’in tarihsel açıdan en önemli eseri “Politika” olarak tanımlanır. Ama bu listede Aristo’nun, oğluna yazdığı Nikomakhos’a Etik isimli felsefe kitabından bahsedeceğiz. Tüm çağların en büyük filozoflarından biri olan Aristo, bu kitapta, iyinin ve iyinin amacı olan mutluluğun ne olduğundan, karakter ve düşünce erdemlerinden bahseder. Kısacası Atinalı bir yurttaş için ahlaki bir kılavuz çizmiştir.
Meditasyonlar (Rene Descartes)
Hiç felsefeyle ilgilenmeyen kişi bile şu cümleyi bilir: Cogito ergo sum. Yani “Düşünüyorum o halde varım.” Meditasyonlar, Descartes’ın bu önermesini temellendirdiği yapıtıdır. Tam ismi “Tanrı’nın Varlığının ve Ruhun Ölümsüzlüğünün Açımlandığı İlk Felsefe Üzerine Düşünceler”dir.
Etika (Spinoza)
Aslında Latince olarak yazılan kitap, Spinoza vefat ettikten sonra 1677’de basılmış ve onun en ünlü eseri olmuştur. Bu felsefe kitabı, Tanrı, doğa, gerçeklik, özgürlük, insan, tutkular, zihin gibi konularda Spinoza’nın düşüncelerini aktarır. Spinoza’ya göre her şey Tanrı'nın iradesiyle olur, bu yüzden kişinin geleceği dert etmemesi gerekir. Tabii bunun en basite indirgenmiş hali olduğunu belirtelim.
İnsan Anlığı Üzerine Bir Deneme (John Locke)
Orijinal ismi “An Essay Concerning Human Understanding” olan kitap, Batı felsefesinin baş yapıtlarından biri olarak tanımlanıyor. John Locke'a göre insan zihni doğuştan “boş bir levha”dır (tabula rasa). Daha sonra bu zihin deneyimle birlikte dolar.
Toplum Sözleşmesi (Jean-Jacques Rousseau)
Siyasi fikirleriyle Fransız Devrimi’ni etkileyen Rousseau, devrim sonrası siyasi bir sistemin kurulabilmesi için en iyi yöntemin toplumsal sözleşme olduğunu anlatır. “İnsanlar tarafından onaylanmamış her yasa hükümsüzdür ve geçersizdir, aslında bu yasa (hukuk) dahi değildir” der.
Böyle Buyurdu Zerdüşt (Friedrich Nietzsche)
Nietzsche’nin 1883’te yayınladığı kitap, alman filozofun en temel düşüncelerinden “bengi dönüş” üzerine kurulmuştur. Her insanın hayatının baştan sona belirlenmiş bir bütün olduğunu anlatan bu kavram, hayatımızdaki tüm olayların bu döngüsellikte sonsuza dek yinelendiği tezini içeriyor. Bunu olduğu gibi kabullenirsek büyük bir özgürlük kazanacağımızı ileri süren Nietzsche’ye göre bu noktaya ulaşmış insan “üstinsan” oluyor.
Komünist Manifesto (Karl Marx, Friedrich Engels)
21 Şubat 1848’de yayımlanan bu kitap komünizmin ilk bildirgesi olarak kabul edilir. Bununla beraber, proletaryanın devrim yaparak burjuva düzeni olan özel mülkiyetin kaldırılması gerektiğini savunur. Komünist Manifesto’da sınıfsız bir toplum düzeni amaçlanmaktadır. Marx’ın söylemine göre ‘"Şimdiye kadarki bütün toplumların tarihi, sınıf mücadelesi tarihidir. Köleci ile köle, patrisyen ile pleb, derebeyi ile toprak kölesi, lonca ustası ile kalfa, tek kelimeyle ezenler ve ezilenler, birbirleriyle sürekli çatışmıştır”.
Varlık ve Hiçlik (Jean-Paul Sartre)
Varoluşçuluk felsefesinin en önemli metinlerinden biri olan eser, Jean-Paul Sartre’ın başyapıtıdır. Fransız düşünür bu eserinde insanı özgürlüğe “mahkum” etmiştir. Ek bir not: Sartre, 1964 yılında kendisine verilmek istenen Nobel Ödülü'nü geri çevirmiştir. Bunun hem yapıtlarına hem de politik konumuna zarar vereceğini düşünmüştür.
Kelimeler ve Şeyler (Michel Foucault)
1966’da yayımlanan karşılaştırmalı bir ekonomi, doğa ve dil bilimleri çalışması olan Kelimeler ve Şeyler, Fransız düşünürün dünyaca ünlenmesini sağlayan felsefe kitabıdır. Kitabı çeviren Mehmet Ali Kılıçbay sunuşa şöyle yazmıştır: “Bu olağanüstü güçlükteki ve derinlikteki kitabı, felsefesiz ve bu yüzden de “dilsiz” bir toplumun diline çevirmeye kalkışmanın en mükemmelinden bir saçmalık olduğunu biliyorum ama Las Meninas o kadar büyüleyici ki…”